Ukrayna Milli Maçı, sinir kat sayımızı dörde katlayan talihsiz bir maç oldu. Yaprak gibi döküdük. Yürekten söküldük. Vay anam be, bunu da gördük !
Lucescu, MilliTakım' ın derdine derman olacak diye göreve getirildi. Anlıyoruz; hoşgeldi, sefa geldi de ah başımıza da bak neler geldi. Henüz takımda tüm manada uyum birliğini sağlayamadı Lucescu.
İyi güzel de Lucescu, Türk Futbolu' nu ve futbolcusuna yabancı bir teknik adam değil ki.Bazı takımlarda Teknik Direktör olarak görev de yapmış birisi. Ne var ki; seçilen kadro, beklenen performans ve güveni vermekten çok uzaktı.
Futbolcularımızı sahada tanımakta adeta zorluk çekiyorduk. Tel tel dökülüyorduk. Ne Arda ne de Cengiz ne de diğerlerinde takımı sırtlayacak bir futbolcu göremedik. İyi niyetlive gayretli iyi ki Emre gibi emektar bir futbolcumuz varmış ama o da koşup bir şeyler yapmaya çalışsa da futbolun bir ekip oyunu olduğunu çabuk unutan oyuncularımız olunca; Emre' nin bu ferdiçabaları da ses getirmedi.
Futbol ekip oyunudur. Fizik, kondisyon, özveri ve yetenek olmadığında dünyanın en iyi takımı da başarısız olabilir. Neticede, 2 golle gardımız düştü. Sahada şaşkın ördekler gibi gezinip durduk. Hakem ve yan hakemler ise tam bir felaket tellalıydılar.
Birisi kesin ofasyt, diğeri ise çizgi dışından çevrilmiş topla kaydedilen haksız birgoldü. Resmen bu hakemler emek hırsızlığı yapıp haklarımızı gaspettiler. Dur diyecek adil bir kurum yok mu dünyada bu adamlara? Yoksa bu şekilde devam edip giderse; bu yeşil sahalarda yine arzu edilmeyen fanatizim hortlar. Bizden söylemesi. Gerisini ilgililer düşünsün.
Tüm bunlara rağmen; oyun mantalitesi olarak gerçek futboldan bir hayli uzaktık. Galip gelebileceğimiz ya da en azından berabere bitirebileceğimiz bir maçta hiç bir varlık gösteremedik.
5 Eylül Salı günü oynanacak Hırvatistan ve 6 Ekim' deki İzlanda maçlarını kazanmaktan başka çaremiz ve şansımız yok. Bu maçlarda yitireceğimiz her bir puan, yine bizlere hüsran ve hüzün yaşatır. O yüzden kadroya önemli, Milli Takım ruhu ve sorumluluğunun idrakında olan yetennekli ve özverili yeni futbolcuları kadroya dahil ederek; kalan 2 maçı da 6 puanla bitirmemiz artık şart ve gerekli oldu.
Aklımızı başımıza alalım. Türk Milli Futbol takımı' na ve Türkiye' ye yakışan bir oyun sergiliyelim.Milyonlarca taraftarı artık daha fazla üzüp kahrettirmeye hakkımız yok.
Hadi çıkın maça ve kırılan kalpleri de maçı da kazanın. Başaracağınıza olan inanç ve güvenle ve umutla ilk zafer haberini bu akşam 5 Eylül Salı günü bekliyoruz.
Bizi utandırmayın lütfen.