Bir yerlerde sorun var fakat bu sorunun sonucu pek hayra alamet değil .Bu kadar basit kutuplaş ılınabiliniyorsa, geleceğimiz pek iç açıcı görünmüyor .
Gezi olayları başladı ,anında cepheler oluştu. ‘’Bu yapılanlar devlete vatana zarar veriyor ‘’ dediğimizde saldırı başlıyordu . Olayların sonucunda milyarlarca lira devlet zarara uğradı, can kayıpları oldu. Kim kazandı ?
Suriye'de bir iç savaş başladı ‘’Sorumlusu bizim devlet’’ diyen yine bizim içimizdeki insanlar oldu .15 Temmuz olayları oldu, ‘’Tiyatro’’ diyebilen bir grup çıktı. El Bab operasyonu başladı ‘’Ne işiniz var orada’’ diyen grup hemen karşı cepheyi oluşturdu. Fırat Kalkanı Harekatın da gruplaşma ,Zeytin Dalı operasyonunda cepheleşme. Münbiç için görüşmeler başladığında bile karşıt grup oluşabilir ülkemizin içerisinde, ‘’Ne sözler verildi?’’Son dönem dolar üzerinde başlayan olumsuzluk ve yine karşıt cephe yerini aldı.
Tüm bu olaylarda ,’’Yapılan yanlıştır, kutuplaşma doğru değildir’’ dediğimizde, hemen karşımızda, ‘’Devletin yanlış ‘’yaptığını savunan insanları bulduk.
Devlet, ‘’Kendi tankımızı yapacağız’’ dediğinde motorundan vidasına kadar laf söyleyen de, ‘’Kendi otomobilimizi yapacağız’’ denildiğinde ‘’Çin'den ucuz Avrupa'dan kaliteli mi yapacaksınız ? Ne gerek var’’ diyende aynı gruptu.
Terörle mücadele ederken, elimizde İsrail yapımı Heron’lar var ve verim alınmıyor. Bu İnsansız Hava Araçlarını ülkemizde birileri yaptı, ilk karşıtlık ‘’Neden yapanın soyadı verildi’’
Silahlı İnsansız Hava Aracı, Amerika'dan almak istiyoruz, bu araçları bize satılmıyor. Aynı araçları biz üretiyoruz bu kez ‘’Yargısız infaz yapılıyor ‘’diye yaygara kopartılıyor ve nedense bunları muhalefet partisinin milletvekilleri ortaya atıyor.
Ekonomik bir savaş başladı, elini odunu alan ateşe koşuyor. Bir gecede herkes dolar üzerine konuşan ekonomist oldu . Çözümler ardı arkasına sıralanıyor ‘’Devlet bunları yaptı, devlet üretim yapmadı’’ dendi. Devlet tank, helikopter, otomobil üreteceğim dediğinde, şimdi üretim yok diyenler ,olumsuz konuşuyordu.
Halka olumsuzluk pompalandığı da dönüşü olmayan bir yola girebileceğinizi nedense göz ardı ediyoruz. ‘’Herkes devletin yanında olmalı’’ dendiğinde ‘’Ben vatan haini miyim’’ diye yaygara başlıyor.
Irak da halk onlara sunulacak demokrasiyi bekliyordu. Halk bu beklenti içerisinde iken, onları önce gruplara ayırdılar. Ülke inanç yönünden .ırk yönden kutuplaştı, sonucu da Amerika'nın demokrasi ile tanıştılar. Suriye'de özgürlük diye başlayan hareket binlerce cana mal oldu, ülke yol geçen hanına döndü .
Halk çok rahat provoke edilebilir, bunun için bir kıvılcımın çıkması yeterlidir. Birinin elinde silah verilir ‘’Şunu vur’’ denir, diğer taraftan bir başkasının elinde silah verir , ‘’Onu vur’’ derler, sonra oturup seyrederler.
Oysa, akan kan bizimdir, vatan bizimdir, ortaya çıkan zarar bizimdir, olayları başlatanlar ellerini ovuştururken, ölen öldüğüyle kalır. Hatırlar mısınız, Berkin Elvan adlı çocuk nasıl hikayeler ile dramatize edilmeye çalışıldı, ailesi ön plana çıkartıldı, sonra ne oldu ölen öldüğüyle kaldı .
Herkes emperyalizme karşıyım der, emperyalizmin bilinçsiz elemanı olur, kendi ülkesini vurur. Bu kutuplaşmanın önem mutlaka geçilmelidir. Olaylar başladığında ülkeyi yönetmeye aday partilerin başkanları devlet ile el ele vererek ortak bir paydada buluşarak halkı bir hedef doğrultusunda organize etmeleri gerekir .Bu kamplaşma ülke adına gelecek için olumsuz sinyaller vermektedir ,devlet bu kamplaşmaların önüne geçilecek adımları mutlak surette atmalıdır.
Bugüne kadar’’ Kahrolsun emperyalizm’’ diyenler emperyalizmi kahredemedi ne sokaklarda bağırmak emperyalizmin yok etti ,ne de okunan dualar. Emperyalizm ile mücadele edilecekse en güzel mücadele birlik ve beraberliktir.