NİHAYET AK PARTİ GENEL MERKEZİ BİRAZ OLSUN UYANDI
AK Parti kurulduğu gün Milli görüş geleneğini bıraktığını, herkesimden insanın kendisini temsil edebileceği bir siyasi parti olduğunu, her siyasi düşünceye mensup insanların kendilerini ifade edebileceği bir parti olduğunu ilan etmişti. Gerçekten de her çeşit dünya görüşüne mensup insan Ak Parti'de kendisini rahatlıkla ifade etti, ancak Başbakan hiç bir zaman inancından, imanından, Dünya görüşlerinden taviz vermeden bu işi çok güzel yürüttü. Bir yandan Ertuğrul Günay gibi solcuları Bakan yaparken diğer yandan en yakın ekibini eski dava arkadaşlarından seçti, bir yandan cemaatlerin tamamına yakın dururken diğer yandan Türkiye'nin Demokratikleşmesi için her türlü icraatı yaptı. Özellikle Hocaefendi cemaati ile çok iyi geçindi ve onların sayesinde bir çok operasyonun yapılmasını sağladı, ancak cemaat belli bir noktadan sonra yönetime ortak olmak isteyince yollar ayrıldı, keşke olaylar bu noktaya gelmeden önlemi alınsaydı da kimse zarar görmeseydi, hiç bir kavganın kimseye yararı olmadığını benden daha iyibilen olmadığı kanaatindeyim.
AK Parti iktidarında herkeskendisini ifade etmiş olmakla birlikte AK Parti felsefesine, Dünya görüşüne ve yönetim kadrosunun imanına uygun olmayan bazıdüşünce yapılarına muntesip insanları Ak Parti kadrolarında neşvü nema bulması mümkün olmadığı açıkça ortada olmasına rağmen bazı idarecilerin kendilerine kurmay olarak seçtikleri insanlara bakınca insan adeta pes demekten başka diyecek bir şey bulamıyor. Diyeceksiniz ki nedemek istiyorsun? İzin verin anlatayım. Taaaa 1989 yılında ilk seçildiği zamankendisine kurduğu ekip ve Karayolları Bölge Müdürlüğü döneminden birlikte çalıştığı arkadaşlarını biraz olsun incelediğimizde Vezir Hazretlerinin nasıl bir insan olduğunu anlamak çok kolay olur. 2004 yılında Belediye de göreve başladığım gün acababen nereye geldim diye şaşırmıştım, zira öyle bir ekip kurulmuş ki adeta Kurtlar Vadisinin birbenzeri olduğunu söylersek abartmış olmayız.
Belediyede kurulan ekibi tarif etmek için adeta doktora tezi yapmak gerektiği bir ortamda çalışmaya başlayınca önce sürekli olarak saf numarası yapıp herkese eyvallah dedim, aradan zaman geçtikçe gerçeklerle karşılaştım. Şehirde ne kadar çete varsa tamamının bağlantıları belediye de, nekadar atesit, dinsiz, imansız varsa tamamının bağlantıları Belediye de, nekadar ipsiz sapsız varsa tamamının bağlantıları Belediyede, sizin anlayacağınız dış görüntüsü kamu kurumu olan iç işleyisi tamamen çetevari yönetilen bir kurum olduğunu görünce yapacak tek şeyin sessiz kalmak olduğunu anladım. Yaklaşık dört yıllık çalışma döneminin ilk iki yılında onlara tabi olmayı tercih ettim, ne zaman ki biraz olsun altyapımı sağlamlaştırdım bu kez her dediklerini yapmayıp bazı dediklerine itiraz etmeye başladım. 2007 yılında yaşadığımız A Takımı operasyonu sonrasında özellikle benim Belediyeden ayrılmamı isteyen çevreler işte bu saydığım çevrelerdir.
Ben orada olduğum zamanBelediyenin kapısından içeri giremeyen bir çok insan benden sonra Belediyenin kadrolu elemanı gibi her gün her saat Belediyeden ayrılmadılar. Belediyede öylebir menfaat ekibi kuruldu ki aklınız şaşar. Kayıkçıbaşı kendisine öyle bir ekip kurmuş ki aklınız şaşar. Ne kadar Belediyenin işi varsa tamamına yakınını kendisinin de arka planda olduğu bir kişiye verdirtiyor, Genel Sekreter Yardımcısının oğlu ile Avukatın oğlunun kurduğu şirketler üzerinden alınan işlerin haddi hesabı yok. Diğer yandan Satınalma Dairesinin yapmasıgereken işleri Makine İkmal Daire Başkanlığına verilip tüm operasyonların oradan yapılmış olması ayyuka çıkmış durumda. Sanyi sitesine kurulan paravan şirketler üzerinden yapılan satın almalar, yapılan işler Belediyeyi adeta sömürecek bir kurum haline getirmiş.
Yaklaşık yedi, sekiz yıldır herkesin ısrarla bu gerçekleri Ak Parti Genel Merkezine anlatmış olmasına rağmen duyarsız kalmasına bir türlü anlam veremiyordum, ancak bundan iki ay önce Genel Başkan Yardımcısı Mustaf Şentop teşkilat temayülü yapması sonucu anlattığımgerçeklerin tamamını öğrenince durumu AkParti Genel Merkezine aynen rapor etmiş. Bu gelişme üzerine Vezir Hazretlerine Ak Parti Genel Merkezi durumu intikal ettirmesine rağmen yine oralı olmamıştı. Ancak son komisyon toplantısında Menderes Türel Vezir Hazretleri için restini çekince karşı taraftan Mustafa Şentop'da saydığım gerekçeleri öne sürüp restini çekmiş. Konuyu anında Vezir Hazretlerine bildiren Menderes Türel derhal gereğini yapmasını istemiş. Bununüzerine Vezir Hazretleri Kayıkçıbaşının kellesini vermiş. Bu kadar tavize rağmen hala daha Vezir Hazretlerinin adaylığının açıklanmamış olması diğer Bürokratların da görevden alınması için Ak Parti Genel Merkezinin beklentisi olduğu gelen bilgiler arasında. Son anketten Osman Genç birinci olarak çıkmış, Bunun üzerine manipülasyon endişesi duyan Genel merkez tekrar anket istemiş. Yapılacak son anket bu işte belirleyici olacak ancak İl Teşkilatı ve Vekillerin desteği olmadığından Osman Genç'in işi biraz zor, kanaatimce Vezir Hazretleri bu işi göğüsleyecek. Kalın sağlıcakla