Evvela tüm değerli okurlarımdan özür diliyorum. Daha önce bahsetmiş olduğum iki kitap çalışmam sebebiyle yazılarımı biraz aksatıyorum. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.
Merhaba değerli okurlar; çok değerli gün ve geceleri idrak ettiğimiz şu mübarek mevsimi kesinlikle fırsat günleri olarak değerlendirmemiz gerekir. Tüm bedenimizi, ruhumuzu oruç terbiyesiyle önümüzdeki yeni yıla tertemiz olarak çıkarabiliriz diye düşünüyorum. ''Oruç ömrü uzatır'' söyleminin ne kadar doğru olduğunu görüyorsunuz. İşte bu uzun günlerde nefis terbiyesi yapmak bence çok akıllıca bir yöntem olur. Bizi etkileyen, çevremizde mevcut onlarca tuzaktan bir nebze olsun uzaklaştığımızı düşünüyorum. Teknolojinin, acımasız kapitalist sistemin çarkları biraz olsun yavaşladı diye düşünüyorum. İnsanın karnı aç olunca sanırım alışveriş yapmayı en son düşünebilir. İnternetin başına oturup chat yaparak, evliliğini tehlikeye atmayı umarım hiç düşünmez. Tabi bu ihtimaller akıllı, planlı insanlar için geçerlidir. Sorumsuz, rastgele yaşayan insanlar için hiçte böyle değildir. Tabi onlar içinde hidayet dilemek gerekir. Şu günlerde nefsi muhasebe yapmak yerine hatalarına hata katmayı tercih edenler için elli kere Ramazan-ı Şerif gelse acaba ne değişir? Ön yargıda bulunmak istemiyorum, onlar için hidayet dilemek gerektiğini söylüyorum.
Değerli okurlar; geçen günlerde Kocaeli'nden bir televizyon izleyicisinin sorusu şöyleydi: Malum şu günlerde öğrencilerin tercih yapma zamanı...
Üniversitede iyi bir yeri kazanmak istediğini söyleyerek söze başladı. Fakat bunun için hangi liseyi tercih etmesi gerektiğini sordu. Ailesinin İmam-Hatip Lisesini düşündüğünü, fakat kendisinin fen lisesinin düşündüğünü söyledi. Benim fikrimi almak istedi.
Değerli okurlar; bu okuyucuma ve tüm okurlarıma bu konudaki cevabım şu: Konferanslarımda ısrarla şunu söylemişimdir. İnsanlar Dinini öğrenmek için illa İmam-Hatip ya da İlahiyat Fak.'de okumak zorunda değildir. İnsanlar Dinini ilk önce evinde, ailesinden öğrenir. Her ev bir ilkokuldur. Her anne-baba çocuk için en etkili rol-modeldir. Hal böyle olunca bırakın çocukları istedikleri okulları anne-babanın tavsiyelerine de kulak vererek tercih etsinler. Hem lise çağına gelmiş bir çocuğun özgüveninin oluşmuş olması gerekir. O saate kadar Dini eğitiminin çoktan verilmiş olması gerekirdi. Elbette İmam-Hatip ve İlahiyat okulları çok değerlidir. Orada da okuyan insanlar olmalıdır. İmam-Hatip'in ÖSS başarılarını biliyoruz. Ama söylemek istediğim anlaşıldı herhalde. Aile çok önemli bir kavramdır. Çocuğa her türlü eğitimi ilk önce ailesi tarafından verilmelidir.
Samsunlu ailemin, akrabalarımın, Türkiye'nin her yerinde bizi takip eden tüm değerli okurlarımın bayramlarını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Saygılarımla.
O SORUYA CEVABIM...
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.