IŞIKLARA VESİLE OLAN MAHİR ELLERİN SAHİBESİ DR: NURCAN GÜRKAYNAK HANIMEFENDİ
Yıllar geçse de bazı anılar hep kalır hafızalarda insan ömründe. Düşünüldüğünde aslında o kadar azdır ki hatırlanabilenler. İşte onlardan birini ; yıllardır daha dün gibi anılarımda kalan bir olayı nakledeceğim sizlere bu gün. 30 yıl öncesi; bir kış ayının karlı buzlu havasında kayarak yere kapaklanmış ve gözümde ki gözlüğünde kırılması neticesi sağ gözümün kapağında açılan derin ve geniş yırtığın acısıyla korku ve panik içinde etraftakilerin yardımı ile ayağa kalktığım da ; kan içinde olduğumu anlamıştım. İkamet ettiğim Çarşamba İlçesinde göz doktorunun bulunmaması nedeni ile arkadaşlarım tarafından Samsun’a nakledilmiştim. Akşam saatlerini geçmişti vakit.
Baktıkları birkaç özel muayene kapalı idi. Nihayet o saatte açık olan bir göz doktoru bulmuşlar ve apar topar yukarı çıkarmışlardı ve hala muayene sırasını bekleyen hastalar vardı. Odanın kapısı açıldı ve uzun boylu, genç bir hanımefendi diğer hastalardan izin isteyerek acil durumum sebebiyle beni içeriye almıştı. Korku ve evham içinde sedyeye yattığımda; hep orta yaşlı doktorlara alışık olduğumdan bu genç doktorun başarılı olamayacağı endişesine kapılmıştım. Bunu sezmiş olmalı ki; o çok yumuşak sakinleştirici ses tonu ile hiç endişe etmememi telkin etmeye başlamıştı.
Bir huzur ve teslimiyet içinde idim artık ve operasyona başlamıştı bile. O kadar yakındı ki bana ; bir ara diğer gözümü açtığımda o ela gözlerdeki sevgi ve şefkat dolu bakışları gördüm. Ne kadar muhteşem, harika bir güzelliğe sahipti. Yüzü sanki nurla kaplı ve can verir gibiydi gözleri. İşte onun adı NURCAN GÜRKAYNAK’tı. O akşamdan sonra kontroller devam etti ve tamamen sağlığıma kavuştum. Dikişleri aldığında hiç iz kalmamış ama hafızamda ve gönlümde yarattığı o tarifsiz iz şu ana kadar hiç geçmemişti. Makaleme konu olan; bu kadın kim di ? Henüz 14 yaşında iken ailecek yaptıkları bir seyahatte otobüsün uçuruma yuvarlanması ile büyük bir trafik kazası geçirmişti.
Onlarca insan ve ailesi sağa sola savrulmuş kanlar içinde çığlık çığlığa ; ama o sapasağlamdı. Kendini birden ana yola çıkmış ve geçen vasıtalardan yardım isterken bulmuştu. Müşkülat içinde gelen ambülanslara anne,baba ve kardeşinin yerleştirilmesine refakat etmesine rağmen, orada kalmış ve diğer insanların sevkine yardımcı olmuştu. İşte o gün; o küçücük yüreğin yaşadıkları ona “ Ben doktor olacağım! “ andını içirdi. 1957 Akşehir doğumlu olan kahramanımız; Ankara Kurtuluş Lisesini bitirdikten sonra Hacettepe Tıp Fakültesini kazanarak emsallerinden daha önce okulundan mezun oldu ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde ihtisasına başladı. Gerekli eğitimlerden sonra artık Göz Doktoru idi. Ve o gün bu gündür samsuna yerleşerek mesleğini icra etti. 30.Ağustos.1982 tarihinde , henüz çiçeği burnunda gencecik bir doktorken mesleğinin dönüm noktasını yaşadı. Kör bir kıza; göz nakli yaparak ışığa kavuşmasına vesile oldu. Bu başarısı dış basın ve yayın organlarında flaş haber olarak verildi.
