MHP'Lİ BÜROKRATIN ARKASINDA AK PARTİ'Lİ VEKİL DURURSA ŞAŞMAYIN
Dün manşetten verdiğimiz haber hayli ses getirdi. Hatta birçok arkadaş haberi yapmamamız konusunda ricada bulunurken yanında, reklam verme karşılığında haberden vazgeçmemizi teklif edenlerden tutun da tehdit edenlere varıncaya dek bizzat beni arayanlar oldu. Üzülerek ifade etmek istediğim şu ki toplumun büyük bir kesimi bizi tanımış olmasına rağmen, asıl tanıması gerekenlerin tanımamış gibi davranması insanı çileden çıkarıyor.
Haber gerçekten çok ilginç ve enteresan bir haber olduğu kadar bir o kadar da tuhaf bir haberdi, zira bir devlet memuru, hatta bir kamu bankasının müdürü kalkıp, bir siyasi parti toplantısına katılacak kadar cesur davranıyor, ardından ise olay bize intikal edince yine her türlü gücünü kullanmak isteyip, haber yapmamızı engellemek istiyor. Bu tam merhum İnönü"nün dediği namussuzlar kadar namusluların cesaretsizliğine örnek olabilecek bir davranış. Adam bu davranışı yapacak kadar cesur, ardından da yaptığı haberi yayınlatmamak için ilçenin belediye başkanından, işadamlarına, parti yöneticilerine varıncaya dek herkesi devreye sokabilecek kadar da etkili bir adam.
Peki, bu arkadaşımız bu cesareti nereden alıyor derseniz bizatihi AK Parti İlçe Başkanı bu arkadaşımızın arkasında, hatta sadece arkasında durmakla da kalmıyor, yükselmesi için hayli uğraş veriyormuş. İlçe Başkanı tanıdığım, sevdiğim bir arkadaş, zira gazetemizin Ladik İlçesi'nde ilk okurlarından birisidir, hatta abone kampanyası için giden arkadaşlarımıza da bir hayli yardımcı olduğunu biliyorum. Benim için bu davranışı takdire şayan ve hayat boyu unutmayacağım bir davranıştır. Ancak böyle bir arkadaşın arkasında neden durduklarını anlayamıyorum.
Ziraat Bankası Müdürü ile ilgili daha önce de haber yapmıştık. Hatta müdür, bu konuda ilçe temsilcimizi savcılığa şikayet edip, olayın gerçek olmadığını ispat etmeye çalışmıştı. Ancak daha sonra bizatihi kendim araştırdım ve kendisinin Ayvacık İlçesi"nde görev yaptığı dönemde de dosyasının kabarık olduğunu, oradaki görevinden alınması için AK Parti"lilerin çok büyük uğraş verdiklerini biliyorum. Bunca olumsuzluklarına müdürün hala daha Ladik İlçesi"ndeki Ziraat Bankası'nda tutulmasının doğru olmadığını düşünmekteyim.
Nedenine gelince kalkıp bir partinin toplantısına iştirak eden banka müdürü yarın kredi kullandırırken veya vatandaşın işini görürken tarafsız davranacağını kim garanti edebilir.
Ladik ilçemizin bu ara biraz fazla gündeme gelmiş olma nedeni siyasetçilerin yapmış oldukları hatalardır. Bir milletvekili kalkıp bir ilçeye gidip, orada İlçe Kaymakamı"na uğramadan yeni atanan Milli Eğitim Müdürü"ne giderse bunu biz yazmayacağız da kim yazacak. Ziyaret etmesi yetmiyor, bir de bu arkadaşa ben kefilim demesine ne demeli? Yoksa Ziraat Bankası müdürüne de siz mi kefilsiniz sayın vekil. Zaten AK Parti iktidarında bu vekilimizin tayin ettirdiği bürokratlara bakacak olursak ya sol görüşlüdürler ya da MHP'li.
Bu arada aklımda iken söylemeden geçmek istemediğim bir husus var. AK Parti Genel Merkezi tüm Türkiye"de milletvekillerinin performansını ve halkla olan diyaloglarını, halkın memnuniyetini ve icraatlarını ölçmek üzere anket yaptırıyor, bu anketin tamamı 20 Ocak tarihinde bitmiş olacak. Kanaatimce bu hafta veya önümüzdeki hafta şehrimizdeki milletvekilleri ile ilgili anket yapılacak bu konuda halkımızın en doğru kararı vereceğine eminim. Sizin anlayacağınız olay birilerinin söylediği gibi değil, her şey şeffaf ve vatandaşın isteği doğrultusunda olacağa benziyor.
Partilerdeki istifa süreci ile ilgili önümüzdeki günlerde geniş bilgilendirmelerim olacak ancak en çok istediğim nedir bilir misiniz şu Ademciğim bir istifa edip, halkın huzuruna bir çıksa da anya ile Konya"yı bir görse. Her ne kadar istifa edeceğim diyorsa da ben inanmıyorum. Genel Merkezin tavrına göre istifa edeceğim demesi tamamen hikaye, zira Başbakan kendisine güvenen istifa etsin demiş. Mesela yağ tulumu cemaate güvendiğinden istifa etmiş. Cemaatin işi gücü bitti de bizim yağ tulumu için kendilerini ortaya koyacaklar öylemi? Şayet ortaya koymaları gerekirse yağ tulumuna gelinceye kadar o kadar çok insan var ki saymakla bitmez. Fahri konsoloslar, keresteciler, doktorlar, bürokratlar ve esnaflardan o kadar çok bu işe uygun insan var ki saymakla bitmez, sizin anlayacağınız yağ tulumuna sıra gelinceye dek bu derenin altından çok sular akar haberiniz ola. Kalın sağlıcakla