Ne yapalım ? Ne yapılabilir?…

Hasan Anayol

Aday listesinde kendi adayını ön sırada görmemesi nedeniyle ,partiye küsenler olabilir.Bu durum İktidar partisini fazla etkilemez.Lider'imin  tasarrufudur,der “biat kültürü” gereği  boyun büker.

Ancak, MHP'de durumlar farklıdır.Kırılganlıklar ve alınganlıklar vahim sonuçlar doğurabilir.. Böylesi bir süreç; 2002 yılında yaşandı.Ağır bedeller ödendi.”Gökkuşağı koalisyonu” nun vebali omuzlarında kaldı.Yaptıklarından çok,yapamadıklarının hesabı soruldu..

Bu seçimde aynı oyunlar tezgahlanmaktadır!.

Küsmek ,darılmak,cezalandırmak,seçime katılmamak… kimin işine yarayabilir? MHP'nin baraj altında kalması Türk siyasetine ne yararı olabilir ?

12 Haziran seçimleri  AKP ile MHP seçmeni arasında önemli bir sınav olacaktır.İktidarın en güçlü rakibi, MHP ve Ülkücü tabandır..

AKP 8 yıllık icraatında Devlet kademelerinde ,bu kadroları büyük ölçüde tasfiye etti.Son Torba yasasında yapılan değişiklikle getirilen “Yer değiştirme zorunluluğu” ile yarım kalan operasyon  tamamlamış olacaktır.Bana ne diyebilir misiniz?

Artık MHP üzerinde yoğunlaşan iç ve dış müdahalelerin,yapılan  kasıtlı ve bilinçli saldırıların tek merkezden yönetildiği anlaşılmalıdır.Adı farklı,cibilliyeti malum taşeronların kullanılması boşuna değildir.

Her aklı selim sahibi şu sorulara cevap aramalıdır.Neden MHP ? Neden hep seçimlerde sırasında geçmişi sorgulanıyor?Neden en ufak hatası/kusuru abartılıyor?Hainliklere varan , “şerefsizlik” ler görmezden geliniyor?Neden Vesayetçilerin MHP'ye bakışı ,Ülkücülere karşı tavrı sorgulamıyor?

Bunu geçtik.Son 15 yıldır.Neden “Medya,Siyaset,Sermaye”,“Tarikat/Cemaat,Siyaset” ”İktidar , Medya, Küresel güç  ilişkileri sorgulanmıyor.Neden..

Bu koalisyon güçlerinin MHP'yi siyasetten uzaklaştırma planı 2002'de tuttu .Bu seçimde,aynı filmin yeni bir versiyonu sahneleniyor.Bu bakımdan 12 Haziran seçimi Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimi olmaya namzet görünüyor..

Bizim seçmenimiz tuttuğu partisinin programını bilmez,yöneticisi olsa da Tüzükten habersizdir.Seçim bildirgelerini okumaz/incelemez...Farklılıkları araştırmaz.Tartışmaz.Partiler geçen seçimde ne söylemiş,ne kadarını yapmış ,nasıl yapılmış hiç mi hiç ilgilenmez.Üzümü yer bağını sormaz.Duyduklarına ,söylenenlere inanır.Her türlü vaade, manipülasyona, ajitasyona   açıktır.Hele salya sümük, höngür höngür ağlayana hiç dayanamaz.

Bizde seçimler, Partilerin güç gösterisi şeklinde  geçer..Zihniyetler çarpışır.Liderler mücadelesi /kavgası şeklinde algılanır.Seçim bitse de kavgaları/çatışmaları hiç bitmez.

Partiler oy kaybetme endişesi yaratacak sorunları daima öteler..Açıkça söylenemez çözümler /gizli niyetler/gece yarısı operasyonlara kodlanır,çerçevesi çizilir,başka ağızlardan kamuoyunda tartıştırılır..Sorunun tarafları/mağdurları  Çalıştaylar, Platformlar,Kongreler marifetiyle,“yenilik” “değişim”,”açılım”,”demokratikleşme” kılıfıyla kamuoyu oluşturulur.Açıkça ve mertçe dil altındaki bakla çıkarılmaz.

Mesela :”Yeni Anayasa'”ya ,federasyon çağrıştıracak kavramlar,Coğrafi ikilimi /sosyal dokuyu tahrip edecek ifadeler ,sözgelimi,Anadolu Osmanlı Cumhuriyeti,Trakya/Rumeli Cumhuriyeti,Kürdistan İslam Cumhuriyeti gibi “Çılgın projeler ”otonom/özerk bölgeler telaffuz edilebilir.Özgürleşmeden ,insan temel hak ve özgürlüklerinden sayılabilir.Bu varsayımlar artık paranoya ,komplo teorisi sınırlarını aşmıştır.Biz listenin neresindeyizi tartışıyoruz.

Gelecekte tüm yaşayan Anadillerin eğitime katılımı,iki resmi dili ,yeni dini/etnik azınlıkları , duymadığımız kimlikleri Anayasal güvencesine kavuşturulması sıradan şeyler değildir. Aksine pratiği/yöntemi araştırılan önemli tartışma konuları olacaktır.

Şimdi kalkıp, bu gerçekler ortada iken MHP listesindeki isimlere takılıp ,sıralamayı,kendi mantığı dışında yorumlamak çözüm olamaz.Ayrıca ,kimi,kimin adına cezalandırdığının farkında olmamak ,Milliyetçi/Ülkücü kadroları Meclis dışında bırakmak akıl karı değildir.Her zaman öfke  zarar getirmiştir.

Peki ne yapmalıdır?Sorusu önemlidir.Ülkenin ali menfaati, Parti menfaatinden/kişisel menfaatten önce geldiği biliniyor.Önce Ülkem ve Partim,sonra “Ben” ilkesinin  tartışılmaz olduğu da biliniyor.Cünkü ,bu en önemli ortak paydamızdır..Ortak aklımızdır.

Bize ,4 yılda bir ihtiyaç olunduğunda ,geri durma ,hareketi zaafa uğratma ,ahde vefasızlık etme lüksümüz olamaz.Ön şartlar ileri sürmek,sudan gerekçelerle yan çizmek ,hareketi tehlikeli  sulara çekmek için zaman ve zemin uygun değildir.Bencilliliğin hiç sırası değildir.MHP'de bu seçimde ete kemiğe bürünmelidir..Ahlakçılığın gereği yapılmalıdır.

Peki ne yapılabilir? Neler yapmalıyız, derseniz!,Ülkücüye yakışanı!  Fikriyatımızın   ve müktesebatımız elbette doğruyu gösterecektir.

Unutmayalım .Seçim listesinde birinci sırada- seçilme sansı hiç olmamasına rağmen-bundan önceki  seçimlerinde kelle koltukta, dağ bayır,kasaba köy demeden yollara düşen Türkiye sevdalıları yine bu seçimde yollara düşmelidir..

Listedeki isim bir kere kaybedecek,ama ona ,değil partisine oy vermeyenler her zaman kaybetmiş olacaklardır.Fetrete sebep ,fitneye taviz yakışmaz,Yakışan onurla , gururla sandığa gidip hesap sormaktır.

Bu seçimde Samsun'da MHP'si hak ettiğinin karşılığını mutlaka alacaktır.

Tefrikada azap vardır.Azaba vesile olanların, Kıyamet günü  “Önkuzu'ların ,İmamoğlu'nun ve diğer şehitlerin pençeleri yakalarında olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın!…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.