MİRAC KANDİLİMİZİ UĞURLARKEN

Mirac kandilimizi uğurladık.
Hepimiz hakkında hayırlara vesile olsun.
Miracın anlamı nedir?
Yükseklerde uçmak ve nefsini yüzdürmek…
Nefsi semalarda yüzdürmek, tesbihtir ve zikirdir.
Biz midemizi yağlarla,,, etlerle,,, tatlılarla…
doldurmuşsak.
Evimizin her köşesini her türlü tahta ve yamalarla…
süslemişsek.
Bunun verdiği övünçlerle ve şişmişliklerle…
Mirac kandilidir diye…
Kuş tüyünden halılar üstündeki seccadeler üzerinde;
zikrullah için gerilmişsek.
Düşün ki;
Gür bir ses çıkarmak istiyoruz.
Sesimizi Arş-ı Ala"ya ulaştırmak istiyoruz.
Dan! diye çomakla vurduğumuzda,
Boş teneke mi daha gür ses çıkarır;
Suyla dopdolu teneke mi?!
İşte Mirac gecesinde de öyle…
Kafanın içinde evinle… arabanla…
Yatınla… yazlığınla…
Oturma odasına… yatak odasına…
Mutfağa… misafir odasına…
Dayalı döşeli kıldığın aksesuarlarla,
Nasıl sesini duyuracaksın Arş"ın ötesindekine?
Sıska vücut istiyor Yüce Mevla…
Şişko bedenlerle zikir olmaz kardeşim;
Mirac kandillerinde… Receplerde… Şabanlarda…
Ramazanlarda… Haram Aylarında…
İşte Allah cc Hz Musa ile kurtardı;
Beni İsrail"i Firavun tutsaklığından…
Kudüs"ün varoşlarına… kırsal alanına…
Yerleştirdi cihad etmeleri için.
Sıska kalsın bedenler diye…
Bir akşamda binlerce üreyen bıldırcın etiyle;
Bir anda… özellikle seher vaktinde;
Tonlarcası yağan ve sünen yeşil yapraklar üzerine;
Kudret helvasıyla beslenecekler…
Hiç pişirmeden… kotarmadan…
Kap kaçak derdi taşımadan.
Bir de; her gece binlerce ton yetişen;
Kalori deposu mantarla, guguvagalarla…
Bedava besleyeceklerdi sıska vücutlarını.
Amaç neydi?
Amaç Bâb denen Kudüs"ü… Mescid-i Aksa"yı kurtarmak;
Ve kısa yoldan cenneti kazanmak…
Amma tuttu İsrailoğlunu gâvurluğu!
İlle de şehir hayatı… ille de şehir hayatı…
Allah"ın cc;
Zillet ve meskenet olarak gördüğü lüks yaşantıyı…
İsterük de isterük…
Dediler ve Allah da cc;
Bahşetti istediklerini ve ekledi:
“Tadın zillet ve meskeneti!”…
İşte Mirac kandili ve gelecek kandilleri…
Ramazan ıftar sofralarını ve sahurları;
Şişko olmak için değil; sıska kalmak için…
Cennet oradadır.
İşte Sevgili peygamberim…
Benim kılavuzum ve rehberim!
Haram Aylar içindeki kandilleri;
Ekmiştir senenin içine…
Sünnetinin yaşanması için…
Hz Musa ile
Uğurlarında denizlerin çekildiği;
Firavunların boğulduğu;
İsrailoğullarının tutsaklıktan cennete gitmeleri için
Göç ile uğurlandığı günleri anlatan Bakara âyetlerini unutma!
Bu üç ayları ve yıl içine serpiştirilmiş Haram Ayları;
İsrailoğullarının çizmiş olduğu modaya uymakla değil;
Resûlüllah"ın sav sünnetine sıkı sıkı sarılmakla;
Geçir. İlahi amaç; sıska vücut ve cenneti kazandırmaktır.
İşte CHP korkuyor;
MHP feryad ediyor;
BDP tekmeler atıyor;
Amaç,
Anayasa referandumu…
Korku;
Eksen kayması…
Feryat;
İslam Ortak Pazarı…
 Hedef:
Şeffaf ve vatandaşını düşünen bir devlet!
Seyfi Oktayların… İlhan Selçukların…
Sabih Kanadoğullarının… Türkan Saylanların…
Vesayetlerinden kurtarılmış bir AYM"nin çok az;
hırpalayabildiği, birkaç anayasa maddesini;
halkın onayından geçirilme korkusu var.
Bu halk coşacak ve “Evet!” diyecek;
Ben eminim.
Reform paketinin ana iskeleti yerindedir
Gündelik hayatımızı doğrudan ilgilendiren;
birçok alanda demokratikleştirme imkanı getiren;
Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin yargı sistemine yakınlaştırmak!
YAŞ kararlarına yargı yolu açılıyor
12 Eylül Anayasası"nın bitişi ilan edilmiş olacaktır.
Adam yerine ilk kez konulan halk, coşacaktır; inanıyorum.
Peki nedir bu Kürt partisinin taşkınlıkları?
Şanlı ordumuzun başındakine saldırıları?
Mecliste boy göstermeler ve üste yürümeler?
Çok büyük karın ağrısı var!
Artık asker tarafından beslenmiyor ve kollanmıyor.
Gördünüz şu son terörist cenazelerini!
Şanlıurfa"da PKK cenazesi mitinge dönüştü…
Binlerce kişi, terörist Dağhan'ın taziyesi için;
Dicleliler Yasevine doğru yürüyüşe geçti.
Hezer'in cenazesinde 20 bin kişinin sloganları:
- “AKP bu kanın içinde boğulup gidecektir”…
- "Milletvekilleri yapmış olduğu yemine sadık kalmalı”
Neden?
Çünkü hükümet kararlı…
Birkaç yıldır sürdürdüğü diplomasinin meyvesini almak üzere…
KCK şehir yapılanması artık çöktü.
Artık dağdan operasyona gelen eşkıya sınır karakollarını aşamıyor.
Hele sınır karakollarına emir mevkiindeki komutanlar bilincinde olsalar.
Hükümete kin ve nefrette, zavallı Türk gençlerinin hayatıyla oynamasalar!
Yok çoban idi, yok katırlarıyla mazot çekiyor sandık…
Olan kara yağız Türk gençlerine oldu.
'KCK Operasyonu Bin PKK'lı Öldürmeye Bedel'
Artık Başsavcılıklarca yürütülen, KCK şehir yapılanması soruşturmasında;
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri amansız takibiyle;
“PKK'nın kanatları yolunuyor”
İşte hükümet kararlılığı:
Karargâh"a kadar uzanan emir-komuta zincirinde yaşanan gecikme;
aksaklıkları gidermek üzere valiler tam yetkili kılındı.
“Ecelinizle de ölseniz şehit de olsanız, hiç aklınızdan çıkarmayın ki yalnız Allah'ın huzurunda el pençe toplanacaksınız. İşte Allah'ın rahmet ağının aralanması ile, onlara karşı yumuşak davrandın. Şayet hoyrat ve katı kalpli birisi olsaydın, hiç kuşku yok ki o münafıklar savaşa hiç katılmazdı. Dolayısıyla sen onların yaptığını görmezlikten gel ve onların da yarlığanmalarını dile. Önemli yönetim işlerinde onları da danışma kuruluna kat. Fakat karar aşamasında yalnız Allah'a güven ve dayan. Allah... Ona güvenip dayananları sever” Âl-i İmran Suresi: 158-159.