NE’den-NİÇİN

Dursen Özalemdar

Günümüz insanı, insanlık tarihinin hiçbir zamanında, bu günkü kadar ÇETİN imtihana tabi tutulmamıştır.

Geçmişte ÜMMET “Bir Peyganbere inanıp onun yolunda giden insanların hepsi” olma istekli bir toplum olmamız, yaşantımızı kolaylaştırdığı gibi, Sağ duyunun ŞER olarak nitelendirdiği, (fert ve toplum için kötü şeyler) fiillerden, ferdi, aileyi, toplumu ve bir milleti korumuş ve muhafaza etmiştir.

MİLLİ-MANEVİ-ÖRF-ADET ve GELENEK’ lerini koruyan. Kendine has şahsiyeti ile, tarihe ALTIN SAYFALAR yazdıran. Efendi bir millet. Güçlü ve KENDİ KARARLARINI KENDİ VEREBİLEN İRADEYE SAHİP toprak yapısı olarak dünyanın en büyük devleti iken, dış düşmanların yanı sıra, İçteki düşmanların asırları aşkın YIKMA PLANLARI na dayanamayarak, Çanakkale nin muhteşem zaferine rağmen, masa başında ki, SEVR denilen ÜLKEMİZİ TAKSİM oyunu sahneye kondu. İçimizdeki hain güçler Bütün fitne kazanlarını, var güçleri ile kaynatarak, ülkemiz düşman işgaline hazır hale getirildi.  Milletimizin değerlerini yok etme oyunları da fiilen devreye sokuldu. Birlik ve beraberlik gününde, ayrılıklar, ihtilaflar ve içki masalarındaki kararlar ile, Müslüman alemine kefen biçenler, ortalara dökülüp kahraman ilan edildi.

İngiliz hariciye vekili, Çanakkale savaşından sonra. İngiliz lortlar kamarasında, “ Şu elimdeki Kur’an, Müslümanların İnanç kitabı, Onların birlik ve beraberliğini sağlayan fikir kaynağı, bunu onların ellerinden almadıkça muzaffer olamayız “ derken, İslâm âleminde ve ülkemizde olan olayların kademeli olarak, nerelerden, nerelere taşındığı yakın tarihi az çok yaşayanlar ve okuyanlar için malumdur.

 FRENKLİĞİN her şeklini hali ve ahvali ile yaşayan MODERN’ lik adı altındaki şarlatanlıklar,  Müslüman lıktan, Müminliğe geçmiyen insan tipleri ile, Tarihin hiçbir döneminde olmamış, ULUHİYETİ inkar eden , DİNSİZ insan tiplerinin ortaya çıkışıyla şekillendi.  

MÜNAFIKLIK olarak tarif edilen, KÂFİR’ den daha tehlikeli olduğu bildirilen insanların, hükümferma olduğu bir dönemin, Ahır zaman anlatımlarında, DECCALİYET ve SÜFYANİYET başlığı ile Müminlere haber veren, İslam’ın Hatibi Peyganberimiz’e kulak verilmedikçe, kişilik tespiti, karakter ve oynadıkları rolleri değerlendirmenin mümkün olamıyacağıdır.

Konunun ciddiyetine rağmen, konuyu temsilden azade, sulandırılmış görüntüler ile toplumu ikileme düşüren, ciddiyeti, ciddiyetsizlik olarak kamuya arz eden, bazı organize şahısların, ülkemizdeki, basın ve yayındaki  faaliyetlerinin  kafa karıştırmaktan öte, bir durum arz etmedikleri de görülmektedir.

Sakıncalı olarak kabul edilen, bu tür konuların, Diyanet teşkilatımızın ilgi dahilinde olmaması, kurumsal Dindarlık modeli olan günümüz modelinde,  bu konularda kürsüleri işgal eden insanların dahi konuyu anlamamaktaki israrları, oynanan oyunun boyutunu göstermektedir.

Kadim tarihte Hazreti Şit aleyhisselam’ın kavmi gibi, Bir tarafta Putlarına tapınan, evlerinde, işyerlerini putlarla süsleyen,  öbür yanda Hz. Şit’i dinliyen günün insanlarının, Allah’ (C.C.) nın azabını celb eden davranışları bilinirken, günümüzdeki, Zelzele-Tayfun-Su baskınları-Tusunami-Hortumlar-Kuraklık gibi olayları, doğa olayı deyip geçiştirenlerin, olanları gerçek manada yorumlamaktan kaçışları ile daha şedid ve dehşetli azapları davet ettikleri de görülmektedir.

Kâinatın yaratıcısı, Yüce Allah’ın yoluna  dönülmedikçe, onun nizamı tanınmadıkça, insanlığın rahat yüzü göremiyeceği. Huzur’a kavuşamayacağı gerçeğinin bilinmesidir.Mehmet Akif’in,(Beş on kafirin lafına kandık-Bir uykuya daldık ki, Cehennemde uyandık) deyişinden  ibret alınması mecburiyetidir.   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.