Türkiye'nin 2023 yılı stratejik hedefleri arasında yer alan "milli ilaç üretimi" konusunda, ülke genelinde Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerce oluşturulan uygulama merkezlerinde çalışmalar sürüyor.Milli ilaç üretimi hedefiyle tedavi amaçlı yararlanılacak bitkilerin belirlenmesi ve bunların bilimsel olarak incelenmesi çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda sağlık alanında bazı ilaçlar tüketime sunuldu. Günümüzde öne çıkan ve tedaviye ihtiyaç duyulan hastalıklarda kullanılacak olanlara yönelik bitkisel ilaçlar konusunda ise çalışmalar sürüyor.Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği (ATABDER) Başkanı Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, yaptığı açıklamada, milli ilaç çalışmalarının temelini şifalı bitkilerin oluşturacağını belirtti.Anadolu'nun endemik bitki çeşitliliği ve etnobotanik bilgi dağarcığı açısından zengin potansiyele sahip olduğuna işaret eden Şekeroğlu, Türkiye'nin yakın gelecekte tıbbi ve aromatik bitkiler, şifalı bitkiler ve bitkisel ilaçlar konusunda dünyada söz sahibi olacağına inandığını dile getirdi.
"Dünyada 100 milyar doları aşan pazar payı var"
Şifalı bitkilerin kullanılmasıyla ortaya çıkacak doğal ilaçların gelecek yüzyılın konusu olacağını ifade eden Şekeroğlu, yürütülen çalışmaların sağlıklı şekilde ilerlemesi halinde 2023 yılında Türkiye'nin, tıbbi ve aromatik bitkilerle elde edilen ürünlerden 20 milyar dolar civarında gelir elde edebileceğinin öngörüldüğünü aktardı. Şekeroğlu, şöyle devam etti:"Şifalı bitkilerin önümüzdeki yüzyılın konusu olacağını düşünüyoruz. Sadece ilaç değil, kozmetik alanında ve günlük yaşantımızın her alanında tıbbi aromatik bitkiler ön plana çıkacak. Bakanlık, 2023 yılı için 5 milyar dolar hedef koyuyor ama biz doğru adımlar atarsak 20 milyar dolarla bitkisel ilaç pazarında yer almamız mümkün görülüyor. Dünyada 100 milyar doları aşan bir pazar payı var. Kimyasal ilaç üreten firmalar da artık bitkisel ilaç üretmeye başlıyor. Türkiye'de bugün yaklaşık 1 milyar dolar pazar payı var."Sık rastlanan hastalıklarda, modern tıp tedavisindeki unsurlara destek olarak üretilen ilaçların yanında anti-kanser ilacı konusunda bitkisel araştırmaların sürdüğünü söyleyen Şekeroğlu, Türkiye'nin doğal ve bitkisel milli ilaçları farklı ülkelere ihraç eden konuma geleceğini anlattı.Dünya Sağlık Örgütünün, geleneksel ve tamamlayıcı uygulamalar konusunda Türkiye'deki uygulamaları diğer ülkelere örnek gösterdiğini dile getiren Şekeroğlu, şunları söyledi:"1950'li yıllarda Almanya, ABD ve Japonya, tıbbi bitkiler ve bunlardan ilaç yapımı konusunda çok ciddi adımlar attı ve bugün dünyada lider konumundalar. Türkiye, tıbbi bitkiler bakımından bir cennet. 12 binin üzerinden tıbbi bitkimiz var ve birçoğu endemik bitki. Ayrıca, Anadolu halk tıbbı dediğimiz yıllarca farklı kültürlerden derlenerek ortaya çıkan etnobotanik bilgi açısından çok zenginiz. Akademik çalışmalar yapan bizler Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda, tıbbi ve aromatik bitkiler, şifalı bitkiler ve bitkisel ilaçlar konusunda dünyada söz sahibi olacağını düşünüyoruz. İlaçların birçoğu yurt dışından geliyor ülkemize. Cumhurbaşkanımızın milli ilaç önerisinin ardından, tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda çalışan öğretim üyelerimiz çalışmalarına daha da yoğunlaştı. Bu çalışmalar sadece tezlerde, kitaplarda kalmayacak, Sağlık Bakanlığının da desteğiyle çok yakın zamanda yerli ilaçlarımızı, kendi doğal ve bitkisel kaynaklarımızdan üreteceğiz. Hem kendimiz kullanacağız hem de yurt dışına ihraç edeceğiz. Şu anda tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda usul, yönetmelik ve çalışmalar konusundaki ilk raporlar Türkiye'de yapılıyor. Geleneksel ve tamamlayıcı uygulamalar konusunda Dünya Sağlık Örgütü Türkiye'nin uygulamalarını diğer ülkelere örnek gösteriyor."
"Türkiye bitkisel ilaç konusunda dünya lideri olacak"
Portekiz'de doğal ürünler kimyası üzerine araştırmalar yapan, Porto Üniversitesi Biyomedikal Enstitüsü öğretim görevlisi Prof. Dr. Anake Kijjoa da sentetik ilaçlara olan ilginin dünya genelinde düşüşe geçtiğini, bitkisel ilaçlara olan ilginin artmasıyla Türkiye'nin yakın gelecekte bu alanda dünyanın lider ülkesi olacağını düşündüğünü kaydetti. Kijjoa, "Türkiye'de farklı iklim koşullarına adapte olmuş değişik toprak tiplerinde yetişen birçok bitki türü var. Türkiye, bu anlamda, Avrupa’dan daha çok bitki türüne sahip ve çok zengin. Dünyada artık sentetik ilaçlara olan ilgi azalıyor, bitkisel ilaçlara olan ilgi artıyor. Türkiye'nin bu konuda lider ülke olacağını düşünüyorum çünkü bitki zenginliği ve etnobotanik bilgi birikimi var." değerlendirmesini yaptı.