İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Samsun Milletvekili Erhan Usta’ya: “Merkezi yönetim bütçesi tarafından Samsun için yapılması gereken yatırımları tespit et ve bunlara ilişkin projelerimizi hemen oluşturalım,bunların takipçisi ben olacağım. Karadeniz’e ve özellikle Samsun’a özel önem vereceğiz. Sıkılmadık el, girilmedik gönül, çalınmadık kapı bırakmayacağız. Teşkilatlarımızla sürekli sahada olmanızı ve İYİ Partimizi Samsun’da hak ettiği yere taşımanızı bekliyorum.” demiş.
Sayın Erhan Usta 2019 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, Millet İttifakının ve İYİ Partinin; “gel bizden aday ol” demelerine rağmen, seçimi kaybedeceğini bile bile, bağımsız aday olarak Samsun seçmeninin karşısına çıktı.
Kendisi kaybettiği gibi, Millet İttifakının ortak adayı İyi Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hayati Tekin’in de seçimi kaybetmesine de neden oldu. Bunu en iyi seçimlerde çalışmış İYİ Parti teşkilatları bilir.
Şimdi yine bir seçim geldi. Sayın Erhan Usta Samsun halkına sesleniyor, hem de seçim kaybettirdiği İYİ Parti nin milletvekili olarak seçim çalışmaları için davetlerde bulunuyor.
Yalnız bir sorunu var. Sokaklarda seçim çalışması yapan Sayın Erhan Usta’ya seçmenin sorduğu ilk soru; “Önce İYİ Partiye belediye başkanlığı kaybettirdin, sonra İYİ Partiye geçtin.” Bu sorunun tatmin edici bir cevabı olmadığı için İYİ Partinin Samsun da işi biraz zora giriyor. Çünkü Erhan Usta 1. sıra adayı olarak Samsun seçmeninin karşısında İYİ Partiye oy istiyor.
Ne demişler; “Ne ekersen onu biçersin.”
Dün dündür, bugün bugündür siyaseti artık seçmen karşısında tutmuyor. Çünkü iyi niyetli seçmen akıllandı. Kimin ne olduğunu çok iyi görüyor. Tutarsız duruşlu siyasetçileri unutmuyor. Yani siyasetçiye artık; “Ne ekersen onu biçersin.” diyor.
Bu dediklerim bütün adaylar ve partiler için geçerlidir.
Yanlış olan kişiler, siyasetin demokratik olmadığı bir düzende, günlük beklentilere dayalı maalesef bir yerlere gelebiliyor. Ama devamı olmuyor.
Milletvekili adaylarını parti üyeleri seçmedikçe, parti genel başkanları ve parti genel merkezleri karar verdikçe bu düzen bu şekilde devam edecektir.
İYİ Parti Samsun da başarı istiyorsa, başta, Bedri Yaşar ve Ömer Süslü olmak üzere bütün milletvekili aday adaylarını seçim çalışmalarında yanına alması gerekiyordu.
Bu işler ego ile olmadığı gibi maddi imkanlar sunmak ile de olmuyor. Maneviyat, gönül bağı her zaman maddiyatın önündedir. Ama dediğim gibi başarı istiyorsa, başarı istemiyorsa zaten sorun yok.
Acaba, İYİ Parti İl Başkanlığı ve genel başkan yardımcısı, 1. sıra milletvekili adayı sayın Erhan Usta beyler, seçim çalışmalarına destek olmaları için, mevcut milletvekili Bedri Yaşar ve kurucu il başkanı, GİK üyesi Ömer Süslü başta olmak üzere bugüne kadar İYİ Partinin kuruluşundan itibaren emeği geçmiş olan isimleri hiç aradı mı?
Tabi siyasette söyle de bir gerçek var. İYİ Parti Samsun da 1 milletvekilimiz olsun, küçük olsun bizim olsun diye düşünüyorsa kimseyi arayıp destek istemesine gerek yok. Bu da siyasetin ayrı bir boyutudur.
Zaten görülen de ne İYİ Partinin, ne de 1. sıra milletvekili adayının bir destek beklentisi yok. 1 milletvekilleri garanti, fazla oy fazla vekil demek, fazla vekil çok başlılık demek, yarın sorun çıkarır, şimdiden 2. bir ismin önünü kesmek daha iyi olarak düşünülüyor olabilir.
Siyaset böyle bir şey, seçimlerde rakip sadece diğer partiler ve adayları olmuyor, asıl rakip kendi parti içindeki yarın önüne çıkabilecek rakiplerin önünü keserek oluyor.
Kuruluşundan bugüne İYİ Parti teşkilatlarında emek verenleri, dinlemeden alınan her karar, her çalışma su da havan dövmeye benzer, kimse siyasette kendini garanti görmesin. Hele günlük siyaset yapanlar hiç görmesin.
Parti teşkilatları haricinde milletvekili olarak parti içinde paralel yapılanma yapmak parti teşkilatlarını ezmektir. Bugünden gücü kendinde toplamayı çalışanlar, seçim sonrası neler yapar, artık siz düşünün.
Siyasette emeksiz birilerini aday yaparsanız, elline güç verirseniz, parti teşkilatlarını tanımaz, benim dediğim olacak der, kendine bağlı paralel teşkilat kurar. Sonra da millete umut tacirliği yapıp, karlı dağlardan bol bol kar bağışlar.
Partilerin bazen hangi tarafa hizmet ettiğini anlamak mümkün değil, partisine zarar vermiş denenmişi bir kez daha denemek, aynı suyla 2. kez abdest almaya benzer.
Bizim dediğimiz mi doğru, yoksa yapılan tercihler mi doğru, 14 Mayıs akşamı hep birlikte göreceğiz...