Doğrusunu ararsanız bu günkü yazımı yazmaya başlamıştım, tam yarısına geldiğimde muhabir arkadaşlar gazetemizdeki manşet haberi getirdiler. Haberi gördüğümde önce bocaladım, olmaz öyle şey dedim, ardından az bekleyin ben bir araştırayım ondan sonra manşeti de benim köşe yazımı da değiştiririz dedim ve olayı bizzat kendim araştırdığımda maalesef arkadaşların haklı olduğunu gördüm. Keşke arkadaşlar haklı olmasaydı, çünkü insanların ayıbını bulmanın beni mutlu ettiğini sanmayın, burada olan şehrimize ve o ilçe halkına oluyor.
İlk olarak Mediva Hastanesi konusunda beni hayal kırıklığına uğratan Metin Başkan, orada yapması gerekenleri yapmamakta ısrar edince ve hala daha bu yanlışında devam edince kendisi yıpranmasın diye daha sonra yazdığım yazılarda özellikle adını vermedim. Hatta dün yazdığım yazıda dahi bizzat kendi adını vermem gerekirken vermemeye özen gösterdim ama yaşanan olayların boyutu beni de aştı. Çünkü ne kadar eş, dost, ahbap, çavuş, partili varsa tamamını belediyeye almış. Henüz bir yılını doldurmadan eski imajı olan dürüst, ilkeli, devletin malına sahip çıkan Metin Burma gitmiş, yerine kendisi yemese de etrafındakileri doyuran, ne kadar akrabası, partilisi varsa işe alan, yasaları adamları için çiğneme cesareti gösteren bir başkan görüntüsü vermektedir. Peki bu kanaate nereden vardın diyecek olur iseniz manşet haberde gördüğünüz işe alma olaylarını tekrarlamak istemiyorum, ancak bu işe alınan insanlara bir baktığımızda olayları daha rahat değerlendirme fırsatı bulacağımızı düşünmekteyim. CHP il Başkanlığı görevinden istifa edip, Belediyeye giren Vedat Yılmaz"ı uzun zamandır tanırım, fena bir insan değil, etik olarak da il başkanlığı görevinden istifa edip, bu göreve gelmiştir, teknik adamdır, belediyeye yararı da olur kanaatindeyim. Basın danışmanlığı görevine getirdiği Atakum İlçe Başkanı Hamza Türkpençe"yi de severim yıllarını siyasete vermiş, siyasetten hiçbir şey almamış, zavallı yenge hanımın maaşı olmasa belki de geçim sıkıntısı çekecek, basın mesleği olduğundan onun da yararlı olacağı kanaatindeyim. Buraya kadar söylenecek bir şey yok. Hatta Mustafa Tüfek Bey"de işinin ehli bir insan muhasebe mevzuatını iyi bilir,onun da orada faydalı işler yapacağını düşünmekteyim. Ancak Cezmi Genez gibi bir adam ki başkanı ilk ziyarete gittiğimde tanıdım onu pervazsız, ne dediğini bilmeyen, dengesiz bir adamın özel kalemde işi ne? Ayrıca bu adam meclis üyesi ise böyle bir görevi hiç yapamaz. Ya özel kalem müdürü olsun veya meclis üyesi. Bana göre her ikisini de yapamaz ama bari birisinden vazgeçsin. Dün mecliste bu adamın kızının belediyeye alınması oylanmış ve maalesef Metin Burma da "Evet" oyu vermiş. Bari oylamaya katılma da en azından ben tarafsızım diyebilesin. Cezmi Genez, Belediyenin arabası ile gece alemleri yapar, istediği yere gider, yer içer, gezer tozar, kimse hesap sormaz, sizin anlayacağınız yağma hasanın böreği ye babam ye. Atakum Belediyesi"nin tüm hesapları Başkanın kızının kayınpederinin(Yani dünürünün) çalışmakta olduğu Amisos Otel"den yönetilir, satınalma müdürü resmiyette olmasa da gayri resmi olarak tüm alımları yapan Ümit Yasin Başer Başkanın Damadı, danışman olarak görev yapan Mehmet Türüdü birinci derecede akrabası,Belediye avukatı Damadının babası sizin anlayacağınız Metin Başkan"ın akrabalarından işsiz kalmamış,maşallah hepsine iş bulmuş. Bizim Adem Bektaş"a kızmamızın en önemli sebeplerinden birisi, Bektaş"ın sülalesini Belediyeye alması idi, ama sağ olsun Metin Başkan, Adem Bektaş"ı ikiye katlamış durumda. Sadece kendi akrabalarını değil, hısımlarını, hısımlarının akrabalarını, partilileri, partisizleri, sabıkalıları, sabıkasızları, ne kadar işsiz varsa hepsini iş güç sahibi yapmış. Gerçi işsizliğe çare bulmuş ama sadece eş, dost, akraba, partiliye bulması ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu sizlerin takdirine bırakıyorum.
Bu saydıklarım yetmezmiş gibi birde Belediyede belinde ruhsatsız silahla dolaşan bir sürü adam varmış. Bunların bir kısmı sendika değiştirmeyen gariban işçileri ikna etmede kullanılıyormuş, bir kısmı ise bazı yanlış işleri yapmak istemeyen personeli ikna etmede kullanılıyormuş. Nasıl olsa burası Samsun isteyen istediğini yapıp, yanına kar kaldığına göre bu yapılanlar da kalır düşüncesi ile yapılmakta, ama unutmasınlar ki artık bu şehirde olup bitenleri bir bir yazacağız. Toplum neyin ne olduğunu, kimin ne işler çevirdiğini görecek ve ona göre bundan sonraki süreçte yapacaklarına karar verecekler. Bundan sonra seçime üç, beş ay kala propaganda yaparak kimse seçim kazanamayacak. Her yapılan doğru ve yanlışlar yazılacak, toplum bunları görecek ve beş yılın sonunda ona göre karar verecek. Bu sadece Belediye Başkanları ile sınırlı kalmayacak, milletvekilleri de teker teker ele alınıp, kimin ne yaptığını bu toplumla paylaşacağız. Bizim işimiz doğrularla birlikte olup, yanlışların üzerine gitmek olacak, Allah dorulardan ayırmasın temennisiyle hoşçakalınız.