MÜSİAD EKSEN KAYMASI MI YAŞIYOR?
Ülkemizdeki en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olan MÜSİAD ilk kurulduğu yıllarda çok büyük beklentilerle kurulmuştu, TÜSİAD'a alternatif olarak ortaya çıkmış olup her ne kadar tabelada ismi Müstakil Sanayici İş Adamları derneği ise de hafızalarda Müslüman Sanayici ve İş Adamları Derneği olarak yer almıştı. İlk kurulduğunda Erol Yarar, Ali Bayramoğlu gibi tanınmış isimler Genel Başkan olmuş, ardından bir kısmı siyasete, bir kısmı özel işlere, gönül işlerine girince ağırlığını kaybetmeye başladı.
Müsiad tüm inançlı kesimin iş adamlarının bağlı olması gereken bir sivil toplum kuruluşu olması gerekirken daha sonraki yıllarda her cemaatin kendi mensuplarının örgütlendiği meslek odalarını kurunca bir hayli üyesi oralara kaymış, kurulan yeni meslek odaları veya sivil toplum örgütleri daha aktif çalışmaya başlayınca Müsiad eski ağırlığını kaybetmeye başladı. Aslında Müsiad tüm cemaat ve siyasi partilere eşit mesafede davranan bir kurum olarak devam edip etkinliğini sürdürebilirdi.
Şehrimizde Müsiad ilk kurulduğunda yoğun bir katılımla faaliyete başlamıştı kurucu başkan sanırım İhsan Şahin idi, İhsan Şahin döneminden önce Aydın Güdül'ün başkanlık ettiğini de tahmin ediyorum. Her ne ise bu detayda takılıp kalmadan asıl konumuza girmek istiyorum.Müsiad'ın kuruluş amacı muhafazakar iş adamlarının sesini duyurmak, proplemlerini çözmek, önlerini açmaktı. Gel gör ki kurulduğu günden itibaren asıl amacına hizmet edemedi, sadece birilerinin bir yerlere gelmesinde basamak olarak kullanıldı.
Müsiad Samsun Şubesi ilk kurulduğu yıllarda toplumun muhafazakar kesimini temsil noktasında ciddi adımlar atmış ancak daha sonraki yıllarda cemaate bağlı insanların veya siyasi içerikli sivil toplum kuruluşlarının devreye girmesi sonucu etkinliğini yitirmiştir. Eskiden en azından belli süre aralıkları ile çeşitli organizasyonlar yapılıp, kahvaltılar, sohbetler, basın açıklamaları yapılarak gündemde kalınırdı, son beş yıldır Müsiad diye bir kuruluş var mı yok mu belli değil.
Müsiad'dan çok daha sonra kurulan ve toplumun sadece belli kesimlerinden oluşan cemaat dernekleri aldı başını gitti, adamlar açılış yaptı, konferans verdirdi, sürekli basın açıklamaları yaptı, gündemde olan konuları değerlendirdi ve bir şekilde gündemde kalmayı becerdiler. Müsiad sürekli kan kaybederken diğerleri sürekli büyüdü. Örneğin daha bir kaç yıllık mazisi olan ASKON çok ciddi çalışmalara imza attı, kahvaltılar, seminerler, basın açıklamaları, derken adamlar ciddi anlamda kendilerini gündemde tutmayı başardılar onları gönülden kutluyorum.
Cemaate bağlı derneklere gelince adamlar olduklarının belki on katı, belki yüz katı görüntü vermeyi becerdiler, açılışlarına bakan getirdiler, sürekli basında gözüktüler, meslek kursları düzenlediler, onlarda bir şekilde gündemde kalmayı becerdiler. Cemaat mensuplarından bir kısmını hiç sevmem hatta KASİAD başkanının ağabeyi hiç sevmediğim bir kişi olmasına rağmen KASİAD Başkanı fevkalade sevdiğim, takdir ettiğim, güler yüzlü samimi bir arkadaş. Sizin anlayacağınız cemaate yakışan bir kişi alavere dalaveresi yok, riyakar değil samimi bir müslüman, yiğidi öldürsek de hakkını teslim etmek zorundayız. Bu arkadaşlar da işlerinde başarılı oldukları bir gerçek, onları da kutluyorum.
Genç İş Adamşarı, Samgiad, v.s. gibi dernekler pek işe yaramayan ne kadar işini kaybetmiş insan varsa kendisini ispat edebilmek için yönetimine girmiş, sürekli basında olmak için her tülü çabayı gösteren insanlardan oluştuğunu düşündüğümden bana göre kıymeti harbiyeleri yok.
Müsiad'a yeni seçilen yönetim ve başında Başkan olan arkadaşı tanımıyorum ancak bu dernek herkesin kendisini ifade edebileceği, her siyasi kesimden, her cemaatten insanların olması gereken TÜSİAD'dan sonraki en büyük sivil toplum örgütü olması gerektiğini düşünüyorum. Umarım yeni seçilen yönetim bu doğrultuda çalışıp, derneği ayağa kaldırır. Yeni seçilen arkadaşlara başarılar dilerim. Kalın sağlıcakla