Objektif Olabilmek...

Mehmet Büyükalbayrak

Sevdiğim deyişlerden biridir: “Sen gülersin çapkın derler, ben gülerim suç olur.” Çevremizdeki ikiyüzlülüğü, adamına göre muameleyi, kayırmacılığı ne güzel ifade eder. Aynı olaya, farklı kişiler tarafından yapıldığında gösterilen farklı tepki ve değerlendirmeler... Sevdiklerimizin hatalarında bile keramet ararken, sevmediklerimizin doğrularını yermek... Kısaca insanlığımızı unutmak...

Sahi, bu gibi durumlarda tepkinizin ne olabileceğini hiç düşündünüz mü? Zararı size dokunabilecek konularda bile, eğer haksızsanız, bunu haykırabilir misiniz? Kendinizi, karşınızdakinin yerine koyup, olayları onun gözüyle irdeleyebilir misiniz? Yanlış ya da hatalı olduğunu bilseniz bile, başkalarının görüşlerine de saygı duyabilir misiniz? Özetle, demokrat olabilir misiniz?

Geçen hafta Konya'da, Kuran kursuna ait bir yurtta patlama olmuş ve daha hayatının baharında, çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti. Tüm halkımızı, ama bilhassa ölenlerin yakınlarını üzüntüye boğan bir felaket.

Bu tür olaylarda, basından beklenen, tarafsız bir şekilde olayı haberleştirmek ve irdelemek. Ama ne gezer. Ulusal basınımızın önde gelen gazeteleri olayı kendi dünya görüşleri doğrultusunda değerlendirip, siyası çıkar sağlayabilme yarışına girdiler. Gözlüklerini çıkarıp, olayı objektif bir şekilde heberleştirebilme basiretini gösteremediler. Yani sınfta kaldılar.

Olayla ilgili bilirkişi raporları henüz oluşmuş ve alenileşmiş değil. Yalnız, gazetelerde yayınlanmış fotoğraflar ve olayı yaşayanların ifadelerinden anladığım kadarıyla benzer bir patlama, hangi binada olursa olsun, buna benzer sonuçların oluşmasına neden olabilirdi. Burada, esas irdelenmesi ve ders alınması gereken, patlamanın oluş biçimi.

Binada gaz kokusu olduğu hissedilmiş. Yapılması gereken ışıkları yakmadan binanın tahliyesinin sağlanması. Bu yapılmıyor. Gaz kaçağının nerede olduğunun tespiti için ışıklar yakılıyor. Daha doğrusu, ışıkları yakmak için düğmeye basılıyor. Ve 18 can için ışıklar ebediyen sönüyor. Hata binanın gaz tesisatında mı, yoksa binanın kendisinde mi? Tesisatı kim yaptırdı, kime yaptırdı? Projesi var mı? Yönetmeliklere uygun mu? Binanın  kendisi bir projeye bağlı kalınarak ve yönetmeliklere uygun yapılmış mı? Evet, bu soruların hepsi felaketin oluşumunda etkisi olabilecek hususlarla ilgili. Yalnız, ışıkları yakmak için düğmeye basanın cehaletini nereye sığdıracağız?

Olaya bir de bu açıdan bakmaya ne dersiniz? Tarafsız ve kendimizi aldatmadan.

Ölenlere rahmet, sevenlerine sabır, yaralılara acil şifa dileklerimle.


 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.