Olimpiyatlar ve Expo 2020
Osmanlının son zamanları, Abdülhamit'in tahtan indirilmesi için, içeriden ve dışarıdan hummalı bir çalışma yapılmaktadır. Masonlar, İttihat ve Terakki partisinin içerisine sızmış, her alanda huzursuzluk artmış, padişahın tüm reform hareketleri boşa çıkartılmakta yada itibarsızlaştırılmaktadır. Sona hızla yaklaşan Osmanlı devletinin tüm çırpınışları sonuçsuz kalmaktadır.
Devlet her yönüyle kuşatılmış ve hareket edemez hale getirilmiştir.İki Alman gemisinin Osmanlının savaşa girmesine neden olduğu dönemde, Beyoğlu telgraf hanesinde Ermeniler çalışıyor ve savaş esnasında tüm gizli bilgileri İngiliz'lere ulaştırıyordular. Savaş sırasında İttihat ve Terakki partisinin kuruluşunda bulunan Yahudi Emanuel Carrasso, İstanbul'un gıda stoklarının başına geçirilmiş, servetindeki korkunç büyümenin nedeni sorulduğunda, bunu aldığı komisyonlara bağlamıştı ( daha sonra Lozan görüşmelerinde bu şahıs tercümanlık yapmakta idi). 1912'yılında Balkan savaşlarında'' Osmanlı başarılı olacağına düşman başarılı olsun'' diyecek kadar gözü dönmüş insanların varlığını 2013 yılında olimpiyat oyunlarını kazanmanın iktidara yarayacağını , bu nedenle ülkenin kazanmamasını isteyecek kadar vatanseverleride gördük.
İkinci dünya savaşı sonrası Alman'lara karşı ortak hareket eden İngiltere,Amerika ve Rus birlikteliği mevcutken, Rusların boğazlar ve Kars, Ardahan üzerindeki isteklerinden dolayı Amerika ve İngiltere'den istenen yardımlara bu iki ülkenin kayıtsız kalmasının, sonra bir çok şart ile kendilerine bağlanılmasının ardındaki gerçek ise, emperyalizmin ağına düşürülecek olan bir devlet için oynanan sinsi politikaydı. Bu yardımlar sayesinde ülke sürekli kontrol altında tutulmuş, varlığını sorgulama veya bilinçlenme çalışmalarının önüne geçilmiş, yıllarca kanı emilmiş, ne zaman ben varım yada ayağa kalkmak istiyorum dedikce başına bir bela sarılmış ve gözünü açmasının önüne geçilmiştir.
Yukarıda Abdülhamit tahtan indirilmeden önce, ülke için ne kadar yenileşme hareketi yaptıysa herhangi bir değerinin olmadığı ve itibarsızlaştırıldığı, ittihat ve terakki döneminde hızla bölünmenin, kurtarma adı altında sağlandığını, 50'li yıllarda emperyalizmin kucağına nasıl danışıklı dövüşle zorla itildiğimizi, ülke içindeki kurumların bile başkaalrının elinde ve doğal olarak kontrol altında tutulduğunu kısaca anlattık.
Günümüzde ülke başına bela edilen terör olayının bitmesine yönelik çalışmaların artması ve yanı başımızdaki zenginlikleri olumlu kullanmak adına ülke menfaati için yapılan politikaların itibarsızlaştırılma çalışmaları, sürekli engellerin çıkartılması, vatan toprakları üzerindeki tüm farklılıkların kaşınarak, hassas unsurların harekete geçirilmeye çalışılması, halkın birbirine olan bağlılığına yönelik faaliyetlerinde bulunularak halk arasındaki kutuplaşmanın yaradılma çalışmalarının ileriye dönük bir hazırlığın göstergesi olduğu anlaşılmaktadır.
1896 yılında başlayan olimpiyat oyunları herhangi bir müslüman devlete verilmemesi, özellikle 2023 yılını hedef koyan bir ülke için önem taşıyan 2020 olimpiyat oyunlarının verilmemesi, aynı bağlamda Expo 2020 organizasyonlarının tüm hazırlıklarının tamamlanmasına karşın yine ülkemize verilmemesinin ardındaki bir takım nedenler araştırılmalıdır.Nasıl ellili yıllarda ülke üzerinde operasyon yapanların birbiriyle paslaşarak ülkeyi elde etme çalışmaları yapılmışsa, şimdide 2020'li yıllarda üzerinde operasyon planlanan bir ülkeye büyük organizasyonlar verilerek, planın dışında kalınmak istenmemiştir. Ekonomi olarak istatiklere bakıldıgında Avrupa birliğinin standartlarını ulaşmış olmamıza karşın, bu topluluğa alınmayışımızın mantıklı açıklanması, gelecek adına bizi ve bulunduğumuz çoğrafyayı şekillendiren güçlerin düğmeye basmış olmasıdır.
Umarım , yıllar önce sonradan kurulan cumhuriyetlerin hiç birinin yüz yıl yaşayamayacağı tezi gerçekleşmeden ,2023 yılında dünya ekonomisine ve politik gelişmelerine yön veren ülke konumuna geliriz.