Konunuza girmeden önce iki şeyi yazmak istiyorum. Birincisi 16 yıldan beri AK Parti’nin kazandığı seçimlerde CHP ‘sandıkta hile yapıldı’ diye itirazlarda bulunurken şimdi AK Parti’nin aynı şeyi yapması acizliğin ifadesinden başka bir şey değildir. Milli görüş geleneğinden gelen ve merhum Erbakan hocanın rahle-i tedrisinden geçmiş bir liderin partisinde ‘sandıklara sahip çıkamadık’ demek en büyük ayıptır. Merhum hocanın üzerinde en çok durduğu konu sandıklara sahip çıkmak olduğunu onu tanıyan herkes bilir. Yıllarca onunla siyaset yapmış bir liderin partisinde sandıklara sahip çıkamamak demek bu işin bittiğinin açık ve net delilidir. Siz teşkilatlarda çalışan insanlara önem vermezseniz ahbap çavuş ilişkisi üzerinde kurulmuş olan sandık yapılanmalarından bunun dışında da bir şey beklenemez. Şimdi kalkıp ‘yok şurada şu kadar oy çalınmış, yok burada bu kadar oy başka partiye’ demek acizliğin ta kendisindir. Bu o denilenler yapılmadı anlamına gelmez ama Türkiye’nin birinci partisi olacaksın, hem yerelde hem de genelde iktidar olacaksın ondan sonra da çıkıp ‘sandıklara sahip çıkamadık’ diyeceksin bu acziyet değil de nedir?
İkinci husus seçimi alan yeni başkanların haberleri olmadan yanlarında olan bazı kişilerin belediyeleri ve sosyal tesisleri gidip bastıklarını öğrendim. Bunu yapan arkadaşlar çok ayıp ediyorlar. Kanaatimce başkanların haberleri olmadan yapılan işler bunlar ama fevkalade yanlış hareketler. Zaten bugün itiraz olmayan yerlerde başkanlar mazbatalarını alıp Belediyeleri teslim alacaklar. Ondan sonra ne yapacaklarsa yapsınlar. Bu detayı da verdikten sonra gelelim AK Parti’li Belediyeler seçimi kaybetti diye üzülürken dün elime enteresan bazı belgeler geldi. O belgeleri görünce bu şehrin en ahmak gazetecisinin ben olduğumu anladım. Şu bizim camiada olup da Belediyeleri söğüşleyen şerefsizler öyle acımasızca söğüşlemişler ki aklınız durur. Diyeceksiniz ki kabahat onlarda mı? Elbette değil, onlara bu milletin parasını hoyratça verenler yok mu! En büyük suçlu onlar.
Elime ulaşan belgelerde sadece 2016 yılında bir gazeteye 900 bin lira ödeme yapılmış. Başka bir medya kuruluşuna 200 bin lira ödeme yapılmış. Hiç alakası olmayan sadece ve sadece gazetelere haber servis eden bir haber ajansına 200 bin lira civarında ödeme yapılmış. Şimdi bir gazete aldı o müdürü çalıştıracak… Demekki adamın ne kadar becerikli olduğunu anladılar ki aldılar onu gazetelerine. Bir matbaaya da tamı tamına 1 milyon liralık ödeme yapılmış. Bu Belediyenin bir yıllık 2 milyon liralık matbaa işi nasıl olur anlamış değilim. Şimdi o matbaacı da sanırım yönetimlerde kendisine yer buldu. Biz kıçımızı yırtıyoruz, doğruluktan dürüstlükten bahsediyoruz, adamlar hamutuyla götürüyor haberimiz yok. Ondan sonra da bu seçimleri AK Parti neden kaybetti diye kahroluyoruz. Herkes önce kendi kapısının önünü temizlemeli. Belediyenin parasını kimlere dağıtmış, nasıl bu paralar iç edilmiş, ödenen bu paraların karşılığı neymiş? Önce bunları bulsunlar ardından neden kaybettiklerini sorgulasınlar. Öylelerini duydum ki aklım şaştı. Adamlar aile boyu Belediye tesislerinde yiyip içiyorlarmış, evlerinde yemek pişirmeyenler dahi olduğunu duydum. Şayet bu duyduklarım doğruysa bunu yapanın Allah belasını versin.
Bir belediyenin de bir reklam ajansına 2 milyon liralık fatura kestirip adama KDV’sini ödedikten sonra parayı alıp basına dağıttığını duydum. Reklam firmasının adı sanı belli, şimdi işim o faturayı bulmak. Allah’a şükrolsun ki bu dönem meclislerde düzgün adamlar var. Kimse perde arkasından iş çeviremeyecek. Kim ne yaparsa ortaya çıkacak. Seçimler nedeniyle bize kesilen faturaların on katı hatta yüz katı seçimden önce her yıl her ay başına kesilmiş ve Belediyelerin paraları acayip çarçur edilmiş. Biz personeli kısıtlıyoruz, baskıyı kendi matbaamızda yapıyoruz. Baskıdan önceki işlemleri yapan CTP makinesini aldık ki baskıyı kendimiz yapıp ucuza mal edelim. Buna rağmen işin içinden zar zor çıkıyoruz. Adamların altları yok, üstleri yok. Bu işten başka işleri yok, matbaa yok, baskı tesisi yok ama yanlarında bir sürü işe yaramaz adam, yayın stüdyoları, altlarında lüks araçlar… Nasıl oluyor bu iş diye merak ediyorduk. Bu belgeler gelince neyin ne olduğu ortaya çıkmış oldu. Önümüzdeki süreçte tek işim var o da Belediyelerin basına ödeyecekleri paraları takip etmek olacak. Şimdiye kadar bunu istediğim gibi yapamamıştım ama bundan sonra o imkân var Allah’ın izniyle. Bu milletin milyonlarca lirasını bu tür üçkâğıtçılara yediren her kimse iki elim yakasında olacaktır. Biz bu şehirde yanlış olan ne varsa karşısında durduk ama bazı şeyleri öyle saklamışlar ki bizden, aklınız durur. Demekki bu şehirde bu işi yapan en ahmak adam bizmişiz de haberimiz yok. Lakin olsun biz bu ahmaklığa devam edeceğiz. Onların da bu işleri fitil fitil burunlarından getireceğiz. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.