Bugün, 01 Ocak 2017 Pazar.
Asırların, yılların, ayların, günlerin, haftaların, saatlerin, dakikaların ve hattâ saniyelerin hiçbir hükmü olmadığını biliyorum...
Bile bile, didine didine, gayret ede ede, çalışa çalışa, okuya okuya, belki koşa koşa değil ammâ belli bir tempoda yürüye yürüye hayatla elbirliği içindeyim!..
Kimse, kimseyi yanıltmasın!..Kandırıp aldatmasın, diyorum; temkinli konuşmayı seviyorum çünkü!..Bunlar, başka başkadır şeylerdir...
Zaman bulamıyorumlardan başlayıp, boş zamanda dolananlar arasındaki mesâfeyi ölçmek elbette ki, bana düşmez...Zâten, benim de böyle bir işi kabûllenebilmem mümkün değil, vesselâm!..
Bananeci değilim...vurdumduymaz hiç!..Savrukluk, iğrendiğim bir fiildir...
Her şey kararında olmalı!..
Hayatı anlayamasam, bilemesem bile, o, bana, kendini gösteriyor ve ispat ediyor!..Bunun için, ilâve bir gayrete hiç de ihtiyaç duymuyorum!.. Tabiî ki, lâfı, evirip çevirmeme de gerek yok...Bugün, o gündür ki...Bugündür...Ve...
Bugün, yetmişbeş yaşıma girmiş bulunuyorum!..
Ömür dediğin, kime göredir? Ömür dediğin, bu dünyâda geçirilen zaman ise, az mı, çok mu'nun hesabını yapmayacaksın! Kısa mı, uzun mu düşünmeyeceksin, kendine dert etmeyeceksin!..
Ne diyor Bayrak Şâirimiz Ârif Nihat Asya:
"Bütün duâlarımızda uzun yaşamak isteği var
Eni olmazsa bir ömrün, boyu olmuş ne çıkar!"
Benim hesabım da bu!..
Hesap işi de, benim işim değil aslında!..Sözün gelişi bu!..Bugüne kadar, o kadar hesap yapmaya çalışanlar oldu ki, onlardan ibret ve nasihat almaktan gayrı ne hünerimiz olabilir!..
"Muhteşem" namlı Cihân Pâdişahı Kanuni Sultan Süleyman diyor ki:
"Olsa kumlar sağısınca ömrüne hadd ü aded
Gelmeye bu şîşe-i çahr içre bir saat gibi"
Ne mi demek istedi Muhteşem Süleyman: "Ömrün, kumlar sayısında sınırsız ve hesapsız olsa bile/Bil ki o da bir saat gibi geçip gider!"
Yûnus Emre de, o ihtişamlı söyleyişiyle, nâzik bir şekilde uyarıda bulunur:
"Hiç bilmezem kezek kimün aramuzda gezer ölüm
Halkı bostan idinmişdür diledüğin üzer ölüm
Bir nicenün bilin büker bir nicenün mülkin yıkar
Bir nicenün yaşın döker var gücini üzer ölüm"
(kezek=sıra, nöbet)
Kimselerin yapamadığı hesabı ben nasıl yapabilirim!..
Netîce: "İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râci'ûn" (Bakara, 156)/(Biz, Allahü teâlânın kullarıyız, (yine) O'na döneceğiz.)
Ve: "Kullu nefsin zâikatul mevti" (Âl-i İmrân, 185; Ankebut, 57) / (Her nefs/canlı ölümü tadacaktır.)