Neden burdayız??

Mert ORAL

Lige fırtına gibi giren Samsunspor'un şu anki hali içler acısı. Geçmişe baktığımız zaman küme düşen takımların sezon içinde yaşadığı tüm hadiseleri geçiriyor Samsunspor. Yöneticilerden istifa edenler var, yönetim kurulu sportif açıdan yetersiz kalıyor. Hoca ile tribünlerin ve takımların elektriği tutmadı bir türlü. Maçlarda 10 kişi kalmak, penaltı kaçırmak, akılalmaz pozisyonları harcamak da cabası. Yani tam bir hezeyan havasıdır gidiyor kulüpte. Bugün neden buradayız bunun binlerce farklı nedeni bulunabilir, saha içinde ve saha dışında. Saha içine baktığımız zaman oyuncuların yetersizliği, kalitesizliği, motivasyonsuzluğu, ruhsuzluğu gibi nedenleri sıralıyor taraftarlar. Bunları zaten biliyoruz ancak gözden kaçan ve dillendirilmeyen bazı ufak detaylar olduğunu da düşünüyorum.
SELİM TEBER'İN YOKLUĞU
Selim Teber'in Samsunspor'a transferi beni hiç sevindirmedi. Kayseri'deki düz peformansı heyecan verici değildi. İmza törenindeki ruhsuzluğu da pek sempati uyandırmadı gözümde. İlk 3 haftaki performansı da eh işte diye geçiştirildi. Ama Selim Teber'siz bir Samsunspor'un topu 2.alandan 3.alana taşıması hususunda inanılmaz sıkıntı yaşadığını görüyoruz 7-8 haftada. Selim Teber çok düz bir adam evet takıma katacak çok çok ekstra bir yeteneği yok. Ancak Petkovic'in 4-3-3 şablonunda yeri çok önemliydi. Durağan oynamasına rağmen, orta sahadaki iki çapanın kaptığı topu, doğru şiddette ve zamanda ileri üçlüye taşıyarak topu rakibin sahasına taşıyan tek isimdi kadroda. Çok çok basit bir işti yaptığı, 20 metrede futbol oynayan bir adamdı ama gel gör ki eldeki kadroda bu işi bile yapabilecek kapasitede ikinci bir adam yok. Turgay bile arada sağa sola ters top atardı.
KANATLARDAKİ ZAYIFLIK
Tabi topu ileriye taşımak sadece bir adama bağlı bir iş olmamalı. Geçen seneki Samsunspor'u hatırladığımız zaman maç tempolarını beğenmediğimiz Abdülaziz ve Agbetu'nun oyunu rakip sahaya taşıma işini layıkıyla yaptığını hatırlıyoruz. Bu sene bir üst seviye lige çıkmamıza rağmen, eldeki oyuncularımız bunların yarısı bile değil hatta elimizde böyle adamlar bile yok. 4-3-3 gibi iki kenar oyuncunun hem kanat hem de ofansif görevini yerine getirme yükümlülüğü olan bir şablonda kanatsız oynamak intihar gibi birşey. Hocanın sene başından beri denediği Zenke,Ekigho hatta son maçta Bance bu görevin adamı değil. Ufuk ve Bülent Kocabey idare etti, Anıl ise daha fazla değerlendirilebilir.
ORTA SAHA TEMPOSUZ
Samsunspor ligin ilk maçı hariç, hiçbir maçta kaleye dikine gitmedi. Orta sahadaki oyuncularımızın istatistiklerini baksak, pas yüzdeleri hayli yüksek. Çünkü ya geriye ya da yana garanti oynayan orta saha oyuncularımızdan risk alıp araya top atacak bir kişi bile yok. Tabi bu yetenek meselesi de, Murat-Fink-Sarp veya Dominguez böyle bir adam değil, orta sahamız çok zayıf ve temposuz.
0-0'A YATMAK BİZE GÖRE DEĞİL
Geçen seneki takım, Türkiye'ye Lucescu'nun getirdiği ve Kalpar'ın da başarıyla uygulattığı ilk yarım saat 0-0'ı tutup, son yarım saat tempoyu yükseltip skora giden bir takımdı. Manisa maçına kadar izlediğimiz Samsunspor, kesinlikle bu mantalitede bir futbol oynamıyordu. Sanırım üst üste gelen kötü skorlar ve lig tablosunun psikolojik etkisi takımımızı saha içinde savunmaya kapanma düşüncesini itiyor, ister istemez. Sadece savunarak 90 dakikayı bitirecek ne fiziksel gücümüz ne de defansif kurgumuz var. Tabi orta sahada topu soğutacak, tempoyu belirleyecek, gerektiğinde faul alacak kimse yok. Hakan Bayraktar'ı gönderenlerin kulakları çınlasın. Geriye düştüğümüz maçları da çıkarmakta zorlandığımız aşikar iken, 0-0'a yatmak pek mantıklı değil. Hele de Petkovic gibi ofansif bir hocanın takımının 1 puan için ilkel savunma yöntemlerine başvurmasını akıl almıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.