Havaların soğumasıyla birlikte insanların kapalı alanlarda vakit geçirdikleri sürelerin artacağını ve soğuk nedeniyle mekânların havalandırılmasının zor olacağını ifade eden Oruç, bu durumun bulaş oranını artıracağını, bu nedenle özellikle ev içinde gerçekleştirilecek misafir ağırlama gibi sosyal aktivitelere ara verilmesi gerektiğini belirterek, “Kışın grip mi oldum korona mı oldum korkusu yaşamamak için, ev ziyaretlerine ara verin, misafirlikleri yaza bırakın, maske ve sosyal mesafeyi koruyamayacağınız kapalı alanlarda bulunmayın” dedi.
'NE GEREK VAR' DENMEMELİ
Zorunlu olarak yapılması gereken söz kesme, kız isteme gibi durumlarda ise olabildiğince az kişiyle, belirli sürelerle, maske ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak davranılması gerektiğini söyleyen Oruç, aile arasında maske ve sosyal mesafeye ne gerek var, bu güzel günümüzde maskeli mi oturacağız diye düşünülür ve davranılırsa; kaçınılan maskenin yoğun bakım ve entübasyon şeklinde ev sahibi ve misafirleri tekrar konuk edebileceğini, koronavirisü akciğerlerimizde misafir etmekten başka bir sonucu olmayacak bu tavrın vaka sayısındaki artışı da kaçınılmaz hale getireceğini hatırlattı.
BİRBİRİNE BENZER BELİRTİLER
Koronavirüs ve grip, soğuk algınlığı vakalarının birbirine oldukça benzer belirtiler gösterdiğini hatırlatan Sağlık Müdürü Oruç, koronavirüs ve grip arasındaki en ayırıcı noktanın koronada ortaya çıkan koku ve tat kaybıyla, nefes darlığı olduğunu; ayrıca koronavirüste grip ve soğuk algınlığında görülen burun akıntısı, tıkanıklığı ve hapşırma belirtilerinin de daha az görüldüğünü söyledi. Maske ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak davranılırsa, her ortamda riskin azalacağının halkımız tarafından unutulmaması gerektiğini bir kez daha vurgulayan Oruç, kışın ön önemli aksesuarının, artık hayat kurtarıcı rolünün önemi nedeniyle maske olacağını, gerekli önlemler alındığında, vaka artışının önüne geçilebileceğini söyledi.