OLMADI,YAKIŞMADI.
Güleriz, ağlanacak halimize.Ağlamak,bazen umuttur.Bir ihtimal var dersiniz.Bir ihtimal daha var. Bir şeyler yapacağız ve bir şeyler düzelecek.Ağlamak,kabullenmektir biraz.Hatamızı kabulleniriz. Hatasını kabul eden hatasını düzeltme yolunda adım atacaktır.
Ağlanacak hale gülmeye başlamışsanız, iş kötü.Artık umut da yoktur,kabulleniş de.Bir şeyler yapmadığımız için bir şeyler düzelmez.Hatamızı kabul etmeyiz ki;düzeltme yolunda adım atalım.
Tarihi günler yaşıyoruz.Ağlanacak halimize güldüğümüz,bir şeyler yapmadığımız,hatamızı kabul etmediğimiz günler.
10 Ekim 2015 günü Ankara’da bomba patladı.Resmi rakamlara göre 99 kişi vefat etti.48’i ağır,246 kişi yaralandı.Durumu ağır olanlardan kaç kişi daha hayatını kaybedecek?Allah bilir…
Patlama sonrasında Sağlık,İçişleri ve Adalet Bakanı kameralar karşısına geçti.Gazetecilerin sorularını cevapladı.Bir gazeteci İçişleri Bakanına soruyor.’’Efendim patlama ile ilgili güvenlik zafiyeti olduğu söyleniyor.Sorumluluğu üzerinize alarak istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
Bakan Bey’in cevabı alıştığımız türden.’’Güvenlik zafiyeti ile ilgili bir durum söz konusu değildir. Olay miting alanında değil toplanma alanında olmuştur.’’Miting alanı dışında kimsenin can güvenliğinin sorumluluğunu üstüne almıyor.Ankara’nın orta yerinde bomba patlamış olmasını sorumluluk sahasında görmüyor.
Tam bu sırada kameralar Adalet Bakanına odaklanıyor.Adalet Bakanı gülümsüyor.Başkentin göbeğinde bomba patlamış.İnsanlar vefat etmiş.Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemi yapılmış.Adalet Bakanının tepkisi sadece gülümsemek.
İhmalin kabullenilmeyeceğini,kimsenin sorumluluk almayacağını,kimsenin koltuğundan olmayacağını, ölenin öldüğü ile kalacağını biliyor.Kendisinin bildiğini,gazetecinin nasıl bilmediğine şaşırıyor olmalı ki; soru karşısında gülümsüyor.
Nasıl şaşırmasın,Sayın Bakan?Daha önce neler yaşamıştık,neler görmüştük? Kim istifa etmişti,kim koltuğundan olmuştu ki; İçişleri Bakanı istifa etsin?
Soma faciası sonrasında,istifa eden olmuş muydu? 301 kişinin maden faciasında vefat ettiği dönemde ilgili bakanın iki gün üst üste aynı gömleği giydiğini konuşmuştu bu ülke.
Ermenek faciasında aynı bakan yine görevdeydi.Yine facia olmuştu.İşçiler madende boğularak vefat etmişti.Benim de sorumluluğum var diyen mi olmuştu?
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde yaşanan elektrik kesintilerinin sebebi,trafoya giren kedilerdi. Unuttunuz mu? Sorumluluk kedilere kalmıştı.
Savcımız Mehmet Selim Kiraz,adliye basılarak şehit edildi.Bir tek istifa haberi okudunuz mu? Aynı gün bütün Türkiye’de elektrikler kesilmişti.Bugün bile kesintinin nedeni kamuoyuna açıklanmış değil.
Yerel seçimlerde elektrik kesintisinin sorumlusu kedilerdi.31 Mart 2015 kesintisinin sorumluluğunu kediye bile yükleyemedik.
Uludere’de ölenler bir tek istifa getirebildi mi?Suruç katliamı bir kişiyi koltuğundan edebildi mi?
Ya şehitlerimiz…Çözüm sürecine zarar gelmemesi için canlarını veren şehitlerimiz...Sokak ortasında sırtından vurulan şehitlerimiz...Gençliğinin baharında bu ülke için kendilerini feda eden şehitlerimiz… Bir tek, sadece bir tek kişiyi yapıştığı koltuktan edebilmiş miydi?
Gülümsüyordu,Sayın Bakan.Kim istifa etmişti ki; İçişleri Bakanı istifa etsin? Bu da soru muydu,şimdi?
Sayın Bakan gülümsüyordu ama unuttuğu bir şey var.Kendisi gülümserken,’’ama onlar HDP’liydi,ama meydanda Türk Bayrağı yoktu,ama onlar ülkeyi karıştırmak isteyenlerdi,ama onlar,ama onlar… ‘’ diyerek ölümleri meşrulaştırmak isteyenler dışında herkes ağlıyordu…