Canik Belediye Başkanı Osman Genç dün basın mensuplarına kahvaltılı bir basın toplantısı yaparak, görevde bulunduğu 8.5 yılı değerlendirdi ve 2012 yılı içinde yaptığı çalışmaları anlattı.
Genç'in Canik'in dönüşümü ile ilgili yaptığı çalışmalar sürekli olarak basının ve kamuoyunun gündeminde olduğu için yeniden değerlendirme fırsatı bulduk. Anlatılanları tekrar dinlediğimde bunlar 2012 yılında mı yapılmış diye sormaktan kendimi alamadım.
Ya zaman çok çabuk geçiyor, ya da çalışmalar çok hızlı. Düşünsenize! Baumax ve Alman firması Metro Gross , Lovelet, Medicana Hastanesi , Romatem Canik, TOKİ binaları, Başarı Üniversitesi, Yeni Belediye binası, açılışı yapılan merkezler,eğitime yapılan yatırımlar, kurslar, merkezler, saymakla bitmiyor neredeyse.
Tüm eleştirilere rağmen Osman Genç, Canik'in kaderini değiştirecek işler yapmış. Bu tarz yazılar yazmamaya gayret ediyorum sürekli olarak. Ama Canik'te yapılanları yakından izliyoruz. Herkes izliyor. Yapılan bir çok yatırım var. Elbette bunlarla ilgili eleştiri ve tepkiler de olacak ama kesin olan bir şey varsa Canik gerçekten kabuk değiştirdi, çağ atladı.
Bana göre de Canik ve Canik'te yaşayanların kaderleri de değişti. Samsun'un da Sayın Genç'in dediği gibi.
Osman Genç basın toplantısında hizmetleri anlatırken Samsun'un yaşadığı en büyük felaketle ilgili değerlendirme ve görüşlerini de paylaştı. Tokat gibi. Selde yaşananların afet olmadığını, altyapının eksik olduğunu ve önlemlerin alınmadığını söyledi.
Bir belediye başkanı olarak dikkate alınması ve incelenmesi gereken söylemler. Oysa selden bu yana açılan veya açılamayan soruşturmalarla ilgili tek bir açıklama yok. Unutturulmaya ya da unutulmaya çalışılıyor gibi. Sayın Genç'in dünkü açıklaması ile yine gündeme geldi.
İhmaller varsa, bu zarara kaybolan canlar ve mallar afet, kader diyerek geçiştirilmemelidir. Ne diyor Osman Genç: "Felaketlerin afet olabilmesi için önce alt yapının yapılması ve gerekli bütün önlemlerin alınması gerektiğini belirten Genç, "Ondan sonra yine yaşanırsa buna afet diyebilirsiniz. Bunları söylememek insanlarımıza ihanet olur, İşin özüne inecek olursak yasalarda görevleri açıkça belirtilen kurumlar maalesef görevlerini yapmamıştır.Sel bendini kimin yapacağı, dere ıslahını kimin yapacağı yasada açıkça yazıyor."
Yani yasalara uymama durumu söz konusu...Görevi yapmama, ya da ihmal. Soruşturma açılabildiyse eğer, bunların disiplin cezaları dışında Türk Ceza Kanunu'nda da karşılığı var ve Savcılar umuyorum ve diliyorum ki bu olayı buy boyutu ile de soruşturuyordur. Gerçi Türkiye'de memurların ve siyasi arkası olan belediye başkanlarının "Soruşturma İzni" gibi bir koruma kalkanı var ama, yasal süreçte bunlar da aşılabilir.
Bir diğer konu Mezbahane bölgesinde yapılan 130-140 metrelik tünel gibi köprü... Şimdi yıkıyorlar. Bir sürü masraftan sonra yeniden masraf . Kimin cebinden? Halkın... Biz manşet yaptık. Bazı sivil toplum kuruluşları açıklamalar yaptı. Duyan, ciddiye alan oldu mu bilmiyorum ama AK Partili bir Belediye Başkanı ve olayları bizzat yaşayan , sıkıntıları çeken bir belediye başkanı da aynı şeyleri söylüyorsa birilerinin , savcıların, yetkililerin olayın üzerine giderek hesap sorması gerekmez mi?
Bakın Osman Genç , "Mezbahane bölgesinde yapılan 130-140 metrelik tünel gibi köprü hatalı, selin ana nedeni odur" demiş yapılmadan... Ama dinlememişler. Neden merak ediyorum. Bir belediye başkanı bunun yanlış olduğunu söylüyorsa ki, teknik araştırma yapmadan asla konuşacağını sanmıyorum.Bunu dikkate almayanlar sizce suçlu değil mi?. Osman Genç'in dediği gibi: ". Bu bir mühendislik hatasıdır ve can kayıplarına neden olmuştur."
Bedeli kim ödeyecek?