Oylarımızı kullanmalıyız

Mehmet Ali Coşkuner

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerine çok kısa zaman kaldı.
Yurt dışında oy kullanma temsilciliklerinde oy kullanma süresi sona erdi.

Oy kullanma süresi 1. tur da 12 gündü, 2. tur da 5 güne inmesine rağmen tarihin en büyük katılımı oldu.
YSK 2 tur seçmen sayısını 1 milyon 889 bin 398 olarak açıkladı. Gümrüklerde oy kullanma 28 mayıs günü saat 17.00 a kadar süreceğine göre oy kullanan seçmen sayısı 2 milyona yaklaşacak.

1. turda 12 gün içinde yurt dışı oy kullanan seçmen sayısının 1 milyon 676 bin 268 geçerli oyu çıkmıştı. 2. turda 5 gün içinde bu sayının 200 binin üstüne çıktı.

1. turda;
Recep Tayyip Erdoğan %49.52 ile 27.133.837 oy,
Kemal Kılıçdaroğlu %44.88 ile 24.594.932 oy,
Sinan Oğan %5.17 ile 2.831.208 oy,
Muharrem İnce adaylıktan çekilmesine rağmen %0.43 ile 236.097 oy aldı.

Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında 2.538.905 oy fark var.
Yani bu oy farkından 1.269.453 ü Kılıçdaroğlu na geçse idi.
Kılıçdaroğlu 25.864.385 oy alacak olacaktı.Erdoğan ise 25.864.384 oyda kalarak 1 oyla geride kalacaktı.

Burada anlatmak istediğim seçimde 1 oyun öneminin ne kadar büyük olduğu, bu nedenle de 2. tur için günlerdir, gerek adaylar, gerekse de kendi adayına destek verenler seçmenini sandığa gitmelerini için her yolu deniyor.
1 oy demeyin 1 oy 1 oy çok şey değiştirebilir.

Keşke ben de gitseydim. Aman Allah ne yaptık dememek için, herkes oy kullanmaya gitmelidir.
Ama Kılıçdaroğlu, ama Erdoğan hepimiz sandıklara gitmeliyiz. Oylarımızı kullanmalıyız.
Bir çok seçim yaşadım, gerek siyasi seçimler, gerekse STK seçimleri, oy kullanma hakkı olan oyunu kullanmalıdır. Sonuçta ülkenin geleceği, kendi geleceğimiz için oylarımızı kullanmayız ki yarın keşke dememeliyiz.

Seçimin sonucu ne olur derseniz, ben 14 mayıs 1. tur öncesi yazdığım yazımda Kılıçdaroğlu nu gerek anket sonuçları, gerekse de kamuoyundaki tepkilerden önde görüyordum. Hatta seçim çalışmalarında karşılaştığım bir AK Parti milletvekili adayı ile yaptığımız sohbette onunda sahada aynı şeyi gördüğünü öğrendim.

Ama bütün tedirginliğine rağmen yine de umutlu olduğunu belirterek; “Çok çalışacağız sandıklara sahip çıkacağız bu işi bitireceğiz.” dedi. Hatta seçim sonrası Ankara da beraber buluşmayı planlarken, gidebileceğinden tam emin değil gibi bir hava estirdi. Ama seçim sonrası bir kez daha seçildi.
Durum böyle iken sandıklarda rüzgar Erdoğan a döndü.

O oldu, bu oldu, şu oldu denilen sandıklardaki şehir efsaneleri ne olursa olsun, her zaman ki gibi lafta kaldı.

Ben kemal geliyorum yazımda da belirttiğim gibi, iş seçim sahasında bitmiyor, iş sandıklarda bitiyor. Sandıklara sahip çıkan, sandıklarda hakimiyet kuran kaybedeceği seçimi sandıklarda geri alıyor.
28 Mayıs günü gerek parti temsilcilerine, gerekse de bizlere düşen görev büyük, bizler seçmen olarak sandıklarda oylarımızı kullanmalıyız.

Parti temsilcileri de bizim kullandığımız sandıklardaki oylarımıza sahip çıkmalılar. Hatta seçmen olarak bizlerde oy kullandığımız sandıklarda parti temsilcileri gibi oylarımıza sahip çıkmalıyız.

28 Mayıs sonrası Samsun'da hangi parti temsilcilerinin yattığı, kimlerin neler peşinde olduğunu, hangi milletvekili adaylarının ortalıklardan kaybolduğu, seçim sahalarında kimileri çalışırken, kimilerinin fotoğraf çektirmekten başka bir şey yapmadığını sizlerle paylaşacağım.

Öyle olayları duyduk, öyle olaylara şahit olduk ki kaybeden boşuna kaybetmiyor, kazana boşuna kazanmıyor. Yazık bu milletin inandığı, peşinde gittiği insanlara, parti temsilcilerine…

Seçimin ülkemize hayırlı olmasını dilerken, seçim sonucunun yeni bir başlangıç ile birlik ve beraberlik içinde milletimize umut getirmesini temenni ederim.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.