Müjdeler olsun

Bir Paris Hilton"umuz eksikti o da geldi. Hem de ne geliş, hani evvelden turist kafileleri geldiğinde hava alanında limanda karşılama yapardık. Kafile karaya ayak basar basmaz pala bıyıklı kılıç kalkanlı ekip 'haydaaa' naralarıyla kılıçlarını şakırdatıp kalkanlarına vura vura oynarlardı sonradan bu adetten vaz geçildi. Rivayet odur ki, turistler bu manzara karşısında paniklerlermiş hatta kılıç kalkandan korkup kalp krizi geçireni bile olmuşmuş.
Bu sefer Paris Hilton'umuzu paparazi kavgaları eşliğinde bağrımıza bastık. Hava limanında kılıç kalkan yoktu ama havada savrulan kameralar ve fotoğraf makinaları eşliğinde atılan kafalar savrulan tekmeler vardı.
Güzel bir karşılama oldu doğrusu önerim bu uygulamanın daimi olması. Bu hatun kişi üçüncü kez ülkemizi ziyarete niyet edip de gelirse sessiz sakin bir karşılama kendisini üzer ilgisizlik addeder sonra ulus olarak üzülürüz dimi ya…
Malumunuz Paris Hilton'umuz ikinci kez ülkemizi şereflendiriyor. Güzellik yarışmasında jüri üyeliği yapması için beş çuval dolusu dolar saçılarak angaje  edilen ve skandallar kraliçesi olarak dünyada üne kavuşan eski hükümlü, miras yediliğinin yanında günde bir milyon dolar kazanan bu hatun, dejenere yaşamını dolara tahvil edebilen ender insanlardan biridir ve bu yüzden de çok kıymetlidir!
Türkiye nüfusunun yüzde 70'inin telaffuz bile edemeyeceği rakamı cebine indirerek jüri üyeliği görevini kabul edip bizleri onurlandıran Paris hanım kızımız küçük bir istekte de bulunmuş, onuruna geniş katılımlı görkemli bir  resepsiyon istemiş. Zahir bizim tertip komitesinin böyle bir inceliği düşünemeyeceğini zannetmiş ki, böyle bir hatırlatma yapma ihtiyacı hissetmiş.
Hiç öyle olur mu Paris kızım, biz ulus olarak yedirmesini, içirmesini seven bir milletizdir. Bak bakalım misafir kaldığın sürece masandan kuş sütü eksik  olacak mı?
Sahi bu hatun abartıldığı kadar essahtan güzel mi?