Bazı olayları görmemek için kör , anlamamak içinde kulaklarımızı tıkamamız gerekmiyor. Ülkede bir terör sornu var, her ne kadar dış güçlerin eline geçmiş ve kullanılıyor olsa da, günümüze kadar yönetimde olan, siyasilerin,bürokratların,idarecilerin hepsinin bu yaranın azmasında öyle yada böyle katkısı vardır. Terör sornu ne malazgirt savaşıyla ,ne Osmanlının kuruluşuyla, nede cumhuriyetin kuruluşuyla ortaya çıkmış bir meseledir.
İki türlü hareket tarzı vardır.
1. Vurup, kırıp veya kısa vadeli çözümlerle, gelecek nesillere sornun aktarılmasını sağlamak.
2. Masaya oturup,vatanın birlik ve beraberliğini bozmadan anlaşmak.
Terörle mücadele, aklın akılla olan mücadelesidir. Oturduğumuz yerden konuşarak bu mücadele yapılmamaktadır. Savunma sanayinde dışa bağımlıysan,kendi silahını kendin üretemiyorsan,senin terörle mücadelen havanda su dövmene benzer. Mayınlı eyleme karşı, mayın dedektörlerini devreye sokuyorsun, karşı taraf basma düzeneğini terk ederek,uzaktan kumandalı sisteme geçiyor. Jammer (Sinyal boğucu ,Sinyal karıştırıcı, Sinyal bozucu, )sistemi alıyorsun, telefon düzeneğinle yapılan eylemleri önlemeye başlıyorsun, araç kumandasıyla düzeneği kuruyorlar.
İnsansız hava araçları bölgede etkin kullanılıyor, grubu belli bir yerde tespit ediyorsun. Operasyona uçakları dahil ediyorsun,uçakların ses problemi ve dağlık alanda hedefe saldırısı helikopterler gibi etkin olmadığından, tespit edilen grubun arazi arızalarından faydalanarak, saldırının etkisini en aza indirdiği bilinen bir gerçek.İnsansız hava aracını aldığın devlet ile sorun yaşıyorsun, grubu gördüğün an etkisiz hale getirecek olan , silahlı insansız hava aracını,müttefikim dediğin ülkeden alamıyorsun. Uçaklar Diyarbakır'dan havalanmaya başladığında havaalanı çevresindeki yerleşim yerlerinden bu bilgi karşı tarafa aktarılıyor. İşleyişte sıkıntılarla karşılaşıp,aklın akılla mücadelesinde ön almaya çalışıyorsun.
Vurup kırmayla terörün bitirilmesi:
Ne kadar insan öldüreceksin ? Teröristin yerleşim yerleriyle olan ilişkisini nasıl keseceksin? Gece her köye koruma yollayamadığına göre,o köylüleri nasıl koruyacaksın? Sabah sana yardım eder köylü, gece ona, kısır döngü yüz yıllarca sürer gider. Son seçimler; Van'nın Başkale ilçesine bağlı Albayrak köyünde askeri birlik mevcut. Sandıklar açıldığında partilerin oy oranı ülke genelindeki oranla eş değerde. 5 km ötede bulunan saçan köyünde ise sandıktan çıkan sonuç, yüzün üzerinde bağımsız aday, akp-1, chp-1, saadet partisi-1. Örgüt köylerde etkin, nasıl bu etkiyi kıracaksınız? Televizyon filmleriylemi propaganda yapacaksınız, tarihi filmlerlemi milliyetçiliği vatan sevgisini aşılayacaksınız. Peki o yöre halkının izlediği televizyon kanalları hangisi biliyormusunuz? O kanallarda nasıl etkili propaganda yapıldığını biliyormusunuz. Ülkemiz gibi demokrasi var denmeden,tek doğrultuda yayın yapılmakta. Oda kürdistanın kurulmasına yönelik. O kanallardan birini izliyorum,alt yazıda haberler veriliyor. Haber aynen şöyle, amed bölgesinde Türk askeriyle girilen çatışmada 30 asker öldürüldü bir helikopter düşürüldü. Hemen internet sitelerine bakıyorum,böylesi bir haber o kanaldan başkasında yok. Bu yalan haberi nasıl algılamış olabilir sizce izleyicileri.
Vurdunuz hemde çok yüksek miktarda, aktif elemanların hepsini imha ettiniz. Terör sona ermiş olacakmı? Yarın bu öldürdüğünüz teröristin halk kahramanı olarak tanıtılacağını , başka isimle başkalarıyla uğraşacağınızı biliyorsunuz değilmi. Ya küçük yaşta beyni yıkanan çocukların büyüdükçe aktif eleman olacağını, bunların yurdun çeşitli yerlerine dağılmış olabileceğini, çözümün değilde sornun bir parçası olabileceğini umarım düşünüyorsunuzdur. Vurarak sadece düşmanlıklar artar, olaylara bir noktada dur demek istiyorsanız, gereğini yapmak zorundasınız.Otuz yıldır siyaset kurumuda,güvenlik güçleride ortadadır, bunun yanı sıra terörün geldiği durumda ortadadır.