MÜSLÜMAN”DA ÖZGÜVEN OLUŞUMU…

Sami Kesmen

Özgüven, kişinin kendine olan güveni, potansiyelini gerçekleştirme kapasitesine olan inancıdır. İslami bakış açısıyla özgüven, sadece bireyin kendisine olan inancı değil, aynı zamanda Allah'a ve O'nun kudretine olan güveni ile de şekillenir. İslam'da özgüven, kibir ve gururdan farklıdır; insanın Allah’ın emir ve yasaklarına uygun şekilde kendini geliştirmesi, donanımlarını fark etmesi ve topluma faydalı bireyler olma çabasıdır. Müslüman bir birey için özgüvenin temel kaynağı, Allah’a olan imandır. Bir Müslüman, hayatının her alanında Allah’a tevekkül eder ve kaderin, Allah’ın planları doğrultusunda şekillendiğini bilir. İman sahibi bir insan, yalnızca kendi becerilerine değil, aynı zamanda Allah’ın kendisine verdiği potansiyele güvenir. Bu inanç, Müslümanı daha cesur, sabırlı ve kararlı kılar. Allah’ın yardımına ve hikmetine olan güven, özgüveni sağlam bir zemine oturtur. Kur'an’da, Allah’ın müminleri yardımsız bırakmayacağı ve onların her zaman en iyisi için mücadele etmesi gerektiği vurgulanır. Talak suresi 3.ayette Yüce Allah; “Kim Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter” buyurarak, özgüven oluşumunun kaynağını bildirmiştir.

İslam, her bireyi Allah’ın halifesi olarak nitelendirir. Bu bakış açısı, insanın yeryüzünde değerli ve özel bir rolü olduğunu, yaratılışının boş ve anlamsız olmadığını hatırlatır. İnsana yüklenen bu değerli misyon, bireyin özsaygısını ve özgüvenini artırır. Müslüman, sadece Allah’a karşı sorumluluk sahibi olduğunu bilmekle kalmaz, aynı zamanda yeryüzündeki diğer varlıklara karşı da görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu sorumluluk bilinci, bireyin hayatına anlam katarken, özgüvenli bir duruş sergilemesine yardımcı olur. İslam'da ibadetler, bireyin kendisini arındırmasına ve manevi anlamda güçlenmesine katkı sağlar. Namaz, oruç, zekat ve diğer ibadetler, Müslüman’ın disiplinli bir hayat sürmesine yardımcı olur ve ona ruhsal bir denge kazandırır. Düzenli ibadet, bireyin manevi bir doyuma ulaşmasını sağlar. Bu iç huzur, özgüvenin oluşmasında ve pekişmesinde önemli bir rol oynar. İbadetlerin kişiye getirdiği sorumluluk bilinci, hayattaki zorluklarla daha başa çıkılabilir bir hale getirir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanlar için en büyük özgüven örneklerinden biridir. O, hayatı boyunca hem dini hem de dünyevi zorluklarla karşılaşmış, her seferinde Allah’a olan güveni ve kararlılığıyla zorlukları aşmıştır. Peygamberimiz, davet ettiği dine olan inancı, karşılaştığı engellere rağmen geri adım atmaması ve her durumda cesaretle yoluna devam etmesiyle Müslümanlara örnek olmuştur. Onun sabrı, azmi ve liderliği, özgüvenin inançla nasıl pekiştirileceğini gösterir. Peygamberimizin; “Bir iş yapmak istediğinizde, Allah’a güvenin ve cesur olun” beyanı, Müslümanların hayatlarında özgüvenli bir duruş sergilemesi için ilham vericidir. İslam'da sabır, zorluklarla başa çıkma konusunda çok önemlidir. Müslüman birey, hayatın her anında karşısına çıkabilecek engeller ve zorluklarla sabırla başa çıkar. Sabırlı olmak, kişinin özgüvenini pekiştirir, çünkü sabırlı bir kişi her zaman bir çıkış yolu bulacağına inanır. Ayrıca, şükür anlayışı da özgüvenin gelişmesinde büyük bir etkiye sahiptir. Kişi sahip olduğu nimetlerin farkında olup şükrettikçe, kendi değerini ve yeteneklerini daha iyi anlar ve kendisine olan güveni artar.

Müslüman bir birey için özgüven, Allah’a olan inanç, İslam’ın bireye yüklediği değer, ibadetlerle sağlanan manevi güçlenme, Peygamberimizin örnekliği ve sabır-şükür anlayışı ile inşa edilir. Bu özgüven, kibir ya da gururdan arınmış, Allah’a bağlı, toplumuna faydalı bir duruşu içerir. İslami özgüven, hem bireysel hem de toplumsal faydalar sağlayan bir bilinçtir. Bu bilinç, Müslüman için; hem dünyada hem de ahirette önemli bir değer ve kazançtır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.