Vatanı korumak, o vatanda yaşayanların temel görevlerindendir. Namus, ırz gibi temel kutsallar ancak vatanın korunmasıyla emniyette olabilir.
İbadetler, vatan varsa yapılabilir. Temel sorumluluk ve görevler vatana bağlı olarak yerine getirilebilir.
Bunların gerçekleştirilebilmesi için vatanla ilgili sorumlulukların yerine getirilmesi gerekir.
Hak, hürriyet, adalet ve hakkaniyet ancak vatan varsa bir anam kazanır.
“Vatan sevgisi imandır” buyuran sevgili Peygamberimiz, vatanın önemini vurgulamıştır.
Vatan için yaş döken gözlerin, mahşerde ve ahirette nur olacağı, cehennem ateşinin onlara etki edemeyeceği Peygamberi müjdeler arasındadır.
Vatan müdafasında canını verenlerin şehit olduğu, şehitlerin de Peygamberlerle aynı manevi makama sahip oldukları hakikati, vatanın ne kadar önemli olduğunu anlatmak için yetecektir.
Altı akşamdan beri ülkemiz insanı, vatanın evlatları bulundukları yerleşim alanlarının meydanlarında gecelemektedirler.
Ülkesine sahip çıkan vatandaşlarımız, çok yüksek düzeyde bir duyarlılık göstermektedirler.
Morallen yüksek, heyecan çok, coşku muazzam ve meydanlar dolu.
Herkes meydanlarda. Konuşulan tek ana konu, nasıl olur da bu vatanın evladı, bu vatana silah doğrultur.
Vatandaşın silahı, vatandaşın tankı, vatandaşın parası, vatandaşın askeri nasıl olur da vatandaşa döner.
Hiçbir insanımız buna cevap bulamamakta, kendini yiyip bitirmekte, öfkelenip bilenmektedir.
Meydanların insanlarla dolup taşmasına neden olan darbe girişimi, sıradan bir darbe değildir.
Muhtıralar, post modern darbeler, silahlı darbeler, işgaller ve savaşlar gören milletimizin hafızasında, bunların hepsinin bir arada gerçekleştirilmeye çalışıldığı başka da bir dönem görülmemiştir.
Darbelerle çok tanışan üçüncü dünya ülkelerinde bile, ülkemizde 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimine benzer bir darbe örneği yaşanmamıştır.
15 Temmuz’da yaşanan olay darbe girişimi değil, işgal girişimidir.
Ülkenin bütün kurum ve kademelerine dönük bir girişim yapılmış, milletin üzerinden tankla geçilerek, milli iradenin karargahı olan TBMM bombalanmıştır.
Meydanların sesine kulak verildiğinde, milletimizin kurtuluş savaşında gösterdiği duyarlılığın bugün de gösterildiği anlaşılacaktır.