Genel Başkanlar;Gece demediler,gündüz demediler ve anlattıkça anlattılar.Bizde anlatılanları dinledik,anladıklarımızıda sandığa yansıttık.Sonuç olarak sandığa yansıttığımız,anlatılanları anladığımızı gösterdi mi.Tartışılır.
KISSADAN HİSSE;
Yıllar önce yaşanmış gerçek bir olayı;Size,siz okurlara aktaracağım. Yaşım dolayısıyla,olayın kahramanı şahsı tanıma fırsatım olmadı.Köyün birinde yaşayan bu şahsiyetin,yaşattığı bir olayı,onu tanıyanların ve olayı bilenlerin anlattığı gibi bire bir sizlere aktaracağım.Geçmişte,eski dönemde yaşayan insanlar,arabayı bilirdi ama imkansızlıktan ne almaları,nede binmeleri mümkündü.Bırakın köy yollarını,ilçelerde bile arabaya rastlamak zordu.Araba taşımacılığı olmadığından da insanlar sağa sola gidişlerini,genellikle yaya olarak yaparlardı.Genellikle de köyde yaşayan insanlar;Çarşı denen ilçe merkezlerine yürüme gider,alışverişlerini yapar ve yine yürüme olarak köylerine dönermiş.Bu gidiş gelişlerde,genelde ufak gruplar halinde olurmuş.
İşte benim anlatacağım olayda,bir grup insanın ilçe merkezinden köylerine dönerken,yolda vuku bulmuş. Hikayenin kahramanı şahsın,aklı dengesi bozukmuş ama bilmeyen anlamazmış.Yani aklı dengesi git gelmiş.İlk zamanlar,köyünde ve çok yakın çevresinden başkada tanıyanı yokmuş.Şahsın akli dengesi bozukmuş ama çokta güzel kuran okuyan biriymiş.
Bir grup insan,günlerden birinde İlçenin merkezinden köylerine doğru yola koyulur.Dere boyu yolculuk devam ederken,gruptan kimsenin tanımadığı bizimkide,yavaş yavaş kuran okuyarak,grupla yola devam ediyormuş.Akşama yakın,gruptan birisi;Arkadaşlar akşam namazı yanaşıyor,ikindi namazını geçirmeyelim.Eliylede dereyi göstererek,şurada da abdest alalım der.Daha sonrada bizimkine dönerek;Kim olduğuna ve bilgisinin yeterli olup olmadığına bakmaksızın,sadece kuran okuyor diye,arkadaş bize namaz kıldırırmısın diye sorar ve bizimki de olur,tamam der.
Abdestler alınır ve sıra namaza gelir.Bizimkinin hocalığı eşliğinde cemaat yapılarak,ikindi namazını kılmaya başlarlar.Bir iki rekat sonra rüku ve secde.Secdede uzunca bir bekleyiş ama hocadan ses seda yok.Bir türlüde secdeden kalkılmıyor.Namazda bulunanlardan birisi,gecikme olunca,ne oldu acaba diye hafifçe başını kaldırıp bakar ki,oda ne?Hoca yok.Hoca yok diye namazını bozar ve kalkar.Arkadaşlarının kalktığını fark eden cemaatte,bir anormallık olduğunu anlar ve namazlarını bozarak kalkarlar.Birde ne görsünler,hoca az ileride,derenin kenarındaki bir taşın üstünden bunlara el sallayarak gülüyor.Cemaat olaya tepki verip bağırınca,tabii ki bizimkide bu duruma kızar ve; .…….koduğumun çocukları.Niye kızıyorsunuz.Hocalık yapmamı siz istediniz der ve taşın üstünden inerek,önden önden köye doğru yola koyulur.Alenen küfürü yiyen cemaat,hocanın ne olduğunu anlar ama iş işten de geçmiş olur.
İşte.Bilip bilmeden,araştırıp öğrenmeden makama getirirsen ve görev verirsen:Küfürüde yer,namazı da bozarsın…!
Anlayana..!
Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE..!