2022 yılının ilk günlerini yaşarken, yılın nasıl geçeceği ve nelerin yaşanacağı hususunda herkesten farklı değerlendirmelerin geldiği görülmektedir. 2020 ve 2021 yılında yaşanan olaylardan hareketle, gelecek hakkında tahminler yürütenler ve temennide bulunanların sayısı çoktur. Özellikle, bir çok vatandaşımız; Pandeminin etkisiyle önümüzdeki günlerin ve genel olarak da 2022 yılının, geçmiş iki yıldan farklı olmayacağını dillendirmektedirler. 2022 yılına başlarken, dünyayı etkisi altına alan Koronaviris; dünya ekonomisini ve siyasetini, ülkelerinin ticaretini ve birbirleriyle olan ilişkilerini belirleyen en önemli etkenler arasında yer almaktadır. Dünyada hem Pandemi sorunu yaşanmakta, hem de buna bağlı olarak ekonomik sorunlar ortaya çıkmaktadır, Her devlet ve millet, ortaya çıkan durumlara göre; kendi imkanlarını gözden geçirmek ve yeni kurallar ortaya koyarak, oluşturulan şartlar çerçevesinde hayatın akışını şekillendirmektedirler. Ülkemiz için de aynı şeyleri söylemek mümkündür.
Ülkemiz üzerinde hesapları olan dış mihrakların, dünyayı idare etmek isteyen egemenlerin ve dünya pazarını ellerinde tutan güç odaklarının; kendi geleceklerini planlarken ortaya koydukları programlar içinde ülkemizi karıştırmak ve bu karışıklıktan istifade ile de yaptıkları planların sonuçlarına ulaşmak istemektedirler. Bunun için de; tarihten beri kullandıkları tüm argümanları kullanmakta, ülke içinde bulunan vatan hainlerini bulup, isteklerine hizmet ettirmenin yollarını aramaktadırlar. Tarih boyunca, güce boyun eğen ve güçlünün yanında yer alarak; kendi değerlerini satan, milletine ihanet eden, vatanının parçalanmasına göz yuman ucuz karaktersizler olmuştur. Bu gibi şeytan ruhlular, ülkemizde de bulunmuş, yaşanan olaylarla nasıl hainliklere imza attıkları görülmüştür. 2022 yılına girerken dünyada yaşanan sorunların ülkemize yansımasına, dünya egemenlerinin ülkemiz üzerindeki hesaplarını da dikkate alarak bakmak gerekir.
Ülkemizin Seksen Altı Milyon insanının nefis muhasebesi yapması gerekmektedir. Siyasi mülahazaları bir tarafa bırakarak, sağduyulu bir değerlendirmeyle, içiresinde bunulan konjonktürel süreçleri de dikkate alarak; milletçe topyekun vatana sahip çıkmak için, devletiyle bir arada ve yanında olmayı ibadet kabul edecek bir muhasebe oluşturmalıdır. Nefis muhasebesini, genellikle işlenen günahların ve yapılan hataların fark edilmesi için yapan Müslümanların/insanların; aynı düşünceyle vatanına, milletine ve devletine karşı sorumluluklarının yerine getirilmesi hususunda da kullanılması en doğru nefis muhasebesi olacaktır. Bu konudaki değerlendirmeleri yaparken; asla siyasi, etnik ve bölgesel bir düşüncenin etkisi altında kalınmadan, sağduyuyla ve imani hassasiyetlerle tavır belirlemek; nefis muhasebesinin başarısını ortaya koyacaktır.
2022 yılına; Pendemi sorununun devamı, ekonomik sıkıntıların varlığı, ülkemiz üzerinde bir takım maksatlı hesapları olan devletlerin varlığı ile girdik. Ancak; bu olumsuzluklar aşılamayacak sorunlar değildir. El birliği içinde milletimiz, bu olumsuzluklardan çok daha büyüklerini tarihi süreç içinde defalarca aşmayı başarmıştır. Ancak, bunun için; birlik ve beraberlik şuuru gerekmektedir. Bu şuurun elde edilmesinde nefis muhasebesi yapmak çok önem arz etmektedir. Zira, nefis muhasebesi, tüm gönüllere; özel hesapları, kin ve nefretleri, intikam ve ötekileştirmeleri ortadan kaldıracak sağduyuyu inşa etmektedir. Menfaat ve çıkarlardan soyutlanmış olarak, imani değerlerin gölgesinde yapılacak olan bir nefis muhasebesi; bütün sorunlara karşı, ihtiyaç duyulan, el birliği ilacını, şifa olarak sunacaktır. Ülke sorunlarımızı aşmak için; tüm vatandaşlarımızı, milletçe nefis muhasebesine davet etmekteyiz.