Basın toplumun sesidir, taraf tutmadan olayları gerçek yüzüyle topluma sunmak zorundadır, olayların faillerinin dil, din, ırk farkına bakmaksızın objektif olarak haber yapmalıdır. Aksi halde kamu vicdanı zedelenir, toplumu yanlış yönlendirilmiş olur, sonuç olarak da gerilim ve kaostan başka bir şey çıkmaz ortaya. Önceki gün yayına koyduğumuz konuşulmayanlar programının sekizinci bölümünde ağırlıklı olarak Büyükşehir Belediyesinin bazı icraatlarını ve içerideki yapılanmaları konuştuk. Yayına girmeden önce Golf sahası ile ilgili yapılan ihale ile ilgili bazı bilgi ve belgeler elimize ulaşmıştı, gelen bilgileri hem Başkan Mustafa Demir’le hem de Genel Sekreter ilhan beyle paylaştım. Ancak yayına girene kadar dönüş yapamadıklarından dolayı konuşamadık, yayın bittikten sonra ikisi de dönüş yaptı, konuyla ilgili detaylı bilgi aldık. Nedir konu derseniz şirketin kurulduğu yer ve daha sonra adres değişikliği konusuyla birde şirket ortaklarının ekonomik bakımdan orada yapılacak yatırımları yapacak ekonomik güçte oldukları konusunda biz de endişelendik. Ancak ihaleyi yapan encümen komisyon Başkanı Genel Sekreter İlhan beyin açıklamaları endişelerimizi giderdi. İlhan Bey haklı olarak şunu söylemekte Golf sahası her yıl iki buçuk milyon lira masraf edilerek ayakta tutulabilen bir yer, bunu bir müddet Golf federasyonuna vermişler ancak daha sonra Golf federasyonu da masraf çok olduğundan bırakmış orayı. Golf sahasını Vezir Hazretleri neden yaptı onu da ileride yazacağım.
Belediye Başkanlarının görevlerinden biri de zarar eden işletmeleri ya özelleştirerek zarardan kurtulmak veya kiraya vermek suretiyle oradan üç, beş kuruş kira almaktır, Golf sahası ile ilgili de aynı yola gidilmiş. Yapılan ihaleye tek bir firma girmiş, aylık kdv dahil kırk bir bin lira kira ödeyecekmiş. Burada amaç zarardan kurtulup Belediye bütçesini rahatlatmak ise eyvallah sorun yok, yok birilerine iş vermekse sorun var demektir. Benim gördüğüm kadarı ile burada yapılmak istenen Belediyenin sırtındaki kamburu azaltmaktır, başka bir firma biz bu işi yaparız ama şartnamede özel şartlar var deyip çıksa haa burada bir sorun var derim, ama öyle bir durum da yok. Konuyla ilgili Başkan çıkıp bir açıklama yapmalı, ama o hiçbir işe yaramayan YARI RESMİ ELAHRAM basın kuruluşuna değil, bizim gibi bağımsız gazetelere veya internet sitelerine yapmalı. Başkan hiç zaman kaybetmeden o basın kurumunda çalışan personelin yüzde doksanını Samulaş’ta yaptığı gibi başka birimlere kaydırıp son iki yılını profesyonellerle çalışmalı. Bu konuda diyeceklerim şimdilik bu kadar, gelelim ikinci konumuza.
Daha önceki yazılarımda da birkaç kez değindiğim bir hususa tekrar değinmem gerekti, neden gerekti derseniz ciddi anlamda can sıkan bazı gelişmeler olduğundan konuyu tekrar gündeme taşıma gereği duydum. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Müslüman hangi görevde olursa olsun önce kendinden emin olmalı ve ayaklarının üzerinde adam gibi durmasını bilmeli. Başkalarından kişilik almaya çalışan insanlar kimliksiz ve zavallı insanlardır. Bu şehirde birileri cumartesi kahvaltıları adı altında toplantılar yaparlar, sorsanız bunların hepsi iş adamı, amaçları da bir araya gelip şehrin sorunlarını konuşmak. Ancak katılımcılara bakıldığında olayın çok daha farklı bir boyutta olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz, nedir bu detay derseniz toplantı mason ağırlıklı bir toplantı, yıllar önce işini kaybetmiş hiçbir iş yapmayanından tutun da Belediyede bürokrat iken emekliye ayrılanlara, hatta hiç bir iş yapmayıp sokakta gezenine varıncaya dek bir sürü insan var orada. Bunların asıl amaçları şehrin sahiplerinin kendileri olduğunun imajını vermek, seçilmiş siyasetçisinden atanmış üst düzey bürokratına varıncaya dek herkese ayar vermeye çalışmaktır. Geçtiğimiz hafta şimdilik ismini vermeyeceğim bir üst düzey bürokrat da bunların toplantısına katılıp onlara kurumuyla ilgili brifing vermiş. Konuştuğu masanın tam karşısındaki boş koltuğun üzerine toplantıya katılamayan Rotaryan abilerinin Fötr şapkasını koyup hem o abilerine olan bağlılıklarını bildirmişler, hem de ilahiyatçı bürokrata mesaj vermeye çalışmışlar, bu arkadaş da hiç gocunmadan onlara hesabını bir güzel vermiş. Yüce Kitabımızda “ Ve len terza ankelyehüdü vennesara hatta tettebiğe milletehüm” yani “Yahudi ve Hristiyanların Dinine girmedikçe asla onları razı edemezsiniz” Ayeti celilesini bizden çok daha iyi bilen bu insanların öyle bir toplantıya nasıl katıldıklarını ve bu kadar aşağılık kompleksine neden kapıldıklarını anlamış değilim. Konuyu resimleriyle arşivledim zamanı gelince buradan sizlerle paylaşacağım. Bu toplantıya katılan insanlar Müslüman değil demiyorum ama organizatörlerin amacı açık ve net, Devlet Televizyonlarda Teşkilat, Yalnız Kurt, vb dizilerini boşuna yapmıyor, toplumun uyanması için yapıyor. Teşkilat dizisini iyi izleyin bakın orada ABD adına ajanlık yapan yıldırım mıdır nedir Viyana’da nasıl toplantılar organize ediyor, amaçları ne ortada, Ak parti iktidarında ruhunu masonlara kiraya vermiş bazı siyasetçilerin yaptığı bu organizasyonlara prim verenlerin aklına yanayım diyerek şimdilik bu konuyu kapatıyorum, yazıma da son veriyorum. Hoşça kalınız…
ÖNEMLİ OLAN AMAÇTIR
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.