OKUL

Sekiz yıllık ilköğretim öncesinde, köyde beşinci sınıfı bitiren öğrencilerin büyük çoğunluğunun ozamanlarda orta okulu okuma imkanları yoktu. İlk okulu başarı ile bitiren öğrenciler, orta ve okuma imkanları yoktu. İlk okulu başarı ile bitiren öğrenciler orta ve diğer meslek okullarını okuyamadıkları için, ilk okuldan sonra eğitimlerine devam edemediler. Öğretmenlik yaptığım köy, Çarşamba ile Terme'nin arasında ana yola üç kilometre uzaklıktaydı. Gece başımı yastığa koyduğumda görev yaptığım köye nasıl orta okul alabilirim diye düşündüm. Çarşamba'nın bir köy muhtarının köyüne orta okul yaptırdığını ve eğitim öğretime başladığını öğrendim. Çarşamba da o köyün muhtarını buldum. Orta okulu köyüne almak için yaptığı çalışmaları bana anlattı. Bu görüşmelerden sonra bende ön çalışmalara başladım.
Görev yaptığım köy, komşu köylerden nüfus olarak daha kalabalıktı, yedi sekiz köyün merkezinde bulunuyordu. Bulunduğum köye en uzak olanı kırk dakika kadardı. Okul için Samsun Milli Eğitim Müdürlüğünden bilgi edinmek gerekiyordu. Benim Akpınar öğretmen okulunda beraber okuduğum sınıf arkadaşım Aydın Özdemir'in Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olduğunu biliyordum. Samsun'a O'nun yanına gittim. Bulunduğum köye orta okul almak istediğimi, çevre köylerin çok yakın olduğunu, öğrencilerin okula gelip gitmelerinin çok kolay olduğunu ifade ettim. Kendisi de yapılacak okulların yerlerini kendisinin ve müdürlükte bulunan Kemal Bey ile beraber okulun yer tespitini yapacaklarını, ilk kayıtta en az yüz öğrencinin birinci sınıfa kaydının yapılması gerektiğini ifade etti. Sonra bana, bu işi takip edecek güçlü biri olmazsa senin okulun kararını buradan çıkaramayacağını, Ankara'ya gidecek dosyanın orada takip edilmesi gerektiğini açıkça söyledi. Bu konuşmalardan sonra ben, Vali Fahamettin Altun beyin yanına gittim, niçin geldiğimi anlattım. Beni iyi karşıladı, beyefendi birisiydi. Bana çay söyledi. Bende valime nereli olduğunu sordum. Artvinli olduğunu söyledi. Milli Eğitim Müdürü Orhan Türker'i istedi. Müdür Beye en kısa zamanda yapılacak olan orta okulun yerinin tespitini yaptırırız dedi. Beni Milli Eğitim Müdürüne örnek gösterdi. Müdür beye benim yanıma tayin için gelmediğini okul yaptırmak için geldiğini ifade etti. Vali bey bana takip edeceğini söyledi.
Okulun yerinin tespit edilmesi için, Milli Eğitim Müdür yardımcıları on gün sonra köye geldiler. Okulun yapılacak yeri belirlendi. Çevre köyün muhtarları da, tespit edilen yere okulun yapılması için onay verdiklerini, okulun yapılması için gereken yardımları yapacaklarını ifade etmeleriyle alınan kararlara imzalarını attılar. Bu çalışmaları 1975 yılı temmuz ayında yaptım. Bir yıl sonra orta okulun binasını köy halkı yaptı. Okul eğitim ve öğretime açıldı. Orta okula yeteri kadar öğretmen atandı. Sekiz yıllık ilk öğretim okulu açılınca, iki katlı büyük bina yapıldı.
Köyde orta okul eğitime başladıktan sonra çevre köylerden beşinci sınıfı bitiren kız öğrencilerinde orta okula gelmeleri, başarılı olanlarında okumaları geleceklerini kazanmaları beni çok sevindirdi. Karma eğitimde kız erkek ayrımı olmadığı için ülkenin ileriye gitmesinde önem taşımakta. Orta okulun köye yapılması sürecini çok iyi yönettiğimden hiç kimseyi yanımda bulundurmadığımdan çalışmaları gizli tuttuğumdan, yaptığım işin doğru olduğundan, başaracağıma inanadığımdan başarılı oldum. Böyle yapmasaydım yarı yolda kalırdım.
Eğitimci bulunduğu toplumun önünde olacak. Toplumu daima ileri taşıyacak. Her ülke hangi yapıda bir topluma sahip olmak istiyorsa eğitimi ona göre yapar.