Nevruz bayramı Türk milletinin beş bin yıllık tarihi geleneği.
okuduğumuz bu gün edindiğimiz bilgilere göre nevruz Türk kültüründe baharı müjdeleyen gece ve gündüzün eşit olduğu tabiatın en adaletli günü olarak kabul edilmiş.
Divan-ı lügat-it Türk 'de rahmetli kaş garlı Mahmut a göre ki ruhları şad olsun bayram halk arasında gülme ve sevinmeyi ,bir yerin ışıklarla ve çiçeklerle bezenip süslenmesi .ve orada sevinç içinde eğlenilmeyi tarif eder .
Bayramlar ,insanlar arasında karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir.
Bayramlar ,insanların bir birleriyle olan dargınlıklarını unuttukları ,barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları gündür.
Bayramlar toplumlarda ,milli birlik ve beraberliğin bir arada yaşama arzusunun kuvvetlendiği günlerdir.
Bayramlar dini ve milli duyguların ,inançların örf ,ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillenip kuvvetlendiği günlerdir.
Onun içindir ki bizde milli ve dini bayramlar sıkça kutlanılır.
Nevruz Türk geleneğinde aynı zamanda yeni bir gün anlamına gelir .
Yine Türk kültür ve geleneğine göre yeni gün yani nevruz baharın gelişi suların çoğalması ,dünyanın nefesinin ısınması yani havaların ısınması ,türlü türlü çiçeklerin açılması, yer yüzüne yemyeşil bir ipek ,kumaşın serilmesi ,hayvanların çoğalması yeni bir gün ile yeni bir yıla başlanması demektir.
Türkler tarih boyunca toprağı mukaddes bildiklerinden toprak, gök, güneş ,ay ve yıldızı da ALLAHIN insanlığa bir lütfü gibi gördüklerinden bir çok kültürünü ve inancını doğanın ve tabiatın özünden aldıklarına inanmışlar tarihte de olduğu gibi gök Türk kültürü ve inancı örneklerden bir tanesidir diye düşünüyorum.
Aynı zamanda Türk kültürüne göre nevruz Ergenekon dan çıkış günü olarak ta kabul edilir.
Rivayete göre Ergenekon destanı olan Türk kimliğinin yeniden var olması yine bu gün Çanakkale destanını yazan ve yazdıran Türkler yüz yıllar önce Ergenekon destanını yazdıkları içindir ki bir destanlardan söz edilir tarihte .
Son yüz yılın Çanakkale destanını tüm insanlığın bildiğini düşünürsek yüz yıllar önceki yaşanılan Ergenekon destanı da bilindiği kadarıyla düşmanları Türkleri bir hile ile yenerler. Demek ki yüzyıllar öncede Türklere karşı bir düşmanlık besleyen toplulukların var olduğu inancı doğru kabul edilmiş yenilen çoğu öldürülen kalan Türklerin de tutsak edildiği ancak yapılan hile ve tuzaklardan kaçan iki ailenin Ergenekon vadisine sığındığı zamanla üreyip çoğalmaları halinde ise Ergenekon da nüfusları çoğaldıkça Ergenekon dan çıkmak istediklerinde etrafın demir dağlarla çevrili olduğu görülür bunun için büyük ateş yakıp dağları eritirler tekrar eski yurtlarına dönerler onun içindir ki nevruz Türk kültürüne göre takvim başlangıcı olan Ergenekon dan çıkış günü olarak ta kabul görmüştür.
Tarihi bakımdan Hun ,göktür, Uygur,Selçuklu, Osmanlı ve cumhuriyet döneminde nevruz bir örf bayramı olarak kabul edilmiştir.
Cumhuriyetin ilanından sonra ATATÜRK ün önderliğinde 1922. 1923. 1924 ve 1926 yıllarında Ergenekon bayramı adıyla kutlanmış ,daha sonraki yıllarda bu kutlamalar mahalli seviyede olmuş.
Nevruz bir çok Türk devletlerin dede milli bayram olarak kabul edilmiş ve hatta resmi bayram olarak ta kabul görmüş..
1990 yılında bağımsızlıklarını ilan eden Türk cumhuriyetlerinden Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan ,Kazakistan, Özbekistan da da nevruz günü bayram olarak kutlanır.
Ergenekon un nevruzun tarihi aşağı yukarı böyle bilinir bakalım nevruz Ergenekon denilince bu gün kamuoyunda ilk akla ne geliyor.
Silivri mahkemeleri öylemi? Nevruz ise yani yeni gün mitinglerin sloganların atıldığı gün doğrumu?.
Binlerce yıldır süre gelen Türk tarihini nasıl olurda bu gün terör örgütü denilerek kamuoyunda adına Ergenekon adı verilerek mahkemelerde suç örgütü gibi algılatılıp yargılanır sizce de garip değil mi?
Neyse bugün ki satılarıma son verirken Çanakkale destanını Ergenekon destanını yazan Ata şehitlerimizi şükran ve minnetle .anmak bize düşer ruhları şad olsun .
Saygılar sevgiler benden nevruzu ,Ergenekon u,Çanakkale yi Türk tarihini sahiplenip bu günde yaşatmak siz değerli okuyucularımızın olsun.