Samsun"un en eski okullarından Sakarya İlk öğretim Okulu ile ilgili gelişmeleri hem şaşkınlıkla hem de endişe ile basından takip ediyoruz.
Okulun Sosyal Bilimler Lisesi"nin pansiyoru olacağı duyumları hem velileri hem de öğrencileri tedirgin etmektedir..Apar topar sanki yangından mal kaçırırcasına bir uygulama asla demokratik olmadığı gibi teamüllere de uygun değildir.Toplam kalite kültürünün yaygınlaştrıldığı ,çoklu katılımın tavsiye edildiği ve eğitime velilerin de aktif olarak katılımının sağlanması adına Okul Aile Birliklerinin oluşturulduğu günümüz eğitim anlayışında bir okulun kapatılmasından okul adına hiç bir birimin haberdar edilmemesi gerçekten üzücüdür.
Hele sayın Başbakanımızın toplumda herkesi kucaklama adına açılımları peş peşe devreye soktuğu toplumumuzda sizin bu yolu takip etmemeniz gerçekten velileri üzmektedir.
İki müfettişin okula gelmesiyle başladığı tahmin edilen okulu kapatma operasyonunda gözden kaçan şeylerin varolduğunu tahmin ediyoruz.600 küsür öğrenci ve 50 ye yakın personeliyle yıllardır Samsuna ve sizin marka diye tarif ettiğiniz okula öğrenci veren Sakarya İlköğretim Okulu herhangi bir kişi yada kuruma ait bir okul değildir.
Bir Milli Eğitim Müdürü olarak sizlerin Okul idaresini ve Okul Aile Birliğini toplayıp yada sizin görevlendireceğiniz bir kişi yada kişilerin gelişmeleri işin başından itibaren bilgilendirmeleri çok daha şık olmazmıydı ?
Israrla şeffaflaşma sloganlarının verildiği dünyamızda aynı duyarlılığı göstermeniz sizi çok daha büyüteceki eminim.Ve bence en talihsiz bir kavram olan ""marka okul "" ifadeniz eğer sehven söylenmemişse gerçekten ayrımcı bir yaklaşım.
Kapatmayı düşündüğünüz okul , marka diye tarif ettğiniz okula öğrenci veren ve geçmişte bir çok ünlünün yetiştiği okullardan bir tanesidir.
Eğer okulun kapatılmasının toplumun bilmediği bir sebebi varsa bununda bir şekilde en azından okul yönetimine ve aile birliği başkanına açıklanması gerekmektedir.Çünkü 600 öğrenci ve velisinin böyle bir hakkı var sanırım.
Bir de olayın psikoloji k yapısı var ki o da çocukları ilgilendirmektedir.Yıllardır aynı çatı altında okuyan öğrencilerin apar topar başka bir okulun bünyesine sığınmacı olarak sokulması ,onların küçücük zihin dünyalarına nasıl bir etki yapar. ?
Aktaracağınız okulda çocuklar dağıtılacak mı ?
Seviyeleri nasıl belirlenecek ?
Yoksa yine işin içine ahbab çavuş ilişkisi mi girecek ve çocuğumuzun hangi sınıfa gideceğini belirlemek için adam mı arayacağız ?
23 Nisan İlköğretimde eksik sınıflara mı eklenecek ?
Aklımıza takılan daha bir çok soru .....
Bir veli olarak nasıl bir yol izlememiz gerekecek ?
İşin bir başka garip tarafı ise; sanki herşey daha önce planlanmış ve sadece uygulama için prosedür işeltiliyor gibi de geliyor.
Sakarya İlköğretim Okulu karşısında oturan bir veli, çocuğunun ilk kaydı için internete baktığında Sakarya İlköğretim Okulunun görülmediğini ve direkt 23 Nisan olarak geçtiğini söyledi.Bu da herşeyin kararının alındığı anlamına geliyor sanırım.
Okul Aile Başkanı ile görüştüğümüzde de kendisinin de ancak gazetede geçtikten sonra haberinin olduğunu ve bunun kendileri açısından son derece onur kırıcı olduğunu ifade etti.
Ayrıca mahalle muhtarının bir gazetede geçen demecinde, okulun satıldığını ve geri adım atılmasının mümkün olmadığını bildiren sözlerine rasladık.
Bütün bunların detaylı açıklaması sanırım vardır.Biz hem bir eğitimci olarak,bir basın mensubu olarak ve bir veli olarak doyurucu açıklama bekliyoruz.
Sanırım böyle bir hakkımız vardır.
Saygılarımla...
A.Hamdi ERER