Sokağın Sesi: Öğrenciler
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi öğrencisi olan Didem Karaçil, Recep Tekinalp adlı arkadaşlar şehir merkezinde, haftasonu tatillerini geçirirken, hayallerindeki Samsun şehrini anlattılar. Öğrenciler, yetkililerden ve Samsun halkından beklentilerini şu cümlelerle anlattı: "Türkiye'de genellikle bu zaten var ama Samsun insanı, bize eğitimsiz ve öngörülü geliyor. Bunun gerçekten öğrenmek ile alakası yok. Sadece eğitimsizlik olarak adlandırıyoruz biz bunu. Özellikle, Samsun gençleri eğitimsiz durumdalar. Yolda kız arkadaşımla yürürken, hadi onu bırakalım bir kenara, tek başıma yürürken bile sataşmalarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Ortada hiçbir şey yokken, kavga çıktığı oluyor. Biz Samsun'un insanlarıyla göz göze gelmek istemiyoruz. Trafikte, sürücülerin yayalara karşı olumsuz tutumları bizi çok rahatsız ediyor. Yayalara hak tanınmıyor geçişlerde ve ezilme tehlikesi ile her gün yüzyüze geliyoruz. Soruyoruz hangi şoför çizgilerde bekliyor?
ÖĞRENCİLERİ MAĞDUR EDİYORLAR
Ögrencilerden Didem Karaçil, yaşadıkları sorunu şu cümlelerle anlatmaya devam etti: "Ev sorunları, Samsun'daki ev sahipleri örgencilere ev kiralama konusunda çok katılar. Kesinlikle ev bulamıyoruz. Bulan arkadaşlarımızın da çoğu ev sahipleri ile sorun yaşıyorlar. Öğrencilerden fazla kira alınıyor. Bunun nedeni, 'Zaten 12 ay kalacak gidecekler ve kaldıkları eve iyi bakamıyorlar. Biz, boya temizlik parasını çıkaralım, aman kendimizi kurtaralım' oluyor. Bizleri, üniversitesini okuduğumuz bu şehrin öğrencileri olarak, mağdur ediyorlar. Oysa, biz okuduğumuz ve yaşadığımız bu memleketi, evimiz olarak kabul ediyoruz. Ama Samsun halkının bu ve benzeri konulardaki hatalı davranışından dolayı, gerçekten üzülüyoruz"
SAMSUN ÖLMÜŞ DURUMDA
Öğrencilerden Recep Tekinalp ise, "Öğrencilere iş imkanı sağlanmıyor, Samsun'da iş yok mesela okuldan sonra çalışmak isteyen arkadaşlarımız var bunların aralarında ben de varım, paraya ihtiyacımız var. Ailemizin, üstünde olan yükü biraz hafifletmek için çalışmak istiyoruz. Fakat kaç aydır aramamıza rağmen, iş bulamıyoruz. Bir de staj konusunda zorluk çekiyoruz. Staj yapacak iş yeri bulamıyoruz. Bizi bırakın mezun olan, diploması olan arkadaşlar dahi iş bulamıyorlar açıkçası samsun ölmüş durumda. Samsun'daki dolmuş sorununu gidermeliler, ulaşım sorununu çözmeliler. Derslerimize geç kalıyoruz, çünkü sabahları 30 dakika araç bekliyoruz. Abartmıyoruz, gerçekten donuyoruz, sabahın o soğuğunda beklemek hiç hoş olmuyor. Daha önce şu konuda iyiydi, buna bir şey diyemeyiz, Sam-Kartın öğrencilere ait olan kampanyası, bizi rahatlatmıştı. Belli bir miktar ödüyorduk ve ay içerisinde sınırsız ulaşım ihtiyacımızı gideriyorduk. Bu kampanya, biz örgenciler adına cok faydalı bir uygulamaydı. Fakat neden kaldırdılar bilemiyoruz. Bizce Sam-Kart kampanyasını yeniden getirmeliler"
İNSANLARA ÇALIŞIYORUZ GÖRÜNTÜSÜ VERİLİYOR
Samsun Olgunlaşma Kız Meslek Lisesi öğrencilerinden Hazar Yıldız, Burcu Gürbüz, Ebru Parım adlı öğrenciler ise Samsun şehrinde, kendilerine göre eksik görünen yanları anlattı. Öğrencilerden Hazar Yıldız, "Biz yaşadığımız şehirde, iş imkânları istiyoruz. Sürekli çevreye, çiçekleme, süsleme, bina ve yeni yollar yapılmakta insanlara çalışıyoruz görüntüsü veriliyor. Bizimde gezmeye, çalışmaya ve eğlenmeye hakkımız var. Neden görselliğe önem veriyorlar ki? Atakum'u geliştiriyorlar, özverili de davranmaktalar hala. Çok teşekkür ediyoruz, fakat yollar kötü durumda, yağmur yağdığı zaman, çamur toprak oluyor her taraf. Biz öğrenci olarak, özellikle şu konuda çok doluyuz; sürekli eğitim sistemi değişmekte, neye çalışacağımızı ve ne yapacağımız bilemiyoruz. Bize diyorlar ki, Matematiği full yaparsan, şu bölümü kazanabilirsin. Ama bize yeterli eğitimi vermiyorlar ki, bize o dersi o eğitimi versinler, biz çalışıp hedeflediğimiz bölümlerin üzerlerine gidelim. Tamam, belki benim imkânım var. Okulda verilen eksik eğitimi, dışarıda dershanelere giderek tamamlayabiliyorum. Ya, benim arkadaşımın maddi imkânları yetersizse, onun durumu ne olacak?"
ŞEHİR MERKEZİ ÇOK PAHALI
Öğrencilerden Burcu Gürbüz, Derslerimiz bittiğinde, okuldan çıkıp bir cafeye gidemiyoruz. Çünkü, cafeler çok pis, tertipli ve düzenli değil en önemlisi hijyen değil. Temiz olan yerler de, çok pahalı. Biz, ortalama günde 4-5 TL harçlık alıyoruz, gidip oralarda oturup çay içemeyiz ki bu miktarla. Sonra çıkıp, bir caddede ve sahilimizde gezemiyoruz. Samsun insanının, gelişmesi lazım. Sürekli laf atılıyor yolda yürürken bize. İnsanlarla, göz göze gelmekten çekiniyoruz. Mesela, bir mağazadan alış veriş yapacağız; belki benim ailem, açık giyinmeme izin veriyor. Mini etek ya da bir elbise alacakken, insanlar öngörülü yaklaşıyorlar. 'Sen genç kızsın, yakışmaz sana öyle açık elbiseler' gibisinden. Açıkçası, rahat rahat bile alışveriş bile yapamıyoruz. Bir başka konu ise; 19 Mayıs Üniversitesi'nde yapılan konserler, örgencileri motive ediyordu. Ders ve sınav stresinden uzaklaşıyorduk. Ama çok uzakta olduğu için üniversite, konserlere de gitmekte zorluk çekiyoruz. Şehir merkezinde gerçekleştirilse bu konserler, merkezde yaşayan insanlar, çok rahat gidebilecekler. Zaten, üniversitede okuyan örgenciler konser alanlarına gitmek için ücret veriyor mu? Aynı ücreti, merkeze de verebilirler, bunda bizce bir sakınca yok şeklinde konuştular.
DOLMUŞ ŞOFÖRLERİNDEN ŞİKAYETÇİYİZ
19 Mayıs Üniversite öğrencilerinden, Fatih Dülger, Sinan Yılmaz, Fikri Can Çelik ve Burak Ergül isimli örgenciler, dolmuşçulardan şikayet etti. Öğrenciler, üniversiteye yolcu taşıyan, dolmuş şoförlerini şöyle anlattılar: "Öğrencilerin, kampus içerisinde vakit geçirmesi için yeterli imkan yok birkaç ufak alan var o da kısıtlı yetersiz geliyor. Büyüklüğü önemli değil ama biraz vakit geçirmek istiyoruz. Biz okumaya geldik buralara ama biz de insanız ve bizimde eğlenmeye hakkımız var. Binalardan ibaret bir üniversite 19 Mayıs Üniversitesi, daha çok etkinliklere katılabileceğimiz alanlar yapılabilir üniversite içinde. Şehir merkezinden, üniversiteye gideceksek 2 tane araç değiştiriyoruz. Dersimiz, sabah 08.00'de ise 06.30'da kalkmamız gerekiyor. Ücretlerin öğrenciler adına uygun olması ve yer yer ücretlerin değişmesi, yani dolmuş şoförlerinin sürekli fiyat değiştirmeleri birincisi, ikincisi ise; aralarında dolmuş şoförleri sistemi oturtmuşlar artık, telsizle irtibata geçiyorlar. Yol boş mu, gibisinden, evet boş denerek teyit ediyor karşı taraf, son sürat hızda gidiliyor. Bir şey dendiği zaman ise çok sertler direk tartışma çıkıyor. Şu da var; 10 kişi alınması gerekiyorsa dolmuşa, balık istifi yapıyor şoförler. Müşteri almaya kesinlikle doymuyorlar. Biz, havasız kalıyoruz dolmuşların içerisinde. Kesinlikle, bir şey söyleyemiyorsunuz dolmuş şoförlerine dediler.
Tolga BİRGÜCÜ