Referandumum ertesi günü yazdığım köşe yazısını okuyan okurlarımın bir kısmı bana sitemde bulunmuşlardı. Sitemleri neydi derseniz ben o yazımda toplumun FETÖ ile ilgili mücadelede beklentilerinin olduğunu, bu konuda şimdiye kadar yapılanların sadece tabandaki insanlara yönelik operasyonlar olduğunu, bu operasyonların mutlaka siyasetçilere sıçraması gerektiğini ama kanaatimce bu konuda herhangi bir çalışmanın yapılmayacağı yönünde yazdığım yazıya okurlarımın bir kısmı “yanılıyorsun bak göreceksin önümüzdeki süreçte FETÖ ile ilgili siyasetçilerin üzerine gidilecek” demişti. Hatta bazı arkadaşlar çok büyük operasyonların yapılacağını, kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağını, bu konuda Hükûmetin ve Reisin çok kararlı olduklarını, benim yanılacağımı söylemişlerdi. Keşke o arkadaşlar haklı çıksaydı da biz yanılsaydık, ama aradan geçen bir buçuk aylık süreçte bu anlamda en ufak bir gelişmenin olmadığı ortaya çıktı. TBMM darbe araştırma komisyonunun raporunda siyasetçilerin yani Parlamenterlerin içerisinde FETÖCÜ olmadığı yönünde bir karar çıktığını da bu toplum gördü. Bu karar neye benziyor biliyor musunuz? hani Milletvekili maaşları zamlanınca oybirliği ile karar alınıyor ya işte bu da onun gibi Parlamenter dayanışması ürünü bir karar olduğu kanaatindeyim.
Reisicumhurumuz OHAL devam edecek diyor, gerekçesi de haklı olarak FETÖ ile mücadele, tamam eyvallah yaklaşık on aydan daha fazla bir zaman dilimi içerisinde bu anlamda birçok operasyonlar yapıldı, tutuklamalar oldu, gözaltılar oldu, salıverilenler olduğu gibi cezaevinde olan binlerce insan var. Bu operasyonlarla ilgili bazı hatalar da yapılmış olabilir, örneğin adam telefon satın almış ama kendisi satın almadan önce kim kullanmış ise ByLock kullandığından en son telefon kimdeyse o bedelini ödemek durumunda kalmış. Babamın rahatsızlığı nedeniyle son iki aydır zamanımın büyük bir kısmını hastanelerde geçirmek zorunda kalıyorum, konuştuğum iki kişiden birisi bu işlere şu veya bu şekilde bulaşmış. Bu insanların tamamı aynı şeylerden muzdarip, tamamına yakını; “bu örgütün Allah belasını versin biz nerden bilelim bunların bu kadar şerefsiz olduklarını, bizim derdimiz ekmek parası burada iş bulup çalıştık diye bu kadar bedel ödemek ağırımıza gidiyor” diyorlar.
Beni hiç tanımayan bir tanesi yanındaki arkadaşla konuşurken kulak misafiri oldum, çocuk diyor ki “ben zaman gazetesinin dağıtım işini yapan gariban bir adamım, on yıl bu işte çalıştım, tazminatım yanmasın diye işi bırakamadım, neticede çoluk çocuğuma bu işten aldığım parayla baktım. Çalıştığım kurum maaşımı nereye yatırdıysa ben maaşımı oradan aldım, kaldı ki zaten Bank Asya Devletin izin verip açtığı bir kurum, ben oradan maaş aldım diye çekmediğim çile kalmadı.” Bu adamı gecenin sahur vaktinde dinlerken inanın içim acıdı, zaten hastamın acısı beni ziyadesiyle üzmüştü bir de o çocuğu dinleyince inanın kahroldum. Bu örgütle ilgili yapılması gereken mücadele sonuna kadar yapılsın, eyvallah ama işin tepesindeki Baronlara dokunmayıp en alttaki işin hamallığını yapan insanlara operasyonlar yapmak bana hiç etik gelmiyor.
Sosyal paylaşım sitelerinde görüyoruz, bir resim karesinde on kişi var, onundan dokuzu siyasetçi ama her ne hikmetse on kişiden dokuzuna kimse dokunmuyor onlara hizmet eden gariban hizmetçi içerde. Benim bildiğim çok net bir şey var bazı Belediye Başkanları ile ilgili Emniyet dosyalarını hazırlamış ama siyasi iradenin veya bu işlerin başında olanların bu anlamda baskıları olduğundan ya da dosyalarla ilgili düğmeye basın talimatı verilmediğinden dosyalar raflarda bekliyorlar. Bu toplum benim bildiklerimin tamamını bilmeyebilir ama inanın insanlar artık homurdanmaya başladılar haberiniz olsun. Cemaatin finansmanını ayarlayan, siyasi ayaklarını oluşturan, onlara her türlü desteği veren siyasetçilerle ilgili bugüne kadar en ufak bir işlem yapılmamış olması toplumu ciddi anlamda rahatsız etmekte. Hükûmet bu dediklerimi ciddiye almaz ise önümüzdeki 2019 yılında yapılacak seçimde Ak Partinin işi çok zor haberiniz olsun.
Şayet adaletli davranılıp adam gibi operasyonlar yapılacaksa önce siyasetteki FETÖCÜ’ler adam gibi temizlenip ortaya koyulacak ondan sonra da topluma bunlarla ilgili detaylı bilgiler verilecek ki toplum rahatlasın. Ben bunların olacağına ihtimal vermiyorum ancak doğruları yazmak zorunda olduğumdan hu hakikati siz kıymetli okurlarımla paylaşma gereği duyuyorum. Sözlerime son vermeden önce bir hususu daha aydınlatmak istiyorum, bazı şerefsizler şahsımla ilgili ileri geri şeyler yazıp çiziyorlarmış, arayıp soran insanlara söylediğimi buradan söyleyerek sözlerime son vermek istiyorum, “it ürür kervan yürür”, biz bu yalanları daha önceleri defalarca gördük, yerel gazetelerin bir kısmı ile bir yerel TV kanalı bizimle ilgili yapmadık haber koymamışlardı, şimdi onların yerlerinde yeller esiyor ama biz dimdik ayaktayız. Doğruları yazdığımız için kıçları yananlar unutmasınlar ki biz asla doğrulardan taviz vermeyeceğiz onlar yalanlarına devam etsinler biz de doğruları yazmaya devam edeceğiz bakacağız el mi yaman gül mü yaman. Kalın sağlıcakla.