Ramazan Ayı, Sırat-ı Müstakim mefkuresi içindedir ve bu çerçevede önemli bir başlık anlatır. Ramazan ayı, Üç Aylar'ın baş tacıdır; ama Haram Aylar'ın içindedir. Haram Aylar, bana göre çok anlam belirtir. Sırat-ı Müstakim Mefkûresinin sosyal medya ayağı da ibadet kapsamında olmalıdır.
Haram Aylar, İslam barışının, kardeşliğinin,İslami devlet bütünlüğünün, dindar ve vatan geleceğini düşünen ve yaşatan bir gençliğin, Hz Muhammed'in beklediği gençliğin, Muhammedi koşuculuk, atıcılık, binicilik, atletizm sporlarını yarıştıracak bir gençliğin, Muhammedi nağmelerle ilahi aşkı dudaklarından eksik etmeyen gençliğin tohumlarının ekildiği günlerin siyasi hikayesidir.
Haram Aylar çerçevesinde İslami sosyal medyanın cemaatleşmesi, bu cemaat anlayışının tohumları ekilecektir. Iftar sofralarını bu çerçevede düzenlemek farzdır ve dinimizin temel erkanındandır.
Değerli dostlar, oruç tutmayan siyasilerin, sporcuların, laik tüccarların, işadamlarının düzenleyecekleri veya katılacakları ıftar sofraları dinimize ve Haram Aylar anlayışına taban tabana karşı düşmektedir.Diyanet İşleri örgütlenmesinin de böyle bir Haram Ayları kapsamında ele almadığı ve değerlendirmediği ıftar sofraları da bu İslam Milletinin hissiyatlarına asla tercüman olmamaktadır.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ramazan ayının teması 'Helal Kazanç, Helal Lokma'nın tanıtım toplantısına katıldı. Başkanlık olarak bu yıl Ramazan ayının temasını 'Helal Kazanç, Helal Lokma' olarak belirlediklerini açıkladı.
Ramazan coşkusunun asla bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemesi gerektiğini belirtt. Müminlerin bu ayda yaşayacakları coşku ibadetin coşkusudur. İbadetle neşelenen gönüller müminler arasındaki muhabbeti de pekiştirmelidir. Yoksa Ramazanın coşkusu, son zamanlarda ortaya konulduğu şekliyle; bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemelidir. İftar sofraları israf sofralarına dönüşmemeli diye konuştu.
Bugün İslâm dünyasında 'Ramazan ile değişmekle, Ramazan'ı değiştirmek' arasında gidip gelen yeni bir takdim formunun dikkat çektiğini belirten Görmez, Oysa aslolan ve doğru olan Ramazanla değişmektir. Ramazan ile nefislerimizi değiştirmektir. Ramazan bütün imtihan süreçleriyle bize bu imkânı sunar.
Ramazanda değişmek, onun etkili manevî ortamında değişimi gerçekleştirmek, murâd-ı ilahrye uygun birer kul olarak bu sınavlardan geçmek her bir Müslüman için kuşkusuz en büyük bahtiyarlıktır.