Spor yorumcusunun konuşma sırası geldiğinde, Ahmed'in background'una baktığımızda, mehmed'in backgroundu, hakemin,hacının,hocanın backgroundu diyerek bu kelimeyi ön plana çıkarmaya çalıştığını farkediyorsunuz. O zaman anlıyoruzki, yeni bir kelime ,Türkçemize kazandırılmaya çalışılıyor. Türkçe karşılığı , özgeçmiş, geçmiş deneyimler anlamına gelmektedir. Yorumcu Ahmed'in geçmişinde de bu tür saldırgan davranışlar olduğunu görmekteyiz dese, sorun kökünden halledilecek. Ama o lakabına uygun şeytanlık peşinde.
Sokakta yürürken mağazalara bakıyorsun, ilginç isimlerle süslenmiş tabelalar, işin reklam yönü sanırım bu noktada ortaya çıkmakta. Mesela tabelada '' hacı abinin yeri'' yazısını saniyede okur, yorumunuzu yaparsınız. Hacının mağazası veya dükkanı, dönüp incelemezsiniz. Doğal olarak bu tür tabela reklam yapamaz, ancak adres tarifinde mükemmel kullanılır. Hacı abinin yerinden sonra üçüncü dükkan gibi.
Peki tabelada şu ismi görüyorsunuz; ''OXXO'' sosyeteye rezil olmama adına, yazıyı yüksek sesle okumuyorsunuz. Peki ne olduğunu anlamak için ne yapacaksınız ? hemen tabelanın altındaki mağazaya bakacaksınız, ne satıyor. Orada ne satıldığını gördüğünüzde reklamın kralını yapmış olur mekan sahibi.
Outlet anlamı, markaların, ürünlerinin sezon sonunda indirimli olarak sergilenmesidir. Bizde büyük alışveriş mağazaların adıdır bu kelime, optımum outlet, a cıty outlet, buralarda adı geçen indirimli marka ürünleri bulamazsınız, aksine katkılı marka ürünleri bulursunuz .
Diğer mekan isimleri, lovelet un mamulleri, pascha hamam, paradise kahvehane, jaja masaj salonu, cınemamaxsımum,pizza, yanılmıyorsam öz Türkce tüm bu mekanların adı. Sokakta yürürken bazen Türkçe isimli bir mağaza görmek bize ilginç geliyor.
Yabancı müzik yayınında izlediğiniz, bir Amerikan video klibinin, ertesi gün bizde taklidini görürsünüz, söz yok,ses yok, çıplak et bol, görsellik ön planda. Adına sanat deriz, sergileyene sanatçı. Sanatçı toplumu yönlendirir derler, toplumu yönlendiren taklitçilere gülersiniz. Oha oldum diyen birini gördüğünüzde şaşırmanıza gerek kalmaz.
Bu çok gelişmiş kelimelerle büyüyen bir aydınımızın, özür, entellektüelimizin sarfettiği,'' dağdaki çobanla benim oyum birmi?'' dikkat çekiçi analizindeki, derin mananın kaynağının, ne olduğunu düşünmeden kendini alamaz insan. Bu aydın kızımıza cumhuriyet ne zaman kuruldu diye sorsanız, o size anlamsız binlerce başka şeyden bahseder. Eğer ona anlatmaya kalkarsanız, senin oyunda, dağdaki çobanın oyuda kendi insiyatifinde değil. Parti, adayını seçer, sen parti adına tanımadığın adaya oy verirsin , sonra pişman olursun ama demokrasininde güzelliğini yaşamış olursun, dediğinde o muasır medeniyetler seviyesine tabelada ve kullandığı marka eşyalarla ulaştığı için,hala kendi oyunun çobanın oyundan değerli olduğunu düşünecektir.
Yürekli bir belediye başkanı çıkıp,belediyesi sınırlarında '' tabelandaki yabancı ismi Türkçe ile değiştireyim, masrafı karşılayayım'' türünden bir kampanya başlatsa nasıl olur acaba. Sizce böylesi bir kampanya tutarmı,yoksa muhalif olmak adına engellenirmi. Tabeladaki isimler değiştiriliyor, acaba İranı bombalamanın karşılığındamı? Pascha yazısı paşa ile değiştirildi gericiler bizi İrana benzetiyorlar şeklindemi algılanır etkinlik.
Tam bağımsız Türkiye diye bağırırken sokaklarda gördüğümüz tabelalardan sonra,sesimizi kısmamızda, yarar olacağı kanaatindeyim. Hem bağırıp, hem işletmemiz yabancı tabelaya sahipse çekim yapan kameraya direk bakmayalım.