Bir takım tıp dergilerinde yer buldu. Bir kalp doktoru olan Ferruh Gürkaynak’a sevdalanınca; yüreğini ona teslim eden doktorumuzun evliliğinden Oya ve Onur adında biri oğlan, biri kız ve şu an eczacı ve diş doktoru olarak hayata atılan iki çocuğu oldu. Harika bir eş, üstün meziyetlere sahip kutsal bir anne ve sevilen sayılan,itibarlı, insan gibi insan, narin, naif, mütevazi kelimenin tam anlamıyla muhteşem bir hanımefendi ve emsalsiz bir doktor o. Üniversite yıllarında okul korosunda TSM icra etmeye başlayan Sevgili Nurcan Gürkaynak; TRT Amatör Ses Yarışmasını da kazanma başarısını göstererek o günlerden bu yana hep sanatın içinde oldu.
2 yıldan bu yana SASAD (Samsunlu Sanatçılar Derneği) üyesi ve SASAD Türk Sanat Müziği korosunda sanatını As Solist olarak icra etmektedir. Bu kadar ince ruhlu, munis, sevgi dolu, anlayışlı, merhametli ve mahir ellere sahip oluşunda sanırım ruhunu müzikle doyuruşunun etkisi vardır. Bu kadar kibar, sevgi ve saygı dolu bu kadınımız toplumumuzda kadın sembolüdür. Etrafına daima pozitif enerji veren, insanı huzur ve güvenle dolduran, çok doğal oluşu hemen göze batan bu tarifinden aciz kaldığım hanımefendi sanırım dünyanın en güzel, içten gülen kadınıdır. O ela gözlerindeki ışıkları hep karşısındakilere bedavadan veren asil biri. Halen bir özel hastanede görev yapan doktorumuz; Bilgisayarlı Tomografi, Bilgisayarlı Görme Alanı testi ve Fundus Flourossein Anjiyografisi cihazları eşliğinde; Fakik Göz İçi lens, Refraktif Cerrahi, Glokom Ameliyatı, Göz Kapağı Germe, Intraoküler Basınç Ölçümü, Elekroretinoprafi ve Göz Kapağı Estetiği gibi sahalarda uzmandır. Bir çok başarılı operasyonlara imza atmaya devam eden Sn. Dr. Nurcan Gürkaynak’ın duvarlara sığmayacak kadar sertifikaları ve onlarca plaketleri mevcuttur.
Ama aşağıda anlatacağım nedenlerden dolayı benim takdim edeceğim plaket hepsinden daha üst köşelere asılmalıdır. Çünkü benim vereceğim manevi yürek plaketi onlarca şükranları, minnet ve çiçek bahçelerinin ifadesidir. Yıllar öncesi tanıdığım bu emsalsiz hanımefendi o günden bu yana aile fertlerimin ve yakın çevremin hep doktoru oldu. Bu sahada çok başarılı onca doktorumuzun varlığı aşikardır.
Ama o hep bizim başımızda taç olmuştur. 45 yıldır bu hayatı birlikte yan yana götürdüğüm ve hayatı hep onun gözleri ile temaşa ettiğim sevgili eşimin nüks eden katarakt rahatsızlığını on gün ara ile yaptığı operasyonla düzelten ve taktığı mercekle gözlükten kurtaran doktorumuz ; 20.Ağustos.2014 günü ameliyatta iken eşime yazdığım şiirin vesilesi ile “ Asılı Kaldım Gözlerinde” adlı kitabımın neşrine dayanaktır. Takdir Allah’ın dır elbette; ama bunlara vesile kıldıkları şükran ve minnetlerimizi hak edenlerdir. Biliyorum ki bu kadınımızı layıkı veçhile anlatamadım. Merak edenler ziyaret ettiklerinde ne kadar kifayetsiz kaldığımı anlayacaklardır. Tekrar eşimin gözlerinde bu hayatı görmeme vesile olan ve hep asılı kalacağım o gözlere ışık veren bu mümtaz insana; dualarım daimdir. Mesleğinizin doruğunda kalın hep. Ela gözlerinizde ışığınız hiç eksik olmasın. O mahir ellerinizi hürmetle ve minnetle öpüyorum.