Son iki maçından bir puan çıkarabilen Keçiörengücü, Samsunspor'u yine iyi okumuş, iyi analiz etmiş, dersine iyi çalışmış belli. Bugün galibiyetide hak etmedik uzatmaya da gerek yok aslında.
Keçiören stadı istenilen formlarda olmadığı için, bu statta oynanan neredeyse tüm maçlar halısaha maçı havasını geçemiyor. Bugün de öyle oldu. Havaya giremediğimiz ilk yarı hiç olmasını arzu etmediğimiz, al gülüm ver gülüm şeklinde geçti. Yazık oldu yani koskoca ilk 45 dakikaya. Birkaç pozisyon haricinde pek bir şey yoktu. Daha mücadeleci, daha baskılı, daha agresif olabilir, ilk yarı maçı kopartabilirdik.
Maçta şutumuz yok gibi. Kanatlarda da yok gibiyiz. Samsunspor'un bu gücü var. Neden kullanmıyor ya da kullanamıyoruz? Hiç hesapta olmayan bir beraberlik demiyorum ama hak ettiğimiz bir beraberlik aldık diyorum. Coureur, Keremcan, Erkam, Gökhan Karadeniz, Oğuz, çok daha iyi olabilirdiniz. Bu maçın önemi sanırım kavranmamış.
Maçın favorisi Samsunspor'du. Bunu rakip de çok iyi biliyordu. Keçiörenli futbolcular bu yüzden yerden pek kalkmak bilmedi. Dokunduğumuz her futbolcu maçtan dakikalar çaldı. Sahası, zemini ile bir türlü başarılı olamadığımız, sevemediğimiz Keçiörengücü bize zaten uymayan bir takım. Bize yine futbol oynatmadılar. Bu maç da aynı stresi yaşadık. Topu ayağımızda tutamadık. Önde baskı kuramadık. Pas trafiğimiz kötü, savunma hattımız daha kötüydü.
Nadir ve Burak, Kubilay ile beraber ikinci yarı oyunda olmalıydı. Oyuna Nadir 15 dakika, Burak 25 dakika geç alındı. 71. dakikaya kadar maçı gayet güzel götüren hakem Kutluhan Bilgiç, defalarca izlediğim ve net, yüzde yüz penaltı olan pozisyonda oyunu devam ettirdi.
Sonuç olarak iki puan kaybetmedik, bir puan kazandık olarak düşünün. Bu futbol bize puan veriyorsa eyvallah edip alıcaz. Şampiyon gibi oynamadık tamam ama moral bozmak yok hiçbir şey bitmedi. Yine şampiyonluğun en güçlü adayıyız merak etmeyin. Nazarlık olsun.
Hoşçakalın...