Noel mi ? Fetih mi ?
11 Ocak 630 sabahı İslam Ordusu savaş pozisyonu aldı. Hz.Muhammed (s.a.v ) orduyu dört kola ayırarak şu emri verdi:
"Size karşı konulmadıkça, size saldırılmadıkça, hiç kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz, hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz."
Hz.Muhammed hareket emri verdi ve Fetih Suresi'ni okuyarak Mekke'ye girdi. 3 kol herhangi bir direnişle karşılaşmazken Halid bin Velid'in komutasındaki 4. kol, İkrime bin Ebu Cehil önderliğinindeki küçük bir saldırıyı geri püskürttü.
Hz.Muhammed Mekke'ye girer girmez genel af ilan edildiğini bildirdi ve Ebu Süfyan'a bildirdiği şekilde, kimseye dokunulmayacağını ilan etti. Ardından içerisinde 360 put bulunan Kabe'ye yöneldi. İsra Suresi'nin 81. ayetini okuyarak putları birer birer devirdi. Daha sonra da beraberindeki Müslümanlarla Kabe'yi tavaf etti.
11 Ocak 630 Mekke'nin fethi, hicri takvime göre,
1 Ocak yeni yılın başlangıcı miladi takvime göre.
Hicri takvim ayın hareketine göre, miladi takvim güneşin hareketine göre hesaplanır. Doğal olarak bir yıl sonunda 10 günlük bir kayma meydana gelir.
iki olayın aynı tarihte olabilme ihtimalide 36 yılda bir kezdir.
Miladi takvime göre kutlanan yılbaşına alternatif bir kutlama olarak fetih diye yola çıkıldığında bir takım aksaklıklar karşısında hazırlıklı olmanız gerekmektedir.
Dönün sokaklara bakın , ülkenin %99 'u Müslüman, camilerin vakit namazlarında ki cemaat sayısına bakın, Cuma namazlarında cemaat miktarı neden bu kadar artıyor, vakit namazlarında neden istenilen seviyeye gelinemiyor bunu bir araştırın.
Ve sokaklara tekrar bakın ,aylar öncesinden vitrinlerde noel kutlamalarına yönelik süslemeler yapılmış, kültür emperyalizminin yozlaştırdığı ülke insanı her yönüyle bu olaya hazırlanmışken, yılbaşı kutlamaları adına tartışmalar yaşanırken doğal olarak ''Bu bir gecedir, bizi Hırıstiyanlar bağlamaz'' diyecek kadar rahatlığa ulaşmışsa gençliğin, sen bu yozlaşmayı önleme adına sokaklarda bir şeyler yapmamış, başlangıcından itibaren bir çözüm bulamamışsan, devletin televizyonu senin emrinde iken , Müslümanlar arasında ki düşünce farklılıklarını giderememiş, senin dışında herkes televizyon ekranlarında boy göstererek, kontrolsuz konularla halkın kafasını karıştırırken yetersiz kalmışsan, o zaman kendi yapını sorgulaman gerekiyor.
Oturun ve düşün nerede hata yaptık diye.
Mekke'nin fethini noel kutlamalarına alternatif yaparsanız, Hırıstiyan aleminin tebessümüyle karşılaşırsınız, onlar ellerini ovuşturarak derler ki, işte İslamın geldiği son durum, doğru yoldayız. Yakında bu gençlik boynuna haç takmaya başlar ve ben Müslümanım fakat bu haç işareti çok zarif göründüğü için takıyorum dediğinde, bir sonra ki adım da İstanbul'un en yüksek yerine bir kilise yapalım kampanyası başlatılır. Küba'ya cami yapalım fikrine karşı gelenler, benim kilisem , benim kararım diye gösterilere başladığında dönüşü olmayan bir yozlaşmanın içinden çekip alamazsınız toplumu.
Eğer bir yol üzerinde aksaklıklarınız var ise, en ücra köye kadar sorumluluklarınız ve oralarda memurlarınız var, bir anket yaptırın, nedenlerle, niçinlerin karşılığını arayın, ne yapılırsa diye halka sorun ve topladığınız verilerle bir planlama yapın, misyonerler gelip ülkende çalışıyor ve beyin yıkıya biliyorsa her Cuma binlerce insanı bir çatı altında topluya biliyorsunuz, ve asıl unutulmaması gereken ülkenin 20 yaşında ki bireyleri peygamber ocağında bir dönem geçiriyor bu alanları kullanmaya çalışarak olumlu adılar atmış olursunuz.
Biraz daha içten ve inanarak çalışın, birileriyle mücadele edecekseniz, sunumlarınız onların seviyesinde olmalıdır. Eğer durumu eşitleyemezseniz Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaya devam edilir.