Merhabalar sevgili dostlar,
Tür Demokrasi hayatına,fikir hareketlerine ve siyasi literatüre yeni bir oluşum,yeni bir isim katıldı.Vatana Millete Hayırlı olsun.
Devrimci Müslümanlar,Müslüman Devrimciler.Devrimci ideoloji var olduğu günden bugüne kılıktan kılığa girerek, ve her girdiği kılığı kendilerine göre haklı gerekçelere dayandırarak karşımıza çıktı.Arayış içerisinde olanlar bu oluşumların içerisinde yer aldılar.Ama hiçbir zaman DEVRİMCİ kelimesi,ismi toplumumuzun genelinde kabul görmediği gibi,sürekli farklı olaylar,başkaldırış,isyan,asilik, ve aykırılıklarla hafızalarda kaldı.
Şimdi bir bakıyoruz Devrimci Müslümanlar ismi altında bir grup çıktı meydana. Bunlar kimdir? Kimlerdir? Nereden Çıktılar? Bunca zaman neredeydiler? Böyle bir ideolojik akım daha önce varmıydı ? Amaçları nedir? Nereye ve kime hizmet ediyor? Bu fikrin isim babası kimdir?
Sosyal medyada örgütlenmeye başlayan bu grup yakın gelecekte kitlesel bir hareket haline dönüşebilir.Müslüman Devrimcilerin kılavuzu abdestli Kapitalizm fikri.Ama şu an bu fikrin gerçekliliği nedir belli değil.Her kafadan kendine göre bir ses çıkıyor.
İlk bu ismi duyduğumuzda kulağımıza ve ruhumuza hoş gelebiliyor.Sempati duyup Empati kurabiliyoruz.Neden diye baktığımda bu ismin içerisinde Müslüman Kelimesini görüyoruz.Bir grubun kendini Müslüman bir topluluk diye lanse etmesi saygı ve hoşgörü ile karşılanır.Ama özellikle belirtiyorum bu devrimci ibaresi Müslümanın başına veya sonuna eklendiğinde kırk kere düşünmemiz lazım.
Devrim ve Devrimciler yeryüzünde her şey oldular.İdeolojilerinde yokken bakarsınız milliyetçi olurlar birden bire,şimdide sistemlerinde böyle bir olgu yokken MÜSLÜMAN oluverdiler.İslamı ve Müslümanlığı hiçbir zaman kendileri ile bağdaştırmayan devrimciler birilerinin düşünce ve fikirlerinden esinlenip böyle bir akım meydana getirdiler.Devrim ve Devrimci kelimesinin içerisinde yer alanların dün TBMM dahil olmak üzere din konusunda vermiş oldukları zararlar hala ortadadır.Ve halen bu ideoloji içerisinde olanların vermeye çalıştıkları zarar ise meydandadır.
Hayatımıza girmeye çalışan bu oluşuma karşı dikkatli olmak zorundayız. Öncelikle kendilerinin DEVRİMCİLİ'ğin neresinde olduklarını bir görmemiz lazım. Sahi Kim bunlar?
Devrimci ideolojinin fikir babası Karl Maskın din konusundaki görüşleri ise açıktır. O bunu şöyle dile getirmiştir:"Din,kalpsiz dünyanın kalbidir.O bütün insanları dünyanın acılarından ve elemlerinden uzaklaştırır,rahatlatır.İnsanı devrime giden yoldan alıkoyar.Din adeta bir afyondur."Sevgili dostlar bu konu hakkında görüş ve düşünlerimizi daha detaylı olarak mutlaka dile getirceğiz.
Sevgili dostlar,
Dün ülkemizde binlerce öğrencimizi ilgilendiren ve ailelerimizi tedirgin eden süt dağıtımı gerçekleştirildi. İlk gün ülkemizin değişik bölgelerinde farklı illerinde dağıtılan sütten etkilenen zehirlenen öğrenciler haberlere konu oldu.Bu haberlere sadece bir okulumuzun konu olmasını veya sadece bir ilimizin konu olmasını hatadır,yanlışlık vardır diyerek anlayışla karşılayabilirdik.Ama bu sıkıntılar farklı bölgelerde farklı illerde ve birbirinden farklı okullarda olunca ister istemez aklımız karışıyor ve gerçeklik payının olduğunu düşünüyoruz.
İlgili ve yetkililerimiz akşam habire açıklama yaptılar,sütlerimiz bozuk değil,öğrenciler birbirlerinden psikolojik olarak etkilendiğinden bu şekilde bir infial oluştu deniliyor.
Biz bu ülkede ÇERNOBİL faciasından sonra ekranlara ellerinde çay dolu bardaklarla ekrana çıkıp milletin gözünün içine baka baka bu facia Karadeniz'i etkilememiştir,bizi etkilememiştir demişlerdir.Ancak belirli bir zaman sonra Karadeniz de kanserden ölümlerde artışlar baş göstermiş,yeni doğan bebeklerde hastalıklar meydana gelmiştir.İnsan sağlığı ile resmen oynanmıştır.
Gariplikler ve çelişkilerle doluyuz vesselam.Şu an okullarımızda velilerimiz ve öğrencilerimiz tedirgin.Dün velilere imzalatılan kağıtlar olmasa bugün hiçbir velimiz çocuğunun okulda süt içmesini istemeyecektir.Bugün tüm okullarda öğretmenlerimiz dağıtılan sütlerin bozuk olmadığını anlatmakla meşgul oldular öğrencilere ve velilere.
Dağıtılan sütlerin bir bölümünde bozukluk olmuş olabilir.Bu bize açık ve net şunu gösteriyor Devlete mal satmasını hala öğrenemedik ve beceremiyoruz.Devlete mal vermek en fazla karı en az üretimle katkıyla nasıl sağlarız mantığıdır.Gereken ihaleye giriyoruz alıyoruz ihaleyi,istenilen malın 100 tanesini sağlam gönderiyoruz 10 tanesini sakat,defolu gönderiyoruz.Fark edilmezse iyi kazıkladık,fark edilirse bu kadar malın içerisine yanlışlıkla girmiş deyip geçiyoruz.Ne kadar güzel değimli?
Sevgi ve Saygılarımla..
ALLAH(C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN