Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir Abraham Lincoln
Anne çocuğun hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Günümüzde pedagoji, çocuk eğitiminin anne karnında başladığını söyler. Bundan dolayı annenin hamilelik döneminde yedikleri ve içtikleri, bulunduğu yer, aldığı nefes, kullandığı ilaçlar, ayrıca bu dönemde hayatındaki olumlu veya olumsuz meydana gelen acı tatlı olaylar karnındaki yavrunun kişiliğini ve terbiyesini şekillendirir. Hepimizin ilk öğretmeni annemiz değil midir? Çocuk anne karnında iken anne çocuğuna sevgiyi öğretir. Hamile karnı hafif hafif şişmeye başlayınca karnını dıştan okşar. Bu çocuğu okşamak gibidir anne için. Doğan çocuğunu kucağına alır. Anne sütünü verir. Zamanımızda çocuğunu anne sütü ile besleyen anneler epey azaldı. Anne sütünün yerini hiçbir gıdanın tutamayacağını bugün doktorlarımız özellikle belirtiyorlar. Çocuk kişiliğinin ilk oluşumunu evde önce annesinden daha sonra babasından alır. Bunların dışında çevrede kişilik ve karakter oluşumuna önemli etkendir. İlk doğan çocuk cam gibidir onu nasıl işlersek o şekle sokar kristal şekline de getiririz, kaba bir cam şekline de sokabiliriz. Tertemiz saf art niyetsiz çocukları eğitmek sanıldığı kadar zor değildir. Yeter ki vazgeçemeyeceğimiz kötü alışkanlıklarımız olmasın. Biz sigara- içki kullanırsak çocuğumuzu bu kötü alışkanlıklardan korumak o kadar kolay değildir. Hatta bazı anneler biliyorum, hamilelik sırasında bile sigara içki kullanmaktan çekinmiyorlar. Çocuklarımıza daha doğmadan yapacağımız en büyük kötülük budur. Çocuğun ilk eğitimi anne babanın bilhassa annenin önemli sorumluluğundadır.
Hepimizin annelerimizle ilgili enteresan anıları vardır. Benim küçük bir anımı paylaşmak istiyorum sevgili annemle ilgili. Henüz ilkokula yeni başlamıştım. Akşam okuldan eve geliyorum annem hemen bana otur dersini yap bakacağım diye ikazlarda bulunurdu. Bende oturur dersimi yapar anneme gösterirdim. Annem de bana her seferinde aferin şimdi oyna yahut akşamsa doğru yatağa uyumaya gönderirdi. Bu ilkokulun son sınıfına kadar devam etti. Ben ödevimi yapardım annem kontrol ederdi. Ne zamanki bilemediğim bir soruyu anneme sordum. Annem baktım cevap vermedi. Sonra bakarım diye başından savuşturdu. Ben annemin okuma yazma bilmediğini işte o zaman öğrendim. Ama uzun yıllar beni ders çalıştırdı okuma yazma bilmeden.
Biz okulda ne kadar çocuğa eğitim vermeye gayret edersek edelim, anne babanın çocukta bıraktığı bu kötü izleri silmek kolay değildir. Çocuğa anne baba iyi bir örnek olmalı, iyi telkinler aşılamalıdır. Çocuğun temiz karakterli, şahsiyetli ve terbiyeli olmasını isteyen anne babalar, önce ona temiz ve güzel bir ortam hazırlamalıdır. Anne baba şunu çok iyi bilmeli; insandaki güzel ve çirkin duyguların temeli çocukluk döneminde atılır. Utanma, hırs gösterme, saldırganlık, sevecenlik, güzel ahlak sahibi olma, bencillik v.s duygular bu dönemde oluşmaya başlar. Bu ve benzeri duyguların güzel bir terbiyeye tabi tutulması, çocukta sağlam bir kişiliğin kazanılmasına, ayrıca kuvvetli bir zekânın ve muhakemenin oluşmasını sağlar.
Bugün her şeyi okuldan bekliyoruz. Anne baba evde birbirine karşı saygısız davranırsa, birbirleri ile münakaşa- kavga ederse bu çocukların kişiliğine de çok olumsuz etki eder. En azında çocukların bulunduğu yerde anne baba birbirleri ile kavga etmemelidir. Aslında çocuk yanımızda olsa da, olmasa da anne babanın birbirleri ile kavga etmesinin mantığını anlamak çok zor. Ancak bazen günün yorgunluğunun ve olumsuzluğunun stresini birbirimizden çıkarıyoruz. Biraz daha dikkat edip çocuklarımızı uzak tutalım bu ortamdan.
Yazımı Büyük Şair Cahit Külebi"nin şu dizeleriyle bitirmek istiyorum;
Bir nazlı kuşa benzer çocuk dediğin,
Ev ister ekmek ister, öpülmek okşanmak ister.
Dilerim çocuğu olmayan bütün okurlarıma Mevla"m hayırlı çocuklar, çocuğu olan okurlarımın çocuklarına da kazasız belasız huzurlu uzun ömürler nasip etsin.