OSMAN EFENDİ KAHVALTIYI VERSİN ELİN GAVURU KAMYONU SATSIN
Cenab-ı Hak Yüce Kitabımızda Yapmadığınız şeyleri neden söylüyorsunuz? buyurmaktadır. Bu emr-i ilahiden biz kulların alması gereken ders veya yapmakla yükümlü olduğumuz şey yapmadıklarımızı veya yapamayacağımız şeylerle ilgili konuşmamamız veya vaatte bulunmamamız gerektiğidir.Bütün dinlerin ortak özelliklerinden birisi de yalanın yasaklanmış olmasıdır.Yahudilerin ticarette başarılı olmalarının en önemli nedenlerinden birisi de yaptıkları alışverişte yalan konuşmamaları ve verdikleri sözü yerine getirmeleridir.
Geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Ticaret Odası, Valilik ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın desteğiyle ortaya bir proje atıldı. Bu proje Samsun"da var, Samsun için al kampanyasıdır, görünüş itibarıyla gayet güzel bir proje, ancak uygulamada durum nedir ona bakmak lazım. Konuşmakla, edebiyat parçalamakla olmuyor, icraat gerek. Valiliğin bastırdığı Ondokuzmayıs Gençlik ve Spor Bayramı programıyla ilgili kitapçığın Ankara"da basılması konusunda bir meslektaşım köşe yazısı yazdığından o konuya girmek istemiyorum, yazdıklarına aynen katılıyorum. Gelelim bizim Vezir Hazretleri"nin tipik uygulamalarına: Konuşurken mangalda kül bırakmayıp, olayları fevkalade ajite etmesini beceren, onu dinleyenleri inandırmak için bazen göz yaşı dahi dökecek kadar riyakarlık yapabilen bir insan olduğundan ona inanmamak mümkün değil, ancak icraata sıra geldiğinde konuştukları ile yaptıklarının ne kadar tezat oluşturduğunu herkesin gördüğünü söylemek mümkün. Dediklerimin daha net ve rahat bir biçimde anlaşılması için uygulamalı deneylerimizden birini daha yapmakta yarar olduğu kanaatindeyim. Sanırım bundan iki veya üç yıl önce Başbakanlık bir genelge yayınlayarak tüm kamu kurumlarındaki araç-gereç alımında yerli firmaların ürünlerinin kullanılmasını emretmiş, bu doğrultuda yerli olmayan tüm makam aracı, binek aracı ve diğer araçlar yerliye çevrilmiş, belli yaşın üzerinde olan eski araçlar hurdaya verilmişti. Milli Savunma Bakanlığı dahi bu genelgeyi esas alarak kullandığı araç-gerecin büyük bir bölümünü yerliye çevirmişti.
Büyükşehir Belediyesi ihtiyacı olan yirmi adet damperli kamyonla ilgili bakınız ne yaptı, Vezir Hazretlerinin İstanbul"dan arkadaşı olan İtalya"da üretilen bir kamyon firmasının Distribütörü veya satış temsilcisini memnun edebilmek için yerli kamyonların iki misli fiyatına olan yirmi adet kamyon satın alınıyor. Olay o kadar enteresan ki, kamyonların alım ihalesi yapılmadan önce damperleri sipariş edilip, yaptırılıyor. Daha sonra ADRESE TESLİM ihale sonucu ilk etapta on adet, daha sonra ise bir on adet daha satın alınarak İtalya ekonomisine ve onun buradaki Distribütörü"ne katkı sağlanıyor. Konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmayan Vezir Hazretleri"nin uygulamaya geldiğinde ne yaptığı işte açık ve net ortada. Bu olay onun karakterinin teşhisine yeter de artar bile. Bu kamyonlar, ful otomatik arabalar, her aksamları elektronik arıza yaptıklarında yedek parçasını Samsunlu, hatta Çarşambalı Osman Efendi değil, İtalyalı bilmem kimin Türkiye Yedek parça sorumlusu verecek. Ama Vezir Hazretleri canı sıkılıp, sabah kahvaltısı yapmak istediğinde bizim Osman Efendi"ye haber gönderip, esnafı bir lokantada toplayıp onun sayesinde onlara nutuk atacaktır. Zavallı Osman Efendi"de bu sabah Vezir Hazretleri benim konuğumdu, beni onurlandırdı diye sevinecek. Onurlandırmak için bizim Osman efendi, paralandırmak için İtalyan Igor Efendi Nasıl iyi mi? Yemede yanında yat değil mi? İşte size klasik bir Vezir Hazretleri kimliği; varsa itirazı olan beri gelsin. İnsanları kandırmak, göz boyanma veya olayları olduğunun tam tersine anlatmak eskiden çok kolaydı. Ama şu DENGE Gazetesi ortaya çıkalı bizim Vezir Hazretleri"nin tüm foyaları ortaya çıktı. Adamcağız toplumda Ben gazete okumuyorum, hele hele DENGE Gazetesi"ni kapımdan içeriye koymuyorum diyormuş. Ancak daireye gittiğinde ilk işi arka odaya çekilip DENGE Gazetesi"nin ve özellikle benim yazdıklarımı okumak oluyormuş. Kayıkçıbaşı"na gelince, O"nun arka odası olmadığından arabada okuyormuş. Sizin anlayacağınız yazılanların doğru olduğunu onlar da biliyormuş. Ancak bunu toplumla paylaştığım için fevkalade kızıyorlarmış. Adamcağızlar yanlarındaki kırk haramilerin yandan çarklısının elemanını dahi göndertip, beni halletmek istediler ama unuttukları şey onların Kırk Haramisi varsa Adnan"ın Mevlası var ve O Yüce Mevla Kitabı"nda buyurur ki O Ne güzel yardıcıdır ve yine O Ne Güzel dosttur O"nun dostluğuna nail olmak ve riyakarların riyalarından, yalancıların yalanlarından emin olmak temennisi ile Hoşça kalınız.