“O niye orada?
Bu niye burada?
Onun ne işi var onun yanında?
Senin ne işin var bunun yanında?
Sen ne yapıyorsun onunla?
O ne yapıyor bununla?
Bu niye geldi buraya?
Bu niye gitti oraya?
Onu kim getirdi?
Bunu kim götürdü?
Kim kimin peşinde?
Sen niye onun peşinde?
O geldi, bu gitti.
Sen yoksun, ben varım.
Ne oldu, ne olmadı? “
diye seçim sonrası birbirine soranlar ve bunları soranlara “Sana ne ?
Sen ne yaptın da ne konuşuyorsun ?
Bak işine, ne diyorsan gel de yüzüme de. “diye cevap verenlerle dolu günlerdeyiz.
Seçimlerden sonra, siyasette her dönemde olduğu gibi yine bu kirlilik aldı başını gidiyor.
Yeter demeli, artık siyasetin iklimi değişmeli.
Bugüne kadar popüler kültürün şehrimize ve milletimize hiçbir faydası olmadı.
Seçim bitti, halk tercihini yaptı, başkanlar seçildi.
Şimdi halkın iradesine saygı duyma,seçtiği başkanlara sahip çıkma ve onlara destek olma zamanı. Başkanlar kendi çalışma ekibini kendi seçmeli;çünkü çalışacak onlar.
Bizim onların çalışma ekibi seçimini eleştirmemiz ne bize ne onlara bir katkı sağlar.
Ben bunları söylerken belediyecilik yapmış, başkan danışmanlığı, özel kalem müdürlüğü, belediye şirket genel müdürlüğü, belediye spor kulübü başkanlığı görevlerinde bulunmuş bir idareci olarak ifade ediyorum.
Başkanların özellikle bu kilit noktalardaki çalışma ekibi kalkan görevinde, hedefte olan kişilerdir.
Bu görevlerde yer alanlar taşın altına yalnız elini koymazlar, başları ile birlikte gövdelerinin tamamını koyarlar.
Özel kalem müdürlüğü, genel sekreterlik, başkan danışmanlıkları, şirket genel müdürlükleri başkanın direk ekibidir.
Bu görevlere getirdikleri başkanların sırdaşı kader arkadaşı olurlar.
Yeri gelir başkan için herkesle kötü olurlar.
Onun için bu görevde bulunanlar başkanla göreve gelirler, başkanla görevden giderler.
Bu yüzden aman biraz dikkat edelim.
Başkanlara fırsat verelim.
Daha ilk günden kötümser değil, iyimser düşünelim . Bekleyelim ve görelim.
Söz gümüşse sukut altındır.
SESSİZ KALALIM..!