doladığını söyleyen Erdoğan, muhalefetin gözünün Merkez Bankası'nın dolu kasasında olduğunu iddia etti. İşte Erdoğan'ın İstanbul'daki kurşun gibi ağır sözleri
Konuşmasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren ve SSK'daki yolsuzlukları anlatan Başbakan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, merhum Bülent Ecevit'e milletvekili olmak için gitti. Ancak Ecevit kabul etmedi. Şimdi milletvekili oldu da ne oldu. Şimdi diyor ki 'elimde dosya var.' Sayın Kılıçdaroğlu, niye bu dosyayı yargıya götürmedin seni tutan mı vardı? Bunların dürüstlükle alakası yok. Diyor ki 'geldiğim zaman ne yapacağım bak gör.' Aynısını MHP Genel Başkanı'da diyor. Kırk çürük yumurtadan bir sağlam yumurta etmez. Bunu böyle bilin. Hadi gelin bir araya!... Varsa bir yolsuzluk, Erdoğan'a bunu yapın (dava açın). Biz buraya yolsuzlukla mücadele ede ede geldik" dedi.
"BUNLAR TÜRKİYE'YE FRANSIZ"
IMF'ye olan borçların ödenmesi ve yetkililerle yaptıkları görüşmeleri hatırlatan Erdoğan, AKPM'de yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "Türkiye'de de bu ülkeye Fransız olanlar var. Bunların, 10 yıllar boyu ne yazık ki, batılı karşısında el pençe durduklarını iyi bilirsizin. O günler geride kaldı" eleştirilerine devam etti.
"MERKEZ BANKASI'NIN DOLU KASASINA GÖZ DİKTİLER"
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Bunlar 'milliyetçiyiz diyor' dimi. Ne milliyetçisi, onlar bu işin lafını yapıyor. Merkez Bankası'nın şuan da döviz rezervini 23 milyar dolardan alarak 93.3 milyar dolara çıkardık. Kılıçdaroğlu buna sulandı. Onlar, dolu kasaları boşaltmaya alışmışlar. Milletimiz uyandı, bu dolu kasaları boşaltmanıza yardım etmez." Eğitim ile iligili yapılanları anlatan Erdoğan, Türkiye'de 163 bin derslik yaptıklarını, göreve geldiklerinde sınıf sayıları 70'lerden 31'lere düştüğünü ve düşürmeye de devam edeceklerini kaydetti. Erdoğan ayrıca, elektronik kitap, akıllı tahta projelerinin ön hazırlıklarımız tamam olduğunu 4 yıl içerisinde biteceğini belirtti. Erdoğan eğitim ile ilgili ise şunları anlattı: "Her yıl sizlere sıraların üzerine kitapları koyduk mu? Ücretsiz olarak kitapları verdik mi? Biz buyuz verdiğimiz sözü tutarız. Biz onlar gibi kaynak Kemal'dir veya Tayyip'tir demedik. Biz, kaynağımız Türkiye'dir dedik. Üniversitelerde bizden önce 45 lira cık burs veriliyordu. Şu an 240 lira veriyoruz. Özürlülere evlerde asgari ücret olarak bakım ücreti veriyoruz. Anacım, çocuklarını fakirlik bahanesiyle okula göndermekten geriye kalma" diye seslenen Erdoğan, ilköğretim ve orta öğretimde öğrencilere verdikleri yardım paralarına da değinerek "Şimdi ne diyoruz, üç çocuk. Genç dinamik eğitimli nüfusa sahip olacağız. Yeter ki el ele verelim. Çünkü Türkiye iyi büyüyor."