Doğuştan koruma altında olan beş "Değer"den bir tanesi, "Neslin Korunması"dır. Can, mal, din, akıl ve nesil; insan olmanın gereği olarak koruma altındadır. Hiçbir din, inanç ve etnik yapı gözetilmeden bu değerlerin korunması Allah c.c. tarafından va'az edilmiştir.
Neslin korunması, ahlaklı ve eğitimli çocuklar yetiştirmeyle mümkün olur ancak. Ruhu ve bedeni doyurulmuş, maddi ve manevi açıdan gelişmiş bir nesil korunmuş olacaktır. Neslin korunabilmesi için koruyucu durumda olan okul ve aile de korunmuş olması gerekir. Kendisinin korunmaya ihtiyacı olacak şekilde eksikliği olan aile ve okul nesli koruyamayacaktır. Kalbi ölü olanın "Nesli" diri ol(a)maz. Anne-babanın, veli ve öğretmenin gönlü ve kalbi canlı olmalıdır ki, neslini korumaya muaffak olsunlar.
Hz. Lokmanın oğluna öğütlerinin Kur'anda insanlığa bildirilmesinin hikmeti, evlatların nasihata olan ihtiyacının hatırlatılmasıdır. Kendisi nasihata ihtiyacı olan anne-babanın evlatlarının nasihat ihtiyacını karşılaması çok zor olur. Her bir anne-baba evlatlarını bedeni ve ruhi açıdan doyurmak, onların manevi dünyalarını geliştirmek zorundadır.
Neslin korunması fıtratın gereğidir. Günümüz dünyasının olumsuz etkileri evlatları esir etmektedir. Eğlence, uyuşturucu, alkol, kumar, kısa yoldan zengin olma, şans oyunları gibi bir çok ensturman; gençlerin hayal dünyasını süslemektedir. Ruhu manevi gıdalarla beslenmemiş çocuklar; söz konusu olumsuzlukların kurbanı olurlar. Namaz kılmak ve Kur'an okumak; kalbi canlı ve diri tutar. Kalbi diri olanın nesli de kavi ve korunmuş olur.
Televizyonların ve tv dizilerinin büyüme çağında olan çocuklar üzerende etkisi tartışılamaz ölçüdedir. Dizi filmler, çocukları gerçek dünyadan uzaklaştırarak, onları kendi ütopik dünyalarında hayali bir yaşamın içine atmaktadır. Hayal dünyasında ürettiği hayatı gerçek âlemde bulamayan çocuklar, içine kapanarak toplumdan uzaklaşmakta veya savrulmalar yaşamaktadırlar.
Dizilerin ortaya koyduğu olumsuz sonuçlar arasında, nikahsız beraberlikler, alkol, uyuşturucu, şans oyunları ve kısa yoldan varlık sahibi olmak gibi bir çok unsur vardır. Bunlara karşı tedbir almak sadece ailenin kendi başına başaracağı bir konu değildir. Mevzuat, idari tasarruflar, devletin bakışı gibi farklı etki ve güç odaklarının desteğine ihtiyaç vardır.
Son yıllarda devletin bu konuda aldığı tedbirler alkışlanacak türdendir ama yeterli değildir. Toplumun geleceği çocukların sağlıklı ve donanımlı yetişmesine bağlıdır. Sigara, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan olumsuzluklara karşı devletin mevzuat geliştirerek tedbir alması takdir edilecek sonuçlar ortaya koymaktadır.
Hz.Lokman, Kur'ana konu olan oğluna öğütlerinde, itikad, ibadet ve ahlak merkezli tavsiyelerde bulunmuş, Yaratıcı Rabbımızda bunları kullarına hatırlatmıştır. Allah'ın her şeyi gördüğü bilgisi, namazın kılınması, iyiliğin emredilmesi, sıkıntılara sabredelmesi, insanlara karşı büyüklük gösterilmemesi, toplumdan yüz çevrilmemesi, kaba ses ve davranış oluşturulmaması konusunda neslin önemle ve özenle eğitilmesi gerekmektedir. Bunların Kur'anda hatırlatılmış olması önemleri nedeniyledir.
Neslin korunması, sağlıklı bir toplum için şarttır. Ayrıca, ahiret hayatında ve mahşeri sorguda en sorunlu alan neslin yetiştirilmesiyle ilgili sorulardan oluşacaktır. Çocuklardan kaçmak da, onlarla birlikte cennette yaşamak da dünyadaki yaşama ve çocuklara karşı sorumlulukların yerine getirilmesine bağlıdır.