Nerden başlasam bilemiyorum. Çok üzgünüm. Üzgünlüğüm; Rahmetli Nuri amcanın tabutuna el atamamak, namazını kılıp, mezarının üzerine toprak serpememek olunca, daha da artıyor. Öldüğünde şehir dışında olduğumdan ölüm haberini duymamıştım. Daha sonra bir sohbette öğrendim. Çok ama çok üzüldüm. Son derece saygı duyduğum, değer verdiğim bir büyüğümdü. ALLAH yerini cennet etsin. Onu hep o sevecen tavrı ve tontonluğuyla hatırlayacağım.
Yıllar önceydi. 80"li yıllar. Sanayiye taşımışlardı işyerlerini. Atakum'daki eski bisküvi atölyesinin arsasına apartman yaptırıyorlardı. İlk blokun bodrum katının tavanına, demirin altına elektrik borusunu döşeyip bitirmiş, iş yerime gitmiştim. İnşaat yolun kenarındaydı. Yoldan geçen elektrikçinin biri inşaatı görünce, arabasını durdurup inşaata gelmiş. Nuri Amca"ya Ben elektrikçiyim, elektrik işini bana ver. Ve eklemiş- Zaten boru noksan ve yanlış yapılmış. Demiş. Nuri Amcanın yanında çalışan rahmetli Ahmet Dayı iş yerime gelerek heyecanla- Nihat, Nuri Amcan seni çağırıyor dedi ve ekledi- Arabalı bir elektrikçi geldi işi istedi ve borunun noksan ve yanlış atıldığını söyledi. İş yerim zaten yakındı. İnşaata vardık, Nuri Amca inşaatın yanında sandalyede oturuyor, hemen yanına vardım beni çağırmışsın dedim. O sevecen tavrıyla- Oğlum inşaatta işin tamam mı? Dedi. Evet dedim.-Tamam. Betona sıra geldi diye sordum, gidebilirsin. Dedi. Başka da bir şey söylemedi. İş yerime döndüm. Bir şey anlamamıştım. Yanlış, noksan hiçbir şey sormamıştı. İnsan sarrafıydı. Cevap verişimdeki ifadeyle işi yaptığımı anlamıştı herhalde. Yoldan geçen meslektaşın- ismi bende saklı- tavrı, uslubu kendini ele vermiş olacak ki, Nuri Amca bana başka bir şey sormamıştı.
Çok şeyler öğrenmiştim bilge kişiliğinden. Ve inşaatta sesleniş şekli olan ALO benim de dilimde yer etti. Yıllar geçti hala seslenirken ALO diye çağırırım.
Zamanla inşaatta, sohbet anlarında bana ettiği nasihatleri kulağıma küpe ettim. O bana deneyim ve bilgilerini aktarırken yaptığı sohbetleri ölene kadar unutmayacağım. Çok sevmiştim ve o derece de saygı duymuştum. O varlık içinde mütevazı kişiliğini asla kaybetmemişti. ALLAH gani gani rahmet etsin.
Öğütlerini buradan aktarmak istiyorum. Birçok insana örnek olsun, ders olsun.
Asla işyerinizin kapısını kapalı tutmayın, mutlak ama mutlak birisini işyerinde bulundurun. Tutamadığım tek öğüdü buydu. Bana da zarar vermişti. İş yeri sahibi arkadaşlarıma duyurulur.
İşinizi komşunuza yaptırın. Ama fiyatını da başka yere sorup öğrenin. Yine de işinizi komşunuza yaptırın. Ve eklemişti- Bak bana bir şey olsa çocuklarım beni buradan helikopterle aldırır mı aldırır. Ama bana ilk yardım edecek sizlersiniz, yani komşularım. Onun için komşularınıza iyi davranın.
Büyüklerinize saygı duyun ki, gün gelince sizlere de saygı duyulsun. Oğullarının üzerine titrediğini ben çok iyi biliyordum. Çalışanı rahmetli Ahmet Dayı, Nuri Amcanın babasına ne kadar saygılı olduğunu anlatmış ve öyle bir insana tabiî ki çocukları da son derece saygılı olur demişti.
İşinize saygı duyarsanız işinizde başarılı olursunuz. İşte o saygın, sevgi dolu bilge insanın kurduğu AHENK HELVA ve onu başarıya taşıyıp devasa yapan evlatların aldığı eğitimin, başarıdaki payı.
Buradan konuşma,hal ve tavırlarıyla halaoğlum rahmetli Adnan KAHVECİ" ye çok benzettiğim- ömrü benzemesin- Haldun Ağabeyime ve kardeşim Feridun'a başsağlığı diliyorum. Kalanlara ALLAH sağlıklı uzun ömürler versin.
İşte rahmetli Nuri Amcanın öğütlerinden birkaçı. Köşem yetse, yazsam da yazsam.
Siz Haldun Ağabey ve Feridun Kardeşim; böyle mütevazi, sevecen, sevgi dolu, bilge ve saygın bir babanın oğulları olarak ne kadar iftihar etseniz azdır.
Birçok insanı rahmetli diye yazdım. Ömür geçmiş, ne kadar çok insan kaybetmişiz. Dünya fani, insanlar gelip geçiyor.
Seni asla unutmayacağım, benim sevgili NURİ AMCAm.Asla..!
Her şey gönlünüzce olsun sağlıklı uzun ömürler.
SEVGİLERİMLE.
Nuri Baş amca'mın anısına!
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.