Aslında yazı başlığını ‘Sakal bırakacağım’ diye koymak istiyordum ancak sakal bıraktıktan sonra kesen bazı sahtekârların yüzünden sakal bırakamadığımdan yazı başlığını ‘Oyun içinde oyun’ koydum. Nedir bu oyun içinde oyun derseniz; beni okuyan siz değerli okurlarım insanları nasıl değerlendirdiğimi, kızsam dahi Sezar’ın hakkını Sezar’a verdiğimi bilirler. Siyasetin zor bir sanat olduğunu, her babayiğidin işi olmadığını, dosta tavsiye edilmeyecek kadar kötü düşmana da bırakılmayacak bir iş olduğunu defaatle yazmışımdır. Vezir Hazretleri ile ilgili yıllardan beri siyasetin en ince detaylarını hesap ederek hareket ettiğini, sağ gösterip sol vurmasını çok iyi bildiğini, arka plan hesabını yapmadan adım atmayacağını anlattım. Konuşurken melek gibi davrandığını ama iş icraata gelince çok farklı davrandığını, vefanın onun için İstanbul’da bir semtten başka bir şey ifade etmediğini, yola çıktığı arkadaşlarının tamamını bir çırpıda silip attığını, bu manevraları nedeniyle de siyasette yol aldığını her fırsatta yazdım. Dört yıl çok yakın birlikte çalışmış ve kendisine en ufak bir yanlışım olmamasına rağmen Milli Görüş kökenli ve Trabzonlu olmam nedeniyle bir de Rotaryanları sevmediğimden kendisi hiçbir zaman beni sevemedi.
Bu gerçekleri yıllarca yazıp çizmeme ve arkadaşlara söylememe rağmen siyasi istikbal beklentisi olan bazı arkadaşların inanmayıp peşinden koşmaları anlaşılır gibi değil. Büyükşehir adaylarını belirleme sürecinde yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı makamını kullanarak öyle enteresan oyunlar kurdu ki anlatamam. Önce aday olması mümkün olmayan bazı isimleri peşine takıp onlarla gezip dolaştı, seçim döneminde onları iyi kullandı. Ardından onlardan bir kısmının ismini yukarıya verdiğini söyledi, hatta anketlere de o isimleri koydu ama olmayacaklarını çok iyi biliyordu. Tek derdi daha önceki yazılarımda da anlattığım kız isteme hikâyesi gibi ‘Bu iş size hiç olmazdı anca kendime ikna ettim…’ misali olayı kendisine çevirmekti. Daha önceki dönemlerde aynı koltukta oturan Menderes Türel’in Antalya adayı, Mehmet Özhaseki’nin Ankara adayı olduğu gibi kendisinin de Samsun adayı olabileceğini düşündü ama Cumhurbaşkanı kabul etmedi. Neden kabul etmedi? Çünkü metal yorgunu diyerek istifa ettirdiği birisini yeniden toplumun karşısına çıkarmasının çok yanlış olacağını ve kamuoyundan tepki alacağını çok iyi biliyordu. Aslında ona siyasette hiçbir görev vermemesi lazımdı, evinde oturup çiçek baksaydı şehre daha çok yararı olurdu. Yeter artık yirmi beş yıldan beri siyasette, biraz da bu işi gençler yapsın.
Vezir Hazretlerinin oyununu bozanların başında Fuat Köktaş olduğunu unutmamak lazım. Ta üç dört ay önce bu adam kendine oynuyor, kendisinden başkasını asla istemez, ortaya attığı isimlerin olmayacağını kendisi de biliyor, tek derdi kendisini aday yapmak diyordu da biz inanmıyorduk. Meğer adam ne kadar haklıymış, işin sonunda dedikleri çıktı. Burada en büyük ayıbı Halit Doğan’a yaptı. Pırlanta gibi genç, dinamik, çalışkan, işini adam gibi yapan bir belediye başkanını topun ağzına attı, ondan sonra da arkasında adam gibi durmadı ve kendisine çalıştı. Diğer aday adaylarını söyleme gereği dahi duymuyorum ama şu bir gerçek ki adamın kendi istikbali ve makamı için harcamayacağı kimse yok. Peki, şimdi ne olacak derseniz; kanaatimce Mehmet Muş bu durumun farkına varıp olaya müdahil oldu ve sağlıklı bir çözüm üretme noktasında da taşın altına elini koydu. Aldığım bilgilere göre Canik Belediye Başkanı Ankara’ya çağrılarak kendisi ile detaylı bir görüşme yapılmış, an itibarı ile ağırlık ondan yana. Adaylarla ilgili açıklamanın bu hafta yapılacağı söylenmişti ancak son olarak bu kararın da değiştiği, ayın 15’inde açıklamanın yapılacağı belirtilmekte. Ocak ayı sonu itibarı ile de ilçe adaylarının açıklanacağı söyleniyor.
Hazret ilçelerde de aynı numaraları çekiyor. Aday adayı olmamış, temayüllere girmemiş, herkese ben aday adayı olmam olursam direkt aday olurum diyen kerameti kendinden sanan bazı isimleri ya kendisi arayarak ya da bazı STK başkanlarına aratarak ‘Arkandayız, müracaat et’ dediği söylenmekte. Diğer vekiller olaya çok müdahil olmadıklarından veya Hazretten çekindiklerinden istediği gibi çalıp oynuyor ama Kayınçom olayı görmüş, müdahil olup oyunları çözeceği kanaatindeyim. Şu bir gerçek ki bu şehirde Kayınçoma ihtiyaç var. Kızarız ederiz o ayrı bir konu ama adam hem siyaseti biliyor hem de şehre yararlı bir insan. Umarım Vezir Hazretlerinin bu oyunlarını bozar da bu şehir de rahatlar diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.