Müdahane; bir kişinin imkanı olduğu halde haram işleyen birine mani olmaması, yalakalık ve yağcılık yapmak için doğruları görmemesidir.
Müdahane, günümüz insanının önemli zafiyetlerinden birisi haline gelmiştir.
Hastalık derecesine gelmiş olan müdahaneden kurtulabilen kimse neredeyse yok gibidir.
İnsanlar genellikle bir takım bahanelere sığınarak gerçeği ve doğruyu savunmaktan uzak durmakta, yanlışların üstünü örterek gerekli olan uyarıları yapmamaktadır.
Memur olanlar terfi edememe, arkadaş gurubu içinde olanlar dışlanma, iş yerinde çalışanlar patronunun gözüne girememe, akraba grubu içinde olanlar yakınları tarafından sevilememe gibi kaygılarla kendilerini gerçeklerin arkasına saklamaktadır.
Çoğu kere, dünyevi menfaatlerden istifade edilemeyeceği korkusu, hakkı hatırlatmaktan ve doğruyu söylemekten uzak tutmaktadır insanları. Böylece, kötülerin kötülükleri de meşruiyet zemini bulmaktadır.
Halbuki,müslüman için hakkı söylemek, hakikati görmek, gerçeklerle yüzleşmek ve doğruyu hatırlamak temel prensiptir. Emri bil ma’ruf, nehyi anilmünkerİslamın temel kuralıdır.
Hiçbir korku ve tereddüt, çıkar ve menfaat hesabı gerçeği görmekten ve söylemekten müslümanı alıkoymamalıdır.
Müdara; dine gelecek bir zararı önlemek için insanlarla iyi geçinmektir. Müdara yapmanın sadaka olduğu bildirilmiştir.
Savaşta, arkadaşlar ve eşler arasında müdara en çok gerekli olan durumlardır. Hoca öğrencisine, eşler birbirlerine müdara yapmalıdır. Müdara, hile değil gerektiği yerde zorunluluktur, “ihtiyat” için bir ihtiyaçtır.
Hz. Aişe annemizden rivayet edilir ki; bir gün Peygamberimizin de evde olduğu bir sırada, içeriye girmek için birisi gelir. Peygamberimiz, “müsaade edin içeriye girsin, o kabilenin en kötüsüdür” buyurur. O kişi odaya girince Peygamberimiz onu gülerek karşılar ve ona iltifat eder. O kimse gittiğinde Hz. Aişe annemiz merak edip Peygamberimize, kötü dediği kimseye neden iltifat ettiğini sorar.Peygamberimiz de, “İnsanların kötüsü, zararından korunmak için kendisine ikram edilendir” buyurur.
Peygamberimizin bu yaklaşımı müdaradır. Zira müdara İslam’a gelecek bir zararın önüne geçmektir. Peygamberimiz de o kişinin dine ve dindara vereceği zararın önlenmesine yönelik olarak bir prensip oluşturmuştur. Bu davranış biçimi bir tedbirdir.
Müdahane, kişisel menfaatler nedeniyle gereken sorumluluğu göstermemek, müdara din için gerektiğinde yumuşak tavırlar içerisine girmektir. Savaşta hile yapmak, ayrılmak üzere olan eşleri barıştırmak için birbirleri hakkında iyi şeyler söylediklerini onlara ifade etmek, dargın olan insanları barıştırmak için ortaya konan yaklaşımlar, bu başlıklar için örnek davranışlardır.