NUTUK ATARAK TEMİZ TOPLUM OLMUYOR
Birkaç hafta önce yazdığım bir köşe yazısında bazı sorular sormuştum, sorulara cevap alamadım ancak bazı siyasetçilerin sorularımla ilgili bazı icraatları yaptıklarını öğrendim. Örneğin 21 yaşındaki bayan sevgilisi olan siyasetçinin sevgilisini bizim köşe yazımızın ardından yanında, yakınında olan bir kişiyle evlendirdiği bilgisi geldi. Demek ki hayırlı bir işe vesile olmuşuz, umarım siyasetçi bayanın başını rahat bırakır da icraatlarına kaldığı yerden daha rahat devam etme imkanı bulması için böyle bir icraat yapmış olmaz. Sorduğumuz diğer sorulara cevap alamdıysak da bazı yeni soruları sormamız gerektiğini düşündüğümden sorularımın devamını yazmaya karar verdim.
Bugün biraz daha kapsamlı ve farklı konularda sorular sormak istiyorum, umarım sorularıma cevap bulurum ilk sorum Hangi siyasetçinin veya siyasetçilerin sürekli birlikte olduğu bayanları işe aldığı için yanında çalışan danışmanı veya danışmanları istifa etmek zorunda kaldıkları ve her sorana bu konuyu anlattığıdır. İkinci sorum hangi siyasetçinin veya siyasetçilerin yakın akrabalarının Ankara'da büro tutarak siyasetçiler adına kamu ihalesi dağıttıkları veya komisyon aldıkları ve bu işte kullandıkları siyasetçilere ortak olup olmadıklarıdır. Üçüncü sorum Bazı siyasetçilerle ilgili yürütülen gizli soruşturmaların dokunulmazlıkları olduğundan Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirilemediği konusunun doğru olup olmadığı sorusudur. Dördüncü sorumuz ise 2006-2010 yılları arasında Samsun Büyükşehir Belediyesinin bazı iş adamları ile imzaladığı protokol gereği eğitime yüzde yüz katkı projesi çerçevesinde vaat ettikleri paraları ödeyip, ödemedikleri, şayet ödemiş iseler makbuzlarının kamuoyu ile paylaşılması, beşinci sorum gazetemizin geçirdiği operasyonda gazetemiz aleyhinde tanıklık yapan gazetecinin tanıklık yaptığı kurumda eşi çalışıp, çalışmadığı, şayet çalışıyor ise yaptığı tanıklığın ne kadar etik olduğudur. Altıncı ve son sorumuz ise en son 2002 yılında İçişleri Bakanlığı müfettişlerince Denetlenen Samsunspor Kulübü daha aradan on yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen Bakanlık Müfettişlerince neden bir daha denetlenmedi.
Temiz toplum diye kamuoyunun önüne çıkıp konuşmak başka bir şey, kamuoyunun doğruları bilmesi başka bir şeydir. Siyasetçilerin veya iş adamlarının basın önüne çıkıp temiz toplumdan bahsetmiş olmaları çok güzel ancak olayların gerçek boyutunu toplumun bilmesi çok farklı bir şeydir. Şehirdeki egemen güçlerin istekleri doğrultusunda haber yapmak, köşe yazmak, ticaret yapmak veya siyaseti yönlendirmek temiz toplumun gereklerinden olmadığı kanaatindeyim. Temiz toplum istiyorsak şeffaf olmak zorundayız, neyi neden yaptığımızı çıkıp toplumla paylaşamaz isek işte o zaman ortada bir sıkıntı var demektir. Güçlülerin hakim olduğu, haklıların ise haksız pozisyona düşürülmesi için seferber olanlar unutmasınlar ki adalet bir gün onlara da lazım olacaktır. 2007 yılında meşhur A Takımı operasyonu yapılıyor, çileyi çekip, parayı toplayanlar hapsi boylarken kulüp yöneticileri sokakta geziyorlar, yetmedi kulübün borcu var parayı kulübün hesabına yatırırsak haciz uygulanır deyip, parayı başka hesaplara veya kendi hesaplarına yatıranların daha sonra o paralara temlik koyup paraları tahsil etme cihetine gitmeleri akıllara durgunluk verecek bir olay.
Yazıyı yazmakta iken arkadaşlar odaya geldiler ellerinde kocaman dosyalar dosyalarda ne var diye sorduğumda aldığım cevap Bafra Belediyesi ile ilgili bir çok evrakın olduğu yönünde dosyalar çok kabarık olduğundan inceleme fırsatı bulamadım. Arkadaşlar inceleyip hem bilgi verecekler, hem de haber yapmaya başlayacaklar. Ancak anladığım kadarı ile Bafra Belediyesi'nde de sıkıntı büyük. Dosyalara ufak bir göz attım, bir hayli yanlış işlem olduğu belli. Sanırım arkadaşlar ciddi bir çalışma yapacaklar, ondan sonra tüm detayları ile siz değerli okurlarımızla paylaşma imkanımız olacak. Şunu açıkça belirtmekte yarar var; biz kimsenin düşmanı değiliz. Ancak ortada bir yanlışlık var ise üzerimize kim gelirse gelsin haber yapmaktan geri kalmayız. Bizim derdimiz kamu malının korunmasıdır, kim yanlış yaparsa bizi anında karşısında bulur.
Bu mesleğe ilk başladığımızda yirmibeş kuruşa şoför mahalli dönemi bitti demiştik. Allah'a şükürler olsun ki bu konuda bir hayli yol aldık ancak yeterli değil. Zira nereye el atsanız altından pislik çıkıyor. Birisini bitiriyorsunuz bir diğeri geliyor. Tam yazıyı bitirmek üzere iken posta kutusundan kocaman bir zarf geldi. Zarfın içerisinde dokuz maddelik bir şikayet dilekçesi, içerisinde neler var, neler. Bir sivil toplum örgütünde dönen dolapların anlatıldığı bir mektup. Bununla ilgili de gerekli araştırmaları yaptıktan sonra sizlerle paylaşacağız. Kamu kurumlarını babalarının çiftliği gibi idare etmeye kalkanlar unutmasınlar ki bu Dünyada biz, diğer Dünyada Cenabı Hak onlardan hesabını soracaktır. Bu duygu ve düşüncelerle kalın sağlıcakla