Bir konu veya olayın hakkında yarın neler olacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yoktur, hani
Perşembenin gelişi Çarşamba'dan belli olur denir ya işte öyle
Tecrübe, evet yaşayarak öğrenildiği için büyük bir nimettir ancak bedeli pahalı olup faturasını da siz ödediğinizden tecrübeye sadakat çok daha büyük bir nimettir
Ödeyenler bilir...
*
Hasbelkader burnu çamurdan kurtulan zat-ı muhteremlerin (!), burunlarının önünü göremediklerinde çamura batacakları sayılı gün, sabah güneşin yeniden doğacağı kadar yakın ve kesindir!...
Ve gerçekten hep de öyle olur!...
İktidar sarhoşluğuyla sis bulutunun içinde birbirlerini öperek(!) yürüyen, göremeyenlerin yolunun sonu uçurumdur!...
*
Özü ve sözüyle, halkının güzel gördüğü liderlere, değiştiren ve dönüştüren, başarılı liderler, der tarih!...
Bir idarecinin durumunu test etmek mi istiyorsunuz?...
Halkına Nasıl görüyorsun? Diye sorun yeter
*
Zamanı gelince dandikten idarecileri ve dalkavuklarını bekleyen son, halkları tarafından değişmez kural gereği yükte hafif, pahada ağır(!) ve her zaman hatırlayacakları bir hediyeyle uğurlanmaktır!..
*
Kral gibi gelip rezil gibi gidenleri gördük, gideceklerle de aynı havayı soluyoruz!
*
Geçenlerde Samsun'dan ziyaretime gelen dostlara;
-Nasıl görüyorsunuz? diye sordum
-Karanlık dediler!
*
Muhteremliklerini üç kuruşa bozdurup kısa sürede harcamış bu bakar kör zevatla ilgili son sözü, gören göz Neyzen Tevfik üstada bırakalım
**
Savaş vurguncularından biri hakkında konuşulmaktadır.
Tonla parası var... Soytarının bir eli yağda, bir eli balda... Nereye gitse, hemen yol açıyorlar.
Neyzen sorar :
Gerçekten kenara çekiliyor mu herkes?
Çekiliyor..
Demek cebindeki pisliğe bulaşmak istemiyorlar!!!...