Ne kandil.. ne pkk.. nede imralı..

Bir türkü oldu dillerde PKK hareketini son buldurabilmek için Kürt Vatandaşlarımızı sorun haline getirmek. Devletin zirvesinde “Benim annemde Kürt'tü” “Türkiye de Kürt gerçeği vardır” “AB nin yolu Diyarbakır'dan geçer.” “Türkiye'de Kürt Sorunu vardır.”Bu söylemlerde dillendirildi 1984 ten bu yana..

Nereden nereye geldik bu sözlere bakınca..Ve bu sözler söylenirken binlerce canımızı toprağa şehit verdik.Binlerce aile evlatsız kaldı.Annelerin gözünden yaşlar hiç eksilmedi.Evlatlar öksüz babasız kaldı.Çiçeği burnunda gelinler dul kaldı.Her Askerimizin,Polisimizin şehit edilişinde yüreğimizin yangınları arasında dudaklarımızdan tek bir söz yükseldi onların katına ”VATAN SAĞOLSUN”

Her zaman söyleriz Devletimiz 20 yaşında diye,hiç ihtiyarlamayız biz,Her zaman dik ve dinç vaziyetteyiz.Ama kahrolası bu küresel oyunlar,Avrupa'nın entrikaları,Yahudilerin fetbazlıkları, Amerika'nın maymun iştahlılığı,İngilizlerin küstahlığı ve tilkiliği,Misyonerlerin çılgınca çalışmaları bizleri bugünkü noktaya getirdi.

Ortada tek bir gerçek var “Dünyanın tek başına 400 yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak madenlere Türkiye sahiptir”..Türkiye'ye sahip olan dünyaya sahip olacaktır.Ve birilerine göre Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar değerlidir.

Biz Millet olarak bu değerleri bir türlü anlayamadık.Hep elimiz işte gözümüz oynaşta oldu.Günü birlik yaşamın zorluklarını aşabilmek için bana neci olduk.Daha fazla para kazanmanın,daha kolay para kazanmanın hırsı ile Milli ve Manevi duygularımızı unuttuğumuz gibi yaşanmasına ve yaşatılmasına da fırsat vermedik.Yaşatma gayreti olanlara da sahip çıkmadık.Ya sahip çıkacaktık yada sahip çıkanlara sahip çıkacaktık.

Hükümet olduğu varsayılan sözde etnik grup olan kürt vatandaşlarımızla ilgili sorunun çözümü için önerilerini ve izleyeceği yolu sıraladı dün akşam.Her şeyden evvel Kürt vatandaşlarımız bu topraklarda azınlık değillerdir.Bu topraklarda azınlıklar Lozan antlaşması ile bellidir.Ama en sonunda Kürt vatandaşlarımızı azınlık statüsüne soktu birileri büyük bir gayretle.Yok böyle bir azınlık Türkiye de bunu asla kabul etmiyorum.Bu topraklarda bizden birileri olan Kürt kardeşlerimiz var ayrımız gayrımız olmayan.

Hükümetin izleyeceği yol haritasında muhatap olarak meclis gösterilmiştir. Bunun haricinde hiç kimsenin muhatap kabul edilmeyeceği açıklandı. Meclisin iradesinin dışında bir irade bu milleti ve devleti yok saymaktır. Meclisin dışındaki herhangi bir iradenin kabul edilmesi asla mümkün değildir. Bu mücadele meclis de verilirken aynı zamanda terör örgütü ile de aynı şiddette mücadele edileceği açıklandı.

Eğer meclis de BDP diye bir siyasi oluşum varsa demokratik bir şekilde çözüm sürecine katkıda bulunup, varsa sorunları meclis de kamuoyunun gözleri önünde çözeceklerdi her şeyi.

Bugün BDP den sözüm ona çözüm önerilerini sıralarken Yine Çocuk Katilini ve Dağdaki teröristleri adres gösterdiler. Yani adres yine aynı adres değişen bir şey yok taktiklerinde.

Nevruz, teröristler ve BDP liler için yeni bir bahane olup silahlı eylemlerini başlattılar. Küstahça birde Kürdistan Kurulana kadar meydanlarda olacağız denildi.Bir polisimizi şehit eden kurşun BDP teşkilatından atıldı.Bu ne cürettir.

Kan,şiddet nevruzdan önce başladı ve devam ediyor.Yüreklerimizi yakmaya başladılar, durmayacaklar ve susmayacaklar.Bu işi Halk ayaklanmasına kadar götürecekler.Büyük kentlerimizde ülkemizin her yerinde eş zamanlı terör hareketlerine devam edecekler.Bıktıracaklar yıldıracaklar..Taa ki tamam sizin dediğiniz olsun diyene kadar..Veya kan gövdeyi götürene kadar.

Demokratik çözümlerden bahsedenlerin BDP,PKK Bebek Katili üçgenine iyi bakmaları gerekir.İyi okumaları gerekir.Sanki bu ülkede gayri demokratik,illegal davranan bir devlet varmış gibi gösteriliyor.Legal kim İllegal Kim günlerdir akan göz yaşlarımıza baksınlar görürler.Demokrasi,özgürlük havarisi kesilen kalemlerinin mürekkebi nereden doluyor,kimler tarafından besleniyor açık ve net ortada iken bu Milletin daha fazla tahammülü kalmadı.

PKK terörünü bitireceksiniz isterseniz 5.000 şehit daha verelim,isterseniz milyar dolarları verelim devlete ama bu terörü bitireceksiniz.Terör bitmeden dibine darı ekmeden bana göre olmayan ama size göre var olan problemi çözemezsiniz.Her uzattığınız güle karşılık bir yiğidimizi toprağa verip peygamber katına uğurluyoruz.

Cudi, hain Gabar, Kahpe Kandil yerle bir edilmedikten sonra, hiç kimse demokratik çözümlerden bahsetmesin.

Bu gün BDP nin sunduğu alternatif çözüm önerilerine baktığımızda aslında net bir şekilde çözümsüzlük görüyoruz.Uzlaşmacı sorunu bitirme gayreti içerisinde olan,barışçıl bir yaklaşımı BDP lilerden görmüyoruz.Onların saydığı maddelere bir göz atınca dertlerinin ne olduğu açık ve net anlaşılıyor. Eğer size oy verenlerin iradelerini mecliste temsil ediyorsanız çözüm yeriniz meclistir. Yok bunu yanında PKK yı ve Bebek Katilini de bu işin içine katıyorsanız yeriniz Meclis değildir. Gidin nerede oynayacaksanız bu oyununuzu orada oynayın. Ama bizim vergilerimizle aldığınız maaşlarınızı yiyerek mecliste değil.

Ortada bir problem varsa hepimiz birlikte çözelim ve bu problemin adını doğru koyup neler olduğunu iyi teşhis edelim. Sorun PKK ise onlar silahlarını bırakıp ovaya inecekler adam gibi.

Sorun Kürt kardeşlerimizin hak, özgürlük, eşitlik noktasında talepleri ise bunları da meclis çatısı altında konuşup ortak paydalarda buluşarak bir sonuca kavuşturacağız.

Ne olursa olsun ama önce PKK bitirilecek, Kandildekiler konuşturulmayacak. Ne kandil nede PKK bizim düşündüğümüz kadar insanlarımızın hak, hukuk ve özgürlüklerini düşünemez.

Çözüm yeri ,ne Kandil,ne PKK nede İmralı'dır.Çözüm yeri Meclistir